Murat Ülker'den dev yatırım müjdesi!
Abone olYıldız Holding, pladis’i global rekabette güçlendirmek için Türkiye’ye 5 milyar lira yatırım yapacak. Murat Ülker, ayrıca büyük bir Ar-Ge merkezi kuracakları müjdesini de verdi.
United Biscuits’i satın aldıktan sonra esas işi olan bisküvi,
çikolata ve kek pazarında global konumunu daha da güçlendirmek
amacıyla bu alanlarda faaliyet gösteren şirket ve markalarını
pladis çatısı altında toplayan Yıldız Holding, global rekabete de
Türkiye’den hazırlanıyor.
pladis’in özellikle çikolata konusundaki merkez üssünün Türkiye
olacağını belirten Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat
Ülker, Gebze’de büyük bir Ar-Ge merkezi kuracakları müjdesini de
verdi.
"ALAMADIK AMA TECRÜBE EDİNDİK"
Türkiye’den bir grup gazeteciyi, pladis’in Londra Ofisi’nde ağırlayan Ülker, global şirket olma hayallerinin 1970’lerde İngiltere’de atıldığını hatırlattı. Ülker, “1970’lerin sonunda İngiltere’de fabrika gezmiştik. O zamanlar Ortadoğu’ya ihracatımız yeni yeni başlamıştı. Bu fabrikaları görünce, “Biz de daha büyük bir yolculuğa çıkmalıyız dedik. Sonra 90’larda Amerikalı bisküvi devi Nabisco’un doğu kanadı satılıyordu, gittik teklif verdik. Alamadık ama, tecrübe edindik. O tecrübeler bugün bizi buralara taşıdı. Şimdi ise, global pazarın en aktif ve en hızlı büyüyen şirketi olmak için çalışıyoruz” dedi.
pladis’in büyümesinin ana üssünün de Türkiye olacağını
vurgulayan Murat Ülker, 2021 yılı hedefleri ile ilgili önemli
açıklamalarda bulundu. Ülker, şu noktaların altını çizdi:
"Dün Londra’daki Mc Vitie’s fabrikasını gezdiniz. CEO’muz Cem
Karakaş size brifing verdi. Ben genel olarak bu pladis fikrine
nereden ve niçin geldik onu anlatacağım.
Türkiye ve çevre coğrafyalar maalesef çok zor günlerden geçiyor. 15
Temmuz gecesi uçurumun kenarına gelmek hepimize büyük bir travma
yaşattı ama sivil halkın yardımıyla ve dayanışmasıyla bu hain
kalkışmanın başarısız olması en büyük kazancımız oldu. FETÖ
başaramadı ve kurtulduk milletçe. Bu konuda bize önderlik eden
Cumhurreisimize, TBMM'ne ve başbakanımıza müteşekkiriz. Türkiye
güçlü bir ülke. Ben gelecek günlerimizin çok daha aydınlık
olacağına inanıyorum. Ben doğduktan hemen sonra 1960 darbesi oldu.
Zor günler yaşandı. Sonrasını biliyorsunuz siz de; başka zor günler
de geçirdik. Ama hepsinden sonra hep güzel günler yaşadık. Bunu da
çok çalışarak yaptık. Gene öyle olacak. Bugünlerde Türkiye’nin
geleceği için hepimizin her zamankinden daha fazla işimize sahip
çıkmamız ve sarılmamız gerekiyor. Biz de bunu yapıyoruz.
"BUNLARI PAYLAŞMAK BİZİM İÇİN ÇOK
ÖNEMLİ"
Yani dünyanın her yerinde bulunan tüm şirketlerimiz ve
varlıklarımızın sahibi Türkiye'de mukim Ülker Ailesi’dir. Bu
şirketlerin hepsi Türk şirketidir. 1944’te kurulan Ülker ise, yüzde
42,73’ü İstanbul Borsası’nda halka açık olup yüzde 57,27’si
ailemize aittir.
Aslında tam da bu sebeple bu daveti gerçekleştirmek istedik. Bizim
10 yönetim bölgemiz var. Dün arkadaşlarım size anlattılar. Şimdi
İngiltere'deyiz. Türkiye zaten bizim yurdumuz. İnşallah diğer 8
bölgeyi de ziyaret etmek nasip olur. Sizlere işimiz nasıl gidiyor
bundan sonra neler yapacağız anlatmak istedik. Sizler bizim iş
paydaşlarımızsınız bunları sizlerle paylaşmak bizim için çok
önemli.
Tüm Türkiye sizin kaleminiz sayesinde işimizle ilgili bilgi sahibi
oluyor.
Ben fiziksel bir merkez konseptine inanmıyorum. Özellikle yönetim
ekibi olarak çok sık seyahat ediyoruz. Hemen hemen tüm
ofislerimizde çalışıyoruz. Her yer bizim ofisimiz, taksiler bile…
Geçen seneki ajandama baktım da 17 ülke gezmişim, 400 küsür saat
uçmuşum, dünyayı neredeyse 8 kere dolanmışım demek bu… Farklı
yerler görmek, insanlar tanımak tabii ki çok güzel ama insan
doğduğu yeri özlüyor. Ben memleketimi özlüyorum… Her sabah
İstanbul’da uyanmayı istiyorum…
"YAŞIM 57 VE 35 YILDIR İŞ HAYATININ
İÇİNDEYİM"
Gelelim bizim yolculuğumuza. Bizim global bir şirket olma
yolculuğumuz aslında yeni başlamadı. Gözümüz daima dünyada oldu.
Kendimizi hep dış rakiplerimizle kıyasladık. Yurtdışında kendimize
benchmark’lar oluşturduk. Türkiye’nin 1974 yılında ilk bisküvi
ihracatını yapan biziz. Yani bugünün uluslararası açılımlarının hiç
biri tesadüf değil. Babam, amcam ve eski çalışanlarımızın yani
Ülker Ailesi’nin attığı tohumlar yeşeriyor. İşimizi tesadüflerle
değil stratejilerle yönetiyoruz. Sektörümüzde dünya markası olmanın
yolu ise şüphesiz küresel yatırımlardan geçiyor. Yaşım 57 ve 35
yılı aşkın bir süredir iş hayatının içindeyim.
Rahmetli babamla çok seyahat ettik. Çok fuara, makine alımına,
ortaklık görüşmesine gittik. Türkiye’de daha yurtdışında
şirket/marka alımı konuşulmazken biz kalktık Nabisco’nun doğu
kanadının alımı için Londra’da görüşmeye gittik. Alamadık ama
tecrübe kazandık. İlk yabancı danışmanı şirketinde çalıştıran yine
babamdı. Demem o ki, global bir şirket olma hevesi bugün ortaya
çıkmış bir hadise değil.
PLADİS'İ NİÇİN KURDUK?
Babamın açtığı yoldan Ülker Ailesi olarak birlikte kurduğumuz “dünya lideri şirket” hayalini gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Bir ülkenin özel sektörünün başarısının o ülkenin tanıtımında önemli rol oynadığına inanıyorum. Bizim dünyaya açılmamızın da Türkiye’nin olumlu imajına müsbet katkısı olduğunu düşünüyorum. 1993 yılında ilk yabancı ortaklığımızı yaptık. Şimdiyse, Danimarka’dan Japonya’ya, ABD’den İspanya’ya dünyanın dört bir yanından ortaklarımız var. Yeni kurduğumuz pladis ile 73 milletten 26,000 kişilik bir aile olarak 13 ülkede 36 fabrika ile 4 milyar tüketicinin yaşadığı bir coğrafyada faaliyet gösteriyoruz. Yıldız Holding’de toplam 50.000 çalışanımız 77 fabrikamız var, 100’ün üzerinde ülkede operasyon yönetiyoruz. (Türkiye’de 51 adet fabrikamız var) Ayrıca, global arenada esas işimizde hızla ilerlerken, Türkiye’de bizim için stratejik öneme sahip gıda ve gıda dışı iş alanlarımızda da büyümeye devam edeceğiz.
"BAŞKA BÜYÜK BİR HEDEF
DAHA"
Turquality programı sayesinde markalarımız yurtdışında güçlenmeye
devam ediyor. Türkiye ekonomisinin son yıllarda gösterdiği istikrar
ve kur politikaları ihracatı mümkün kılıyor. Pladis’i niçin kurduk.
2021 hedefleri kapsamında kendimize başka büyük bir hedef daha
koyduk, Türkiye’den büyüyen global marka olmak.
Bunun için pladis’i oluşturduk. Global arenada rekabet çok daha
keskin, işimiz kolay değil. İşte bu yüzden pladis ile
kaynaklarımızı (insan değerlerimizi, birikimlerimizi,
üretimlerimizi, vb) bir araya getirdik, tüm gücümüzü birleştirdik.
Sektörümüzde dünyanın en hızlı büyüyen şirketi olacağız. İnşallah
başaracağız.
GLOBAL OLMAK NE DEMEK?
Peki global olmak bize ne kazandırıyor? Girişte belirttiğim gibi 73
milletten çalışanımız var. Bu bizim en büyük zenginliğimiz. Hep
birlikte çalışıyoruz, her birimizin çorbada tuzu var. Hepimizin
farklı kişisel ve profesyonel geçmişleri var. İçimizde çeşit çeşit
uzmanlık var. Birbirimize öğrettiğimiz de oluyor, birbirimizden
öğrendiğimiz de. Arada tartıştığımız da oluyor tabi ama sonucunda
güzel iş çıkıyor. Her bir lokmada dünyaya mutluluk vaat ediyoruz.
Dünya çapında AR-GE, üretim, satış ve dağıtım ağlarımız arasında
sinerji oluşturuyoruz, verimliliğimizi artırıyoruz. Şirket ve
markalarımızın farklı deneyim ve uzmanlıklarını harmanlıyoruz ürün
portföyümüzü daha da geliştiriyoruz. 3 global markamız Ülker,
McVitie’s ve Godiva’yı farklı pazarlarda, daha çok tüketiciye
ulaştırma olanağını elde ediyoruz. Bizim amacımız, Türkiye’nin en
büyük gıda şirketini global bir güce dönüştürebilmek. Bunu nasıl
yapacağız? Tabii ki markalarımızla…
"HEDEFİMİZ GLOBAL
LİDERLİK"
Türkiye’nin en sevilen markası Ülker’i dünyanın en sevilen
markalarından biri haline getirerek… Aynı zamanda bünyemizde
bulundurduğumuz iki önemli markayı, McVitie’s & Godiva’yı da
dünyanın her köşesinde yaygınlaştırarak. Ve bu da Türkiye’de daha
fazla ihracat demektir. Peki tüm bunları nasıl gerçekleştireceğiz?
Hedefimiz global liderlik. Peki bu hedefe nasıl gideceğiz?
Türkiye ve İngiltere bizim lider olduğumuz iki ana pazar.
İngiltere, bisküvi tüketiminin en yüksek olduğu ülkedir. Biz de bu
ülkenin Ülker’i gibi olan McVitie’s markasını satın aldık.
İngiltere bisküvi ülkesi dedim. Burada McVitie’s ile lideriz ama
çikolatada henüz yokuz. Olacağız. İngiltere pazarına Godiva
çikolatalarını raflara sokarak ulaşacağız. Bunları da Türkiye’deki
fabrikalarımızda üretip, bu pazara sunacağız. İngiltere’de Godiva
mağazalarımız var ama büyümek için tüm çeşitlerimizin market
raflarında olması gerekiyor.
"GÜÇLÜ VE ÇEVİK BİR
ŞİRKETİZ"
Kuzey Amerika pazarında bisküvi olarak şimdiye kadar yoktuk.
Artık McVitie’s ile güçlü bir şekilde Kuzey Amerika pazarına da
giriyoruz. Bunlar bizim büyük fırsat alanlarımız. Ayrıca biz
bulunduğumuz pazarların yerel tatlarına uygun ürün geliştirip,
global markalarımızla bu ürünleri pazara sunacağız. Godiva’yı da
perakende de değişik ürün formatları ile raflarda satacağız.
Ulaşılabilir premium çikolata markası yapacağız. Ülker, zaten
Türkiye ve komşu coğrafyalarda lider marka, Ortadoğu ve Afrika’da
liderliğini pekiştireceğiz. Ortadoğu, Afrika ve Asya’daki bazı
yerel markalarımızı Ülker’e dönüştüreceğiz. Godiva özellikle Kuzey
Amerika, Japonya ve Çin’de lider ve hala büyüyen bir marka. Yeni
ürünlerle hem kıta Avrupası’nda, hem İngiltere hem de Amerika’da
daha fazla yaygınlaşacak, büyüyecek. Global AR-Ge çalışmalarıyla
kısa sürede pek çok ürün yapmayı başardık. Bu bizim önemli bir
avantajımız. Güçlü ve çevik bir şirketiz, yeni ürünlerimizi hızlı
bir şekilde pazara dağıtıp satabiliyoruz.
Mesela,
1. Ülker Krispi Tırtıklı İngiltere pladis ürünü idi, Türkiye’ye
uyarladık.
2. Bizim Albeni Tane Tane de İngiltere pazarına iyi gider dedik. O
da McVitie’s Digestives Nibbles oldu. Pek de güzel oldu. Üretimi
Türkiye’de yapıyoruz, ürünü ihraç ediyoruz. Türkiye’de yapıp
gönderiyoruz, yetişmiyor. Böyle problemlerimiz var çok şükür.
3. Biskrem’i dünyanın tüm diğer ülkelerine taşıyacağız. Global
olacak. Biskrem’de bu potansiyeli görüyorum. Şu anda Hindistan’da
raflarda yer alıyor. Çin ve Nijerya’da önümüzdeki aylarda yer
alacak.
İnsan kaynakları konusuna gelince, çeşitli usullerle karma takımlar
oluşturarak bilhassa Türkiye’den genç global yetenekler
yetiştiriyoruz.
TÜRKİYE'DE GODİVA ÜRETİP DÜNYAYA
SATACAĞIZ
Godiva’yı daha çok tüketiciye tattıracağız dedim. Burada önemli bir
nokta var. Bunu yaparken Türkiye’deki çikolata ve bisküvideki
uzmanlığımızı ve gücümüzü kullanacağız. Türkiye’yi çikolata üssü
yapıyoruz Godiva için. Türkiye’deki fabrika ve teknolojilerimiz
yeni. Burada üretilen çikolata çeşitleri tüm dünyaya merkez üssümüz
Türkiye’den gönderilecek. Erişilebilir premium çikolata üretimini
Türkiye’den yapacağız. Çin’e kadar buradan ürün götüreceğiz. Yani
Godiva Belçika markası değil mi? Evet ama insan İngiliz olup
Türkiye'de yaşarsa kim olur? Mesela cola’lar nerede üretilirse
üretilsin Amerikan markasıdır.
"YENİ AR-GE MERKEZİ KURUYORUZ ALLAH
UTANDIRMASIN"
Türkiye, global olarak tüm AR-GE’mizin kalbi olacak. Gebze’de yeni
bir AR-GE merkezi kuruyoruz. Burası dünyanın her yerindeki ekiplere
deneyim ve teknik uzmanlık sağlayacak. Buradan çıkan inovatif ürün
formülleri dünyanın dört bir yanında üretilecek. Dediğim gibi
babamın açtığı yoldan, onun koyduğu ilkelerle Ülker Ailesi olarak
dünya lideri şirket olma hayali için var gücümüzle çalışıyoruz.
Allah utandırmasın.
Gıda güvenliği ve geleceğine yatırım yapıyoruz. Bunları yaparken
tabi gıda güvenliği ve tüketicilerimizin hassasiyetlerine uygun
ürün üretme prensibimiz baki. Gıda Güvenliği Kurulumuz tüm Yıldız
Holding iştiraklerinde üretilen ürünlerin bu hassasiyetle
denetimini yapıyor.
"GELECEĞİN GIDALARI İÇİN
ÇALIŞIYORLAR"
Arkadaşlar, gıdada uluslararası normlar, değişen regülasyonları
sıkı sıkıya takip etmenin yanı sıra helal, koşer, vejeteryan gibi
farklı tüketici tercihlerine göre ürünlerimizi çeşitlendiriyorlar.
Geleceğin gıdalarını çalışıyorlar.
Gıdanın geleceğine sadece şirket içinde değil şirket dışında da
yatırım yapıyoruz. Biliyorsunuz Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı
Fakültesi’nde babamın adıyla bir merkezimiz var. Sabri Ülker
Merkezi. Başında Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil var.
"YENİ NESLİN BİLİNÇLE YETİŞMESİNE
DESTEK OLUYORUZ"
Burada hem Türkiye’den hem de dünyanın farklı yerlerinden bilim
insanları toplum sağlığı ve gıdanın geleceği için çalışmalar
yapıyor. Türkiye’ye bilgi ve uzmanlık akışı sağlıyoruz. Mayıs
ayında bu merkezin İstanbul’da sempozyumu vardı. Sabri Ülker Gıda
Araştırmaları Enstitüsü Vakfı sponsorluğu ile yaptık. Bu vakfın çok
net bir varoluş sebebi var; dengeli beslenme konusunda toplumda
bilinci artırmak ve doğru ve kanıtlanmış bilgilerin iletişimini
yapmak. Yeni neslin bu konuda çok daha bilinçli ve donanımlı olması
geleceğimiz için önemli. Biz de, Türkiye’de yeni neslin bu bilinçle
yetişmesine destek oluyoruz. Bu bizim sorumluluğumuz.
YATIRIMDA TÜRKİYE BİR YANA DÜNYA BİR
YANA
Yıldız Holding, United Biscuits ve Godiva'nın yüzde yüzü Ülker
ailesine ait. Yani dünyanın her yerinde bulunan tüm şirketlerimiz
ve varlıklarımızın sahibi Türkiye'de yerleşik Ülker ailesi. Yani
tüm bunlar aslında bir Türk şirketi. Yıldız Holding olarak ‘50 bin
kişilik bir aileyiz’ demiştim. 50 bin çalışanımızın yanı sıra
onların aileleri, distribütörlerimiz, plasiyerlerimiz,
tedarikçimiz, çiftçimiz ve iş yaptığımız üçüncü partilerle birlikte
bir milyona yakın kişinin sorumluluğunu taşıyoruz. Yıl sonuna kadar
ailemize 4,500 yeni çalışanımız daha katılmış olacak. Yani ailemiz
git gide büyüyor. İstihdam artıyor. İşin içinde yabancı
ortaklarımız da var. Onlara karşı da sorumluyuz.
İlk günden beri yabancı ortaklarımıza, bizlere ve Türkiye’ye
güvenmelerini salık verdim. Çünkü onların Türkiye’ye ve bize
güvenmesi, yatırımlarına devam etmesi Türkiye’nin dünyadaki gücünü
artırıyor. Şevk ve hevesimizi muhafaza edip işimize dört elle
sarılmamız önemli, özellikle bu günlerde. Biz de öyle yapıyoruz,
yapmaya da devam edeceğiz.
"TEK YAPTIĞI İŞİ YAPTI: ÜLKESİNE
GÜVENDİ"
Dedem Abdülhamid Han'ın bursu ile okudu. Ailece şükran duyuyoruz.
Sabri Bey, parasız yatılı devlet okulunda okumuştu, her zaman
devlete borçlu olduğunu ifade ederdi, bir çok siyasi
istikrarsızlık, kaos ve savaş dönemleri yanı sıra ihtilaller de
gördü. Bu durumda tek yaptığı işini yapmak ve ülkesine güvenmek
oldu. Yatırımlara devam etti ve geleceğe umutla baktı. Azmimiz de
hedeflerimiz de baki. Yatırımlarımıza da hız kesmeden devam
edeceğiz. Bu sene toplam 1.5 milyar TL bir yatırım hedefimiz vardı.
Bunun 770 milyonunu Türkiye için kullanıyoruz. Yılsonuna kadar
bütün yatırımlarımızı tamamlamış olacağız. Yani ülkemize,
Türkiye’mize yaptığımız yıllık yatırım tutarı her sene tüm dünyanın
geri kalanına yapılan yatırıma eşdeğerdir.
ÜLKER'İN UZUN DÖNEM
HEDEFLERİ
Uzun dönem hedeflerimiz var. Kendimize 2021 yılını hedef
koyduk.
Bu hedeflere ulaşmak için orta vadede şunları önceliklendirdik. Tüm
dünyada;
• Çikolata satışlarımızı 2 misline çıkaracağız.
• Bisküvi satışlarımızı önümüzdeki yıllarda %50’den fazla
artıracağız.
• Bu büyümeleri destekleyecek, bizi 2021’e taşıyacak kapasite
yatırımlarını süratle bitirmemiz lazım. Bu yatırımların çoğu
Türkiye’de olacak. Çikolatada 2 kat, kekte 3 kat, şeker sakızda 4
kat kapasite artırımına gideceğiz.
• Önümüzdeki yıllarda ülkemizde 5 milyar TL yatırım
gerçekleştireceğiz.
Böylece Türk Gıda sektöründeki en büyük yatırımı yapmış
olacağız.
Sizin de yakından bildiğiniz üzere Türkiye ekonomisi farklı
dönemlerde yaşanan irili, ufaklı krizlere rağmen büyümeye devam
etti. Türkiye’miz içinde yaşadığı çalkantılı günleri de atlatacak.
Çünkü artık deneyimliyiz.
Biz de ülke olarak birçok badire atlattık ama üzerine gitmeyi,
cesur davranmayı, pes etmemeyi öğrendik. Deneyimlerimizle bunun da
üstesinden gelip çok daha hızlı koşacağımıza inanıyorum. Malum çivi
çiviyi söker.
Tekrar çok teşekkür ediyorum katıldığınız için, Global pladis’in
dünyadaki başka bir köşesinde buluşmak üzere...
KARAKAŞ: GLOBAL ARENADAKİ İLK LİDER ŞİRKET
OLMAK...
Dünya bisküvi-çikolata- şekerleme pazarındaki gelişmeleri değerlendiren pladis CEO’su Dr. Cem Karakaş, globalde bu pazarın 350 milyar dolar civarında olduğunu anlattı. Çikolatanın yüzde 34 ile bu pazardan en geniş payı aldığını dile getiren Karakaş, bunu yüzde 29 pay ile bisküvi (tatlı-tuzlu) ve yüzde 20 ile şekerlemenin takip ettiğini söyledi. Sektörde iki büyük pazar olduğuna işaret eden Karakaş, şöyle devam etti:
"Batı Avrupa ve Asya-Pasifik, dünya bisküvi-çikolata-şekerleme
pazarının en büyük iki merkezi. Biz Batı Avrupa’da varız. Diğer
pazarlarda da büyüyoruz. Afrika, Amerika, Çin ve Güney Asya en
hızlı büyüyen pazarlar arasında öne çıkıyor. İngiltere ve Türkiye
dışındaki pazarların satışlarımız içindeki payını da artırmayı
hedefliyoruz.
pladis, 13 ülkedeki 36 fabrikada 1 milyon ton bisküvi, 460 bin ton
çikolata ve 40 bin ton sakız-şeker üretimi gerçekleştiriyor.
Türkiye’de bisküvi, çikolata ve şekerleme pazarının lideri olarak
bizim hedefimiz de, bu liderliğimizi uluslararası arenaya taşımak,
kendi alanımızda Türkiye’den çıkan, global arenadaki ilk lider
şirket olmak.
"HİBRİT ÜRÜNLERİMİZ HER GÜN
ÇOĞALIYOR"
United Biscuits’i aldığımızda Ülker ile büyük bir sinerji
yaratabileceğimizi söylemiştik. 2 yıla yakın bir süre olacak,
sinerjinin faydasını görmeye başladık. Örneğin, Ülker Krispi
Tırtıklı United Biscuits’in bir ürünü idi, Türkiye’ye uyarladık.
Türkiye’de satılan Albeni Tane Tane de McVitie’s Digestives Nibbles
olarak İngiltere’de satılıyor. Çok da ilgi görüyor. Üretimi
Türkiye’de yapıyor ve İngiltere’ye gönderiyoruz. Godiva Double
Ganache, Vanilla Creme ile Godiva Pearl de yine bu strateji ile
Amerika’da rafa çıkan ürünler. Hibrit ürünlerimiz her gün
çoğalıyor. Bu yıl sonuna kadar toplamda 10 adet hibrit ürünü farklı
pazarlarda rafa çıkarmış olacağız.
Güney Afrika’da yerel bir marka satın aldık, onu da Ülker markası
altında üretmeye devam edeceğiz. Biskrem ise McVitie’s Biskrem
olarak farklı coğrafyalara açılacak. Biskrem’de bu global
potansiyeli görüyoruz.