Sosyal medya bu iddia ile çalkalandı. İddiaya göre Münir Özkul son yıllarında maddi anlamda yardıma muhtaçtı. Onun bu ihtiyacını da denilene göre Ferhan Şensoy karşıladı. Peki işin aslı ne? O iddiaya Münir Özkul’un kızı Güner Özkul'dan yanıt geldi. İddialar kısmen gerçek çıktı. Sosyal medyada geçtiğimiz günlerde Ferhan Şensoy hakkında dikkat çekici bir iddia ortaya atılmıştı. Oyuncunun, 5 Ocak’ta vefat eden Münir Özkul’un 20 yıl boyunca tüm masraflarını karşıladığı ve ona Cihangir’den ev aldığı öne sürülmüştü. Münir Özkul'un kızı işin iç yüzünü açıklayınca ünlü sanatçının son yıllarını nasıl geçirdiği de ortaya serildi. O İddiaya Münir Özkul’un kızı Güner Özkul yanıt verdi. Anlattıkları ile de Münir Özkul son yıllarında beş kuruşsuz olduğunu doğruladı. Dediğine göre Münir Özkul'un oturduğu evi Ferhan Şensoy değil Kemal Sunal ve Müjdat Gezen jübile yapıp aldı. Ferhan Şensoy ise yanında çalışan Münir Özkul'un borçlarını ödemiş. Kızı Güner Özkul ayrıntıları şöyle anlattı; -“Babam o evi 70 yaşındayken AKM’de düzenlenen jübile gecesinden elde edilen gelirle aldı.' -O dönem Kemal Sunal ve Müjdat Gezen babama ‘Sen bu parayı harcarsın. Biz bunu bankaya yatırıp üzerine bloke koyduracağız. Ev bulduğunda paranı alırsın’ demiş. O ev öyle alındı. BABAMIN BORÇLARINI ÖDEMİŞTİR : -Babam Ferhan Şensoy’un yanında çalışıyordu. Ferhan Abi borçlarına yardım etmiştir mutlaka. Çünkü yufka yürekli bir adam. Ama ev aldığı iddiası asılsız. ESKİ EŞİ VE AİLESİ YARDIM ETTİ : -Babamın tedavi gördüğü hastaneler ücret almadı. Eski eşiyle ailesi yardım etti, ben ve eşim de elimizden geleni yaptık.” ALKOL SORUNU VARDI: Münir Özkul paşa torunu olarak dünya geldi. Tiyatro ve sinemada şöhreti erken yaşta yakalayan ünlü sanatçı kazandığını alkol yüzünden tüketti. KAVUĞU ONA VERMİŞTİ : Münir Özkul, İsmail Dümbüllü’den aldığı ve ürk tiyatrosundaki güldürü geleneğinin en önemli nişanesi sayılan ‘Kavuk’u Ferhan Şensoy’a vermişti. Bir geleneğin de sembolü olan Kavuk, Şensoy’dan da Rasim Öztekin’e geçti. Ferhan Şensoy, usta oyuncudan kavuğu alma hikayesini şöyle anlatmıştı: “İlle birine vermek zorunda değilsin. Vereceğin adam, Türk tiyatrosunu senden sonra alıp başka bir yere götürecek bayraktar olacak. Bu halkın tanıdığı, sevdiği, muhalif bir komik olacak” .