Musluğu açarsanız bu sevimli ayı ölür

Dünyada 2.8 milyar insan şehirlerde yaşıyor. Bu rakamın 2025'te 4.5 milyara yükseleceği öngörülüyor. Ve artan nüfus daha fazla su tüketimi anlamına geliyor. Tahminlere göre, gelişmekte olan ülkelerde 2025 yılına kadar susuzluk yüzde 50 artacak. Kurak bölgelerde yaşayan nüfus sayısı ise 1 milyar 800 milyonu bulacak. UNICEF'in raporuna göre yaklaşık 1.1 milyar insan temiz içme suyundan yoksun yani her 6 kişiden biri temiz su bulamıyor. Su kaynaklarını tasarruflu kullanma bilinci yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası her düzeyde geliştirilmeye çalışılıyor. Mutfak ve banyo firmaları, su tasarrufu sağlayan musluk, tuvalet ve duşlar; beyaz eşya firmaları daha az su harcayan çamaşır ve bulaşık makineleri üretiyor. Ancak gelişmekte olan ülkelerde, ihracat amaçlı üretilen yiyecek ve mamul malların üretiminde kullanılan suyun miktarı, bu ülkelerde su kıtlığını daha da artırıyor. Öyle ki bir fincan kahve için 140 litre su, bir kilo dana eti için 15 ton su tüketiliyor. Etiyopya, Zimbabve, Malavi ve Zambiya gibi Güney Afrika ülkeleri 10 yıldan fazladır en ciddi kuraklığı yaşıyor ancak kuraklık sadece bu bölgeyle sınırlı değil. Çoktan haritadaki farklı bölgelere yayıldı. Avrupa'da İspanya ve Portekiz yardım için Birleşmiş Milletler'e başvurdu. İtalyan profesörlerin yaptığı araştırmalara göre, son 20 yılda sulak alanların kuruması yaygın olarak Ege Bölgesi'nde görülüyor.

Su sıkıntısı felakete dönüyor

Dünyadaki tatlı suyun % 80'i buzul olarak kutuplarda.
Dünyadaki nehirlerin yaklaşık 2/3ü sınır ötesi su olarak birkaç komşu ülke tarafından paylaşılıyor.
Yaklaşık 1.1 milyar insan temiz içme veya kullanım suyundan yoksun.
Her yıl yaklaşık 5 milyon insan temiz su ile ilgili hastalıklardan dolayı ölüyor.
2025 yılında dünya nüfusunun üçte birinin şiddetli derecede su sıkıntısı çekeceği belirtiliyor.
Ülkemizdeki nüfusun yaklaşık 50 milyonuna ait kanalizasyon suları doğrudan nehirlere dolayısıyla göl ve denizlere akıyor.