Müslüm Gürses ne zaman öldü mezarı nerede? Müslüm Gürses kaç yaşında öldü?
Abone olArabest müziğin Baba'sı unutulmaz şarkıların sahibi Müslüm Gürses'in bugün yani 3 Mart ölüm yıldönümü. Müslüm Gürses, 3 Mart 2013'te hayatını kaybetti. Peki ölümünün ardından 9 yıl geçen Müslüm Gürses kimdir, kaç yaşında neden öldü? Müslüm Gürses'in eşi Muhterem Nur öldü mü?
Bugün Müslüm Gürses'in ölüm yıldönümü... Gerçek adı Müslüm Akbaş
olan Müslüm Gürses yaklaşık 44 yıllık kariyerinde 78 albüme imza
atıp, Türkiye'de birçok konser verdi. 3 Mart 2013'te, tedavi
gördüğü İstanbul'da yaşamını yitiren Müslüm Gürses'in hayatını
anlatan Müslüm filmi izleyenler tarafından büyük ilgi gördü. Peki,
Müslüm Gürses kimdir, kaç yaşında ne zaman öldü? İşte, Müslüm
Gürses'in hayatı ve biyografisi ile ilgili ayrıntılı bilgiler.
Müslüm Gürses kimdir: Gerçek adı Müslüm Akbaş
olan sanatçı, 7 Mayıs 1953'te Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinin
Fıstıközü köyünde, tarım işçileri Mehmet ve Emine Akbaş çiftinin
ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Zeyno ve Ahmet adında iki kardeşi
olan Gürses'in ailesi, ekonomik sıkıntılar nedeniyle kendisi 3
yaşındayken Adana'ya göç etti.Müslüm Gürses, ilkokuldan sonra
eğitime devam edemeyerek, bir süre ayakkabı tamircisi ve terzi
olarak çalıştı. Babasının engellemesine rağmen, annesinin
desteğiyle 1967'de henüz 14 yaşındayken Adana'da bir çay bahçesinde
düzenlenen ses yarışmasına katılan sanatçı, birinci olarak dikkati
çekti.
Sanatçı, yarışmadan sonra "Gürses" soyadını kullanırken, bir yandan
da halk eğitim merkezinde müzik dersleri almaya başladı. Usta
sanatçı, katıldığı bir televizyon programında, o günleri şu
sözlerle anlatmıştı: "Adana'ya geldik. Küçük bir evde oturuyorduk.
O zaman Adana tabii ki çok sıcaktı. Herkes damda yatıyordu. Biz de
tabii damda yatıyoruz, sıcak olması münasebetiyle. Kendimizce
(şarkı) okuyorduk. Komşular, "Sesin güzel. Bir tane daha, bir tane
daha oku." derdi. O sıralar, Mustafa diye bir kunduracı arkadaşımız
vardı. Halk eğitim merkezine gidiyordu, bağlama çalıyordu. Halk
eğitim merkezinin güzelliğinden bahsetti. 'Ben de gidebilir miyim?'
dedim. Gelebilirsin dedi. Gittim, orada gayet güzel, müzik adına,
insanları eğitiyorlar. 4 ya da 5. sınıftaydım. Bir müddet gittik.
Orada piştik. Neyin ne olduğunu gördük. Değerli hocalarımız
vardı."
Terziliğe geri döndü: Kendisine yapılan teklifle
kısa bir süre çay bahçesinde türkü söyleyen sanatçı, işlerin iyi
gitmemesi sebebiyle terziliğe geri dönmek zorunda kaldı. Gürses,
müziğe başladığı ilk yıllarla ilgili yaptığı bir açıklamada,
"İlkokulu bitirdim. Gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava
okudum. Arkadaşım Halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken
Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum." ifadelerini kullanmıştı. İlk
plağı "Emmioğlu/Ovada Taşa Basma" büyük başarı yakaladı
Sanatçı, 29 Mayıs 1969'da babası tarafından annesi öldürülünce
büyük bir sarsıntı yaşadı. Bir iddiaya göre, aynı gün Gürses'in kız
kardeşi Zeyno Akbaş'ı da öldüren babası, cezaevine girdi. Hayatının
bu noktasıyla ilgili hiçbir zaman konuşmak istemeyen ünlü sanatçı,
annesinin vefatının ardından geldiği İstanbul'da, "Giyin Kuşan
Selvi Boylum/Hayatımı Sen Mahvettin" ve "Gitme Gel Gel/Haram Aşk"
adlı iki 45'lik plak doldurdu. Gürses, ''Sevda Yüklü Kervanlar''
adlı şarkısıyla geniş kitlelere ulaşmayı başarırken, "Sevda Yüklü
Kervanlar/Vurma Güzel Vurma" isimli 45'liği 300 bin basılarak
dönemin rekorunu kırdı. Askerliğini Mamak'ta yapan sanatçı, vatani
görevini tamamladıktan sonra Burhan Bayar'ın bestelerine yer
verdiği çok sayıda plağı hayranlarıyla buluşturdu.
Müslüm Gürses, 1978'de Anadolu turnesi dolayısıyla Tarsus'tan
Adana'ya dönerken Trafik kazası geçirdi. Sürücünün hayatını
kaybettiği kazada, öldü sanılarak morga kaldırılan Gürses'in
yaşadığı son anda fark edildi ve ameliyata alındı. Kazada, alnı
ciddi biçimde zedelenen sanatçının başına, beynini koruyacak plaka
takıldı. Gürses, kazadan dolayı koku alma duyusunu yitirdi. İşitme
duyusu da ciddi biçimde zarar gören sanatçı, yavaş konuşmaya
başladı.
Müzik dünyasında ikinci çıkışı yakaladı: Usta
sanatçı, 1990'lı yılların başında "Özür Diliyorum Senden",
"İsyankar" ve "Ben İnsan Değil miyim?" adlı albümleriyle müzik
dünyasında ikinci büyük çıkışını yakaladı. Yaşadığı acılarla
sanatını yoğuran Gürses, şarkılarında, kendisini umutsuz, çaresiz
hissedenlerin hislerine tercüman olmaya çalıştı. Bir röportajında
Orhan Gencebay ile arasındaki farkı, ''Orhan ağabey bizim
pirimizdir. Orhan Gencebay, 'Böyle gelmiş, böyle gitmez' diyor.
Bizse 'Böyle gelmiş, böyle gider' diyoruz'' sözleriyle ifade
etmişti.
Usta sanatçı, 15 Kasım 2012'de geçirdiği by-pass ameliyatından
sonra akciğer ve kalp yetmezliği nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı.
Dört ay yoğun bakımda kalan sanatçıya solunum cihazı bağlandı.
Müslüm Gürses, 3 Mart 2013'te, tedavi gördüğü İstanbul Memorial
Hastanesinde hayatını kaybederek Zincirlikuyu Mezarlığı'na
defnedildi.