Murat Bardakçı'dan Orhan Pamuk'a: Çüş Orhan...
Abone olHabertürk yazarı Murat Bardakçı bugünkü yazısında Orhan Pamuk'un yeni kitabında Türkiye'yi ensest ilişkiler ülkesi gibi göstermesine tepki gösterdi. Bardakçı tepkisini ''Çüş Orhan çüş'' sözleriyle dile getirdi.
Gazeteci Murat Bardakçı bugünkü yazısında Orhan Pamuk'u
topa tuttu.
Bardakçı Orhan Pamuk'un yeni kitabında Türkiye'yi kötülediğini
yazdı. Orhan Pamuk'un Türkiye'de sanki çok geniş bir ensest ilişki
ağı olduğunu yazdığı kitabında suç işlediğini iddia eden Bardakçı,
bu tür ithamların Avrupa'da karşılığının büyük cezası olduğunu
ifade etti.
BARDAKÇI SİNİRİNİ ALAMADI
Başlıkta kullandığı 'Çüş' ifadesi içi okurlarından af dileyen Bardakçı sinirini alamayıp “Çüş'ün yanına arzu ederseniz “Yuh”, “Ohaaaa!” vesaire gibi ünlemler de koyabilirsiniz'' tavsiyelerinde bulundu.
YÜCELTİLEN ROMANIN HALİNE BAKIN!
İşte Bardakçı'nın o yazısı:
Önce bir-iki haftadan buyana hemen her yerde, hattâ ATM’lerde
bile reklâmı yapılan, bahsi daha açılır açılmaz hayranlık
krizlerine girilen ve yüceltile yüceltile göklere çıkartılan bir
romandan aynen aldığım şu paragrafı okuyun:
“...Bir dönem skandal ve cinayet haberlerini öne çıkaran gazeteleri Oidipus ve Rüstem benzeri hikâyelere çok rastladığım için okudum. İstanbul’da iki çeşit hikâye okur tarafından çok seviliyor, ucuz gazetelerde çok yayımlanıyordu. Birincisi; oğlu askerde, hapiste, uzaktayken babanın, genç ve güzel geliniyle yatması, olayı fark eden oğulun babayı öldürmesiydi. Çok işlenen ve sayısız çeşitlemeleri olan ikinci cins cinayet ise, cinsel açlık içindeki oğulun, bir cinnet anında zorla anasıyla yatmasıydı...”.
OKUYANIN ASABINI LAÇKA EDİYOR
Okuyanın âsabını lâçka eden, özellikle de “ana-oğul” bahsine gelince artık ikrah ettiren bu ifadeler hangi romanda mı geçiyor? Başlıktan zaten anlamışsınızdır: Orhan Pamuk’un yere-göğe konamayan son kitabında, “Kırmızı Saçlı Kadın”ın 114. sayfasında!
MAALESEF NADİREN DE OLSA YAŞANIYOR ANCAK...
Tamam, kayınpederin geline tecavüze kalkışması maalesef nadiren de olsa yaşanan hadiselerdir ama bu rezaletlerin haberleri gazetelerde hiçbir şekilde yeralmaz ve yayınlanmamalarının başta gelen sebebi de, yazılmalarının kanunen yasak olmasıdır.
Üstelik aynı yasak sadece bizde değil, birçok Avrupa ülkesinde de mevcuttur. İsmini vermeyeyim, Avrupa’nın en çok okunan yazarlarından birinin birkaç sene önce yayınladığı kitabında benzer bir hadiseyi değil yazması, üstü kapalı biçimde de olsa ima etmesi yüzünden hapse düşmekten son anda kurtulmuş olduğunu edebiyat çevreleri gayet iyi bilirler.
BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?
Hele diğer iddia! Çocuk annesine tecavüz edecek, bunu farkeden babasını öldürecek, sonra hapse düşecek, orada öldürülecek, hadise basına aksedecek, gazetelerin üçüncü sayfalarında çarşaf çarşaf yazılacak ve hemen herkes “Herifi gebertmekle aman ne iyi etmişler, ellerine sağlık” diyecekler, İstanbul gazetelerinde bu haberlere sık sık rastlanacak, üstelik okur da bunlara bayılacak!
DAHA HİÇ TESADÜF ETMEDİM
Neredeyse kırk senelik gazeteciyim, ucuz yahut pahalı hiçbir gazetede “oğulun anası ile yatmasını” ve ardından gelen cinayetler zincirini konu alan tek bir haber bile görmedim; üstelik bu hadiselerin “ucuz gazetelerde çok -Nobelli yazar herhalde ‘sık sık’ demek istiyor- yayınlandığına” da hiç tesadüf etmedim! Gazetelerde böyle bir sapıklıklar silsilesine tesadüf eden varsa buyursun, göstersin!
AFFINIZA SIĞINIYORUM
Başlıkta kullandığım “Çüş” ibaresi için affınızı rica ediyorum... Aslında daha değişik bir başlık düşünmüştüm ama arkadaşlar “Ana-oğul üzerine kurulu böylesine menfur bir hayâlin başlıkta kullanılması bile yakışıksız olur” dediler ve dolayısı ile “Çüş” ile yetinmek zorunda kaldım.
YANINA İSTEDİĞİNİZ ÜNLEMİ KOYUN!
Ama bu “Çüş”ün yanına arzu ederseniz “Yuh”, “Ohaaaa!” vesaire gibi ünlemler de koyabilirsiniz. “Kırmızı Saçlı Kadın”daki bu utanç verici hayâli yorumlamakta zaten bu ünlemler ile daha nice sıfatlar bile kifayetsiz kalır.