Mustafa Bayram ilk kez konuştu

Bomba -uyuşturucu-firar üçgeninde konuştuğumuz Mustafa Bayram, Hamit Bayram için, “Benim oğlan tacir değil, eroin müptelasıdır. 17 yıldır kullanıyor” diye konuştu. Bayram, fidye iddiasında, pazarlıkla paranın 200 bin Euro’ya indiğini anlattı. 2 Temmuz'da meydana gelen Vali Hikmet Tan’a yönelik bombalı suikast girişiminin ardından yaşananlar, tüm ülkenin dikkatini Van’a çekti. Eski milletvekili Mustafa Bayram’ın oğlu Hamit Bayram’ın, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle, Malatya’da gözaltına alındıktan sonra getirildiği Van’daki polis noktasından kaçırılması ve 7 Ağustos’ta yaşanan ikinci bomba olayı hâlâ esrarını koruyor. Biz de, olup bitenleri daha yakından görmek ve isimleri öne çıkanların görüşlerini almak için Van’a gittik. Bombalı saldırıların hedefi Vali Hikmet Tan ve eski milletvekili Mustafa Bayram’la görüştük. Vali Tan, bombalı saldırıda yaşadıklarını anlattı. Saldırı öncesi ihbarlar aldıklarını ve güvenlik birimlerince uyarıldığını ifade ederken, ‘Kader’ diyordu Tan. Vali, Hamit Bayram’ın Van polisinin elinden kaçırılmasının ardından, CHP tarafından dile getirilen sözlere de öfkeliydi. “Van’da devlet bir saat yoktu”, “Vali yılgın” şeklinde Baykal tarafından söylenen sözlerin asılsız olduğunu, CHP’li Kılıçdaroğlu ve Selvi’nin ifadeleriyle yalanlayan Tan, Mustafa Bayram için verdiği, “Oğlunun yerini bildirmezse içeri alın” talimatına da mülki amir olarak hakkı olduğunu söyledi. Van eski milletvekili Mustafa Bayram ise görüşmemizde çok ilginç iddialar ortaya attı. Mustafa Bayram, oğlu Hamit Bayram’ın uyuşturucu taciri değil, kullanıcı olduğunu bildirdi. Oğlunun 17 yıldır eroin kullandığını ve tüm çabalarına rağmen bu kötü alışkanlıktan kurtaramadığını söyledi. Mustafa Bayram’ın ikinci iddiası ise daha da ilginçti. Oğlu Hamit’in 10-11 kişi tarafından kaçırıldığını iddia eden Bayram, oğluyla yaptığı telefon görüşmelerinde Hamit’i kaçıranların 500 bin Euro fidye istediğini söyledi. Mustafa Bayram, Hamit’in telefonda, “Ben onları ikna ettim. 200 bin Euro verirsen beni bırakacaklar” dediğini de aktardı. Yöneticiye suikast ihbarı Van Valisi Hikmet Tan, 2 Temmuz’da bombalı bir suikaste uğradı. Zülküf Çoban’a ait 65 EA 276 plakalı C-4 adı verilen patlayıcı yüklü bir kamyonetin, Ordu Caddesi’nde, saat 09.15 sıralarında uzaktan kumandayla patlatılmasıyla 4 kişi öldü, 25 kişi de yaralandı. Vali Tan suikasti kılpayıyla yara bile almadan atlattı. Tan, PKK- KONGRA / GEL’in üst düzey bir yöneticiye, suikast yapacağı ihbarını aldıklarını, ancak şeklini ve zamanını bilmediklerini açıkladı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve Askeri Şûra’nın son toplantısında Jandarma Genel Komutanlığı görevine getirilen 2. Ordu Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri dahil, birçok üst düzey yetkili Tan’a, geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Özkök saldırıyı kınadı ve, “Her türlü terörist faaliyeti lânetlediğimizi bilmenizi isterim. Esasen Van halkı da bu saldırılara başkaldırmıştır. Bu işlerin bir daha tekerrür etmemesi için, halkın davasına sahip çıkması çok önemli” dedi. Sivil toplum kuruluşları ve Van halkı terörü kınayan miting ve gösteriler düzenledi. Van Valisi Hikmet Tan’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’ı karşılamak için geçeceği yola 7 Ağustos’u 8 Ağustos’a bağlayan geceyarısı iki ayrı bomba düzeneği yerleştirmeye çalışan dört teröristten birisi öldü, “şoka giren” diğeri 11 saat süren bir çaba sonucu sağ yakalandı, biri yaralı iki kişi de kaçtı. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, “Eylemler PKK’nın. Başarısız oldukları için üstlenmiyorlar” dedi. Vali Tan’a birinci bombalı saldrıdan 5 gün sonra yani 7 Temmuz’da ise bugün bile tam olarak çözülemeyen garip bir olay yaşandı. Malatya’da gözaltına alınan bir şüpheli, polise göre 30 kilogram eroini Van Başkale’de kendilerine teslim edeceğini söyledi. Şüpheli, 65 AF 164 plakalı Ford marka otomobil ve iki sivil ekiple birlikte Van’a gelince, olanlar oldu. Küçük kıyamet koptu. Çünkü, uyuşturucu satıcısı zanlı, Van eski Miletvekili Mustafa Bayram’ın oğlu Hamit Bayram idi. Van Emniyeti’ne mensup polislerle Mustafa Bayram’ın adamları arasında saatler süren bir kovalamaca başladı. Çeteler kaçırdı iddiası Mustafa Bayram, bölgede bulunan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Vali Hikmet Tan ve Emniyet Müdürü Tacettin Kurt’u aradı. Oğlu Hamit’in, çeteler tarafından kaçırıldığını söyledi. Yardım istedi. Emniyet Müdürlüğü’ne gitti. Bu arada aralarında öteki oğlu Şeref’in de bulunduğu silahlı bir bir grup, Hamit’i Van Trafik ve İkmal Binası’na götüren Malatya’dan gelen dedektiflerle tekme tokat kavga etti. Polis Müdürü Levent Oktay’ın burnu kırıldı. Hamit Bayram ve arkadaşı kaçtı. Malatya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekip, alıcı kılığında başvurdukları Hamit Bayram’ın kendilerine 30 kilogram eroini teslim etmek için Van’a getirdiğini söyledi. Vali Hikmet Tan, Hamit Bayram’ın, Van Trafik Bürosu bünyesindeki araç tamirhanesine getirilme sebebini, “Hamit’in aracında zula araması yapıldı ve Malatya’da olmayan, uyuşturucu arayan köpek buradan temin edildi” diyerek izah etti. Olaydan sonra Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Mustafa Bayram ile görüşmediğini söyledi. 15 Temmuz’da yazılı bir açıklamayla ise telefonla görüştüğünü kabul etti. Bu arada yüz yüze görüştüğü iddiaları da ortaya atıldı. Malatya’dan gelen ekip, Van Emniyet Müdürlüğü yetkililerini Kademe binasına yeterli polis takviyesi vermemekle suçladı. Hamit Bayram’ın Kürtçe konuşmasına izin verildiğini söyledi ve bunu eleştirdi. Malatya polisi, baskın yemeyi bu konuşmalara bağladı. 2 Temmuz’daki suikastin hemen ardından makamına gelen ve görevinin başında bulunan Vali Tan, firardan iki gün sonra, 9 Temmuz’da Hamit Bayram’ın teslim edilmemesi halinde Mustafa Bayram’ın içeri alınması için talimat vereceği açıklamasını yaptı. Bu açıklaması, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi tarafından, Vali böyle konuşamaz diye eleştirildi. Vali Tan ise mülki âmir sıfatıyla soruşturma emri vermeye yetkili olduğunu söyledi. Kendisinin tutuklama emri veremeyeceğini, buna karşılık emniyeti ve savcılığı harekete geçirebileceğini söyledi. Yetki olarak da 1949’dan beri yürürlükte olan 5442 sayılı kanunu gösterdi. Olay büyüdü, Vali Tan’a yapılan suikast âdeta unutuldu. Hatta bu suikastin 2 Temmuz’da, Hamit Bayram’ın kaçırılışının ise 7 Temmuz’da olması göz önünde bulundurulmayarak âdeta iki olay bütünleştirildi. Devreye medya girdi. İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu 9 Temmuz 2004 tarih ve B.05.11.EGM.060.112.04 (Sor 124) 1356-04 emriyle hemen Van’a bir müfettiş heyeti gönderdi. CHP de Van’a 19- 20 Temmuz’da bir milletvekili heyeti yolladı. CHP heyeti, Vali Tan’ın kendilerine “Van’da bir saat devlet yoktu” dediği haberini etrafa yaydı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal iktidara yüklendi. Van Valisi Tan, bu sözleri anında tekzip etti. Heyette bulunan İstanbul Miletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, “Görüşmemizde Vali Tan bize Van’da bir saat devlet yoktu yönünde bir beyanda bulunmadı” dedi. Baykal’ın, “Vali yılgın” sözlerine Van Valisi Tan’dan, yalanlama, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve heyet başkanı Cevdet Selvi’den ise “böyle bir konuşma olmadı, yılgınlık izlenimi de edinmedik” açıklaması geldi. Bu arada Baykal’ın, “Van’da devlet aşiretlere teslim” demecinden hemen sonra önemli bir gelişme yaşandı. Hakkari eski Milletvetkili Mikail İlçin, Baykal’a yüklenmek adına haddini aştı ve aşiret kafasıyla konuştu. Soruşturma başladı. AKP’ye adaylığı kabul edilmeyen İlçin’in konuşması büyük tepki topladı. Baykal: Vali çizmeyi aştı ANTALYA’DA partisine mensup belde belediye başkanlarını ziyaret eden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Van Valisi Hikmet Tan’ın görevden alınmasını isteyerek, “Vali çizmeyi aşmıştır” dedi. Baykal şöyle konuştu: “Biz CHP olarak görevimizi yaptık. Yaptığımız görevin ne kadar önemli olduğu, ortaya çıkan son gelişmelerle kanıtlanmıştır. Maalesef oradaki idari yetkili çizmeyi aşmıştır. Van’a sahip çıkmanın ilk adımı o Vali’yi oradan almaktır.” Bu arada CHP Milletvekili Ali Topuz da, TBMM Başkanlığı’na Vali Tan’ın görevden alınıp alınmayacağına dair soru önergesi verdi. ‘Aşiret kafasına’ soruşturma CHP Hakkari eski Milletvekili Mikail İlçin, Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın suç duyurusu üzerine, eski Milletvekili Mustafa Bayram’ın oğlu Hamit Bayram’ın Emniyet binasından kaçırılmasıyla ilgili konuşmasından dolayı, Adliye’ye gelerek ifade verdi. İlçin, gazetecilerin “Mustafa Bayram’ın yerini biliyor musunuz” sorusuna “Hayır” cevabını verdi.