Musevi cemaatinden iftar yemeği
Abone olTürk Musevi Cemaati, Neve Şalom Kültür Merkezi'nde iftar yemeği verdi. İftarda konuşan Haleva, barış mesajları verdi.
Türk Musevi Cemaatince Neve Şalom Kültür Merkezi'nde
düzenlenen geleneksel iftar programında konuşan Haleva,
Müslümanları yılda bir kez de olsa iftar sofralarında ağırlamaktan
büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.
Haleva, bu sofraların yurdun her tarafına yayılmasını dilediğini
belirterek, ''Bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar tarihin gereği
olarak barış içinde yaşamanın en güzel örneklerini dünyaya
vermişlerdir'' dedi.
Bu topraklarda, insanların birbirlerinin inancına, kültürüne saygı
gösterdiğini ifade eden Haleva, insanları 'öteki' olarak görmeden,
kendilerini onun yerine koyma ahlakına sahip bir toprak üzerinde
yaşandığını kaydetti.
Haleva, asırlar boyu aynı tarihi yaşamak, aynı dilleri konuşmak ve
aynı duaları etmenin insanları aynılaştırdığını dile getirerek,
''Dinimiz farklı olsa da bizler bir bütünün tamamlayıcı unsurları
olarak kalmayı başarabilmiş bir toplumuz. Bunu korumalı ve
güçlendirmeliyiz. Bu kültürel zenginliğe paha biçmek mümkün değil''
diye konuştu.
Türk Musevi toplumu adına Müslümanların Ramazan Bayramı'nı kutlayan
Haleva, ''Tanrı ulusumuzu, vatanımızı ve bütün inananları korusun''
dedi.
Türk Musevi Cemaati Başkanı Sami Herman da aynı memleketi, dili,
tarihi ve bayrağı paylaşmanın ötesinde Türk ve Musevi halkını
birbirine bağlayan ortak noktaları çıkarmak için iftar sofralarının
da iyi bir fırsat olduğunu söyledi.
Herman, 14 yıl önce Kadir Topbaş'ın girişimiyle başlayan iftarların
gelişerek devam ettiğini anımsatarak, ''Dinlerin ayırıcı değil
birleştirici olduğu gerçeğini, bu iftar sofralarında olduğu gibi
bütün açıklığıyla görüyoruz. Ülkemizde farklı kültürlere saygı,
dinlere saygı bir geleneksel davranış olarak yıllardır devam
etmektedir. Bunu somut olarak bu gece de görmemiz mümkündür'' diye
konuştu.
Orucun fedakarlığı artırdığını, insanlara içe dönüp düşünme fırsatı
verdiğini anlatan Herman, insanların, ''İhtiyacı olanlar için ne
yapabiliriz?'' diye düşünmeye başladıklarını, Semavi dinlerin temel
özelliğinin de bu hassasiyette yattığını söyledi.
Herman, Musevi cemaati olarak bu iftar sofrasında hem dinleri bir
araya getirmeye hem de kardeşlik, sevgi ve saygıyı geliştirmeye
çalıştıklarını vurgulayarak, ''Zaman zaman dış olaylar aramızdaki
samimiyeti gölgeliyor, ama biz hem gelecek nesiller hem de bugün
için bu kardeşliği sürdürmeliyiz'' diye konuştu.
Pakistan'da yaşanan sel felaketinden dolayı büyük üzüntü
duyduklarını belirten Herman, geceye katılanlara hediye vermek
yerine bu hediyelerin maddi değeri miktarındaki parayı
Pakistan'daki felaketzedeler için bankaya yatırdıklarını
kaydetti.
İSTANBUL VALİSİ MUTLU
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da yaradanın insanlardan her
şeyde, hatta ibadette bile samimi olmalarını istediğini belirterek,
''İşte bu yemek de bir samimiyetin göstergesidir. Bütün insanlığa
Allah iyiliği emrediyor ve 'kötülükten sakının' diyor. İşte bu
akşam böyle iyiliklerle dolu mekanda bulunmaktan çok mutlu oldum.
Ve bu güzel şehir İstanbul'a layık olmak için tüm vatandaşlarımızı
sevgiyle kucaklıyorum'' şeklinde konuştu.
Mutlu, bu toprakların en önemli özelliğinin hoşgörü olduğunu
vurgulayarak, bu toprakların özelliklerini bütün dünyayla paylaşmak
gerektiğini, farklı kültür ve dinlerdeki insanlara Türk
topraklarının her zaman kucak açtığını söyledi.
Bu geceyi iyi bir örnek olarak gördüğünü ifade eden Mutlu, hoşgörü,
kardeşlik ve barış adına böyle anlamlı toplantıların devam
ettirilmesi gerektiğini kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da İstanbul'un
gerçek anlamda bir barış kenti olduğunu belirterek, farklı kültür
ve dinlerin İstanbul'da barış ve kardeşlik içinde yaşadığını ve
bunun yıllardır devam ettiğini söyledi.
Topbaş, bu uyum ve birlikteliğin yıllardır İstanbul'dan dünyaya
anlatıldığını vurgulayarak, ''Bu farkındalığı dünyaya öğretmeliyiz.
Dünyanın hiçbir mabedinde böyle farklı dinleri bir sofrada görmek
mümkün değildir. Bu, sadece İstanbul'da olabilir. İstanbul, dünyaya
evrensel mesajları vermeye sonsuza kadar devam edecektir'' şeklinde
konuştu.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da insanın ne ekerse
onu biçeceğini belirterek, ''Bu topraklara barış, kardeşlik,
dostluk, sevgi ekersek, hasadımız barış, bereket, bolluk olacaktır.
Tıpkı bu iftar sofrası gibi'' dedi.
Pakistan'ın İstanbul Başkonsolosu Yousaf Junaid de ülkesinde
yaşanan sel felaketinin sadece Pakistan'ın kuzey kısmında değil,
daha geniş bir alanda etkili olduğunu söyledi.
Junaid, felaketin ardından 22 milyon kişinin evini kaybettiğini, 1
milyon kişinin kaybolduğunu ve binlerce kişinin de öldüğünü
belirterek, ''Amacım sizi üzmek değil, sadece felaketin büyüklüğünü
ve bu felaketin altından tek başımıza kalkamayacağımızı anlatmak.
Türkiye'nin bize olan yardımları çok önemli. Bu nedenle Türk
halkına ve yöneticilerine teşekkür ediyoruz, ama hasar o kadar
büyük ki daha çok yardıma ihtiyacımız var'' diye konuştu.
İftar yemeği, Haham David Sivi ile Beyoğlu Müftü Yardımcısı Yakup
Kabalak'ın birlikte yaptığı duayla sona erdi.
Yemeğe, AK Parti İstanbul Milletvekili Mesude Nursuna Memecan,
İstanbul Müftüsü Mustafa Çağırıcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı
Aykut Cengiz Engin, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Fatih
Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de aralarında bulunduğu çok
sayıda davetli katıldı.