Musa Anter'in katilleri hakim karşısında
Abone olDuruşmanın tek tutuklu sanığı olan ve Musa Anter cinayetinde tetiği çeken zanlı olduğu iddia edilen Hamit Yıldırım duruşmaya ilk kez katıldı.
Yazar Musa Anter'in öldürülmesi, Orhan Miroğlu'nun ise
yaralanmasına ilişkin Hamit Yıldırım, 'Yeşil' kod adlı Mahmut
Yıldırım, hakkında yakalama kararı bulunan Aziz Turan (Abdulkadir
Aygan) ve Savaş Gevrekçi'nin yargılandığı davaya Diyarbakır 7'nci
Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Evrensel gazetesinin haberine göre duruşmaya önceki duruşmalara Adana F Tipi Cezaevi'nden getirilemeyen dosyanın tek tutuklu sanığı Hamit Yıldırım ve tutuksuz sanık emekli Albay Savaş Gevrekçi katıldı. Duruşmada taraf avukatları ve Musa Anter'in oğlu Dicle Anter de hazır bulundu. Duruşmanın tek tutuklu sanığı olan ve Musa Anter cinayetinde tetiği çeken zanlı olduğu iddia edilen Hamit Yıldırım duruşmaya ilk kez katıldı.
Sanık korucu Hamit Yıldırım, bir dönem Şırnak'ta faili meçhul
cinayetlerin adresi olan Botaş Karakolu'nu bilmediğini iddia etti.
Anter ailesinin avukatlarının soru yönelttiği Yıldırım'ın gergin
hali dikkat çekerken, avukatların sözü sık sık mahkeme başkanı
tarafından kesildi. Avukatlar yaptığı savunmalarda, Yıldırım ve
Gevrekçi'ye yöneltilen suçlamaların gerçeği yansıtmadığını iddia
etti. Ardından duruşma avukatların sanık Yıldırım'a sorular
yöneltmesi ile devam etti. Sanık Yıldırım'ın sorulara verdiği
yanıtlarda heyecanlanması, agresifleşmesi ve ses tonunu yükseltmesi
dikkat çekti.
İlk olarak söz alan avukat Selim Okçuoğlu'nun, sanık Yıldırım'a
"Mustafa Bakıcı'yı tanıyor musun?" sorusuna "Bir defa gördüm.
Askeriye tarafından düzenlenen bir yemekte gördüm ve orada
tokalaştım" cevabını vermesi dikkat çekti. Yine Okçuoğlu tarafından
sorulan "Osman Demir kimdir? Sorusunu yanıtlayan Yıldırım, "Bizim
aşiretin reisidir. Yanına sürekli üst düzey yetkililer gelir"
dedi.
BOTAŞ KARAKOLUNU BİLMİYORMUŞ!
Avukatlar tarafından Botaş Karakolu'na ilişkin sorulan sorularda
sanık Yıldırım'ın sürekli "Botaş karakolunu bilmiyorum" demesi
dikkat çekti. Avukatlar tarafından dava kapsamında "gizli tanık"
olarak ifade veren "Ahmet"in beyanlarının sorulmasına ise Yıldırım,
"Gizli tanığın beyanlarını kabul etmiyorum. Yalan beyanlardır.
Gelsin burada ifade versin" dedi. Yıldırım'a avukatların soru
sorduğu esnada sanık emekli Albay Savaş Gevrekçi'nin duruşma
salonundan çıkarılarak hastaneye götürüldüğü görüldü. Yıldırım,
itirafçı Abdulkadir Aygan'ın kendisine ilişkin verdiği beyanlarına
ilişkin olarak ise, avukat Okçuoğlu'na dönerek "Belki adımı sen
vermişsin" dedi. Bunun üzerine Okçuoğlu, Yıldırım'a "Şu anda çok
ciddi bir ithamla karşı karşıyasın. Sorulara ciddi cevaplar
verirsen senin açından iyi olur" dedi. Ardından araya giren mahkeme
başkanı ise Yıldırım'a "Duygusallaştırmasan iyi olur" dedi.
Avukatların sorularına sanık avukatların sürekli müdahalede
bulunması ise dikkat çekti.
'RUH HALİ TUTANAKLARA GEÇSİN'
Ardından avukat Mehmet Emin Aktar, mahkeme heyetine sanık
Yıldırım'ın ruh halinin tutanaklara geçmesini talep ederek,
Yıldırım'a sorularını yöneltti. Ardından söz alan Baro Başkanı
Tahir Elçi, Yıldırım'a "Senin ailende sanırsam çok korucu var.
PKK'liler ile daha önce bazı husumetleriniz olmuş. Bu açıdan sizin
PKK'ye yakınlığı olan birilerini de sevmezsiniz" sorusuna, "Evet,
bizim ailede çok sayıda korucu var. Ben kendim bir PKK'li ile yan
yana oturamam. PKK'liler bizim aileye saldırdılar. Ben Apo'yu
sevmem" yanıtını verdiği esnada sanık avukatları Elçi'nin sorusuna
itiraz etti. Bunun üzerine mahkeme heyeti duruşmaya 5 dakika ara
verdi. Aranın ardından mahkeme, Elçi'nin sorusunun davanın
gidişatına bir katkısı olmayacağına karar vererek soruyu ret etti.
Elçi ise mahkeme heyetinin verdiği bu kararı tanımadığını
belirtti.
STAJYER AVUKATLAR MAHKEME İÇİN TEHDİTMİŞ
Duruşmada stajyer avukatların salona alınmaması üzerine Elçi,
mahkeme başkanına stajyer avukatların yanlarında kalmasını istedi.
Mahkeme başkanı ise "Bu talep benim güvenliği tehdit ediyor. Burada
otorite benim" diyerek ret etti. Elçi'nin sanık Yıldırım'a soru
soracağı esnada Cumhuriyet Savcısı'nın mahkeme başkanına
fısıldayarak bir şeyler söylemesi üzerine Elçi tepki gösterdi.
Savcının, Elçi'nin tepkisine "Benim söylediğimi başkan anladı.
Sizin anlamanıza gerek yok" demesi dikkat çekerken, mahkeme başkanı
Elçi'ye "Bugün çok gerginsiniz. Sakin olun" dedi. Ardından söz alan
Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, "Botaş Karakolu'nu ben bile
biliyorum. Orada koruculuk yapmış birinin tanımıyor olmasını
anlamıyorum. Herkes için korku saçan bir karakolu bilmemesi dikkat
çekiyor" dedi.
TARTIŞMA DİYALOGLARI
Avukat Tahir Elçi, çapraz sorguda Hamit Yıldırım'a fotoğraf
çektirmeyi sevip, sevmediğini de sordu. Fotoğraf çektirmeyi
sevmediğini söyleyen Hamit Yıldırım, "Niye, manken mi olayım?"
dedi. Bunun üzerine araya giren Cumhuriyet Savcısı, sorunun konuyla
bağlantısı olmadığını söyleyerek, itiraz etti. Gerginliğin olduğu
duruşmada, taraflar arasında tartışma yaşanırken, şu ifadeler
kullanıldı:
Savcı: Ben Başkan Beye söylüyorum. Senin
anlamana gerek yok.
Tahir Elçi: Nasıl benim anlamama gerek yok?
Ben avukat değil miyim? Ben yargının kurucu unsuru değil miyim?
Mahkeme Başkanı: Avukat Bey sorularınızın
neredeyse tamamını sormanıza izin veriyoruz. Çok gerginsiniz.
Lütfen konuyla ilgili soru sorun.
Tahir Elçi: Tabii ki soracağım. Ben burada
yargının kurucu unsuruyum. Burada soru sormak için bulunuyorum.
Mahkeme Başkanı: Çok gerginsiniz. Lütfen
tabii ki demeyin
Tahir Elçi: Gergin değildim. Ancak, burada
beni siz gerdiniz.
Savcı: Ben burada Cumhuriyet savcısıyım. Ben
de yargının kurucu unsuruyum. Benim müdahale etme yetkim var. Ben
itirazımı başkan beye söylüyorum
Mahkeme Başkanı: Tahir Bey az önce belge
sunan sanık avukatını fırçaladı.
Tahir Elçi: Estağfurullah, ben kimseyi
fırçalamadım.
Savcı: Ortamı yeterince geriyorsunuz.
Bağırmaya gerek yok. Ben gizli saklı birşey yapmıyorum. Bu benim
görüşüm. Bu tür sorular konuyla bağlantılı değildir.
Tahir Elçi: Hangi tür konuların bağlantılı
olmadığını tutanağa geçelim.
Savcı: Fotoğraflarla ilgili konu bağlantılı
değildir. Katılanlar vekilinin sanığa 'Niçin fotoğraf çektirmeyi
sevmiyorsun?' sorusu sordu. Bu sorunun konuyla bağlantılı
olmadığını düşünüyorum.
Tahir Elçi: Bu konuyla ilgili vereceğiniz
kararı merakla bekliyorum.
FOTOĞRAF SORUSUYLA İLGİLİ VERİLEN KARAR
Mahkeme Başkanı Savcı'nın itirazı üzerine, yöneltilen soru ile
ilgili ara karar verdi. Kararda, sanığın soruya açıklıkla cevap
verdiğini belirten Mahkeme Başkanı, "Sorunun sorulmasının dosyaya
bir yenilik katmayacağı görüldüğünden, Mahkeme Başkanı tarafından
sorunun sorulmasına gerek olmadığına karar verildi" dedi.
Karara itiraz eden avukat Tahir Elçi, kararın sadece mahkeme
başkanı tarafından değil, mahkeme heyetince görüşülerek verilmesini
istedi. İtiraz üzerine söz alan üye Hakim, "Yasa Başkan'ın karar
vereceğini söylüyor. Siz neye itiraz ediyorsunuz" diyerek tepki
gösterdi. Daha sonra söz alan Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ise,
koruculuk yapan bir kişinin Botaş Karakolu'nu bilmemesinin
kendisine inandırıcı gelmediğini belirterek, sorunun bir kez daha
sorulmasını istedi. Bunun üzerine konuşan Hamit Yıldırım, "Benim
karakolla bir işim yok. Yol kenarlarında askeriye olur. Ama ben
Botaş'ı bilmiyorum. Orada karakol olduğunu biliyorum. Birine tarif
edersem Botaş'ın yanındaki karakol olduğunu söylerim" dedi.
Duruşma, avukatların taleplerinin alınması için öğleden sonraya
ertelendi.
İddianamede, Hamit Yıldırım, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım, Aziz
Turan (Abdulkadir Aygan) ve Savaş Gevrekçi, hakkında 'Taammüden
adam öldürmekten' ağırlaştırılmış ömür boyu, 'Halkı isyana ve
birbirini öldürmeye teşvikten de 20 yıla kadar hapis cezası
isteniyor.