Münevver Karabulut cinayetinde yeni gelişme!
Abone olMünevver Karabulut cinayeti soruşturmasında cezasını çektikten sonra denetimli serbest kalan Hayyam Garipoğlu karakola gidip imza vermedi. Onun yerine imza atan polis memuru 12 ay hapis cezasına çarptırıldı. Polislikten atıldı...
Yeğeni Cem Garipoğlu'nun, Münevver Karabulut'u katletmesiyle ilgili davada 3 yıl hapse çarptırılıp denetimli serbestlikle tahliye edilen işadamı Hayyam Garipoğlu'nun, imza vermek için karakola gitmediği ortaya çıktı. Garipoğlu'nun yerine imza atan polis memuru 12 ay hapis cezasına çarptırılarak, kamu hizmetinden uzaklaştırıldı.
Cem Garipoğlu'yla yargılanan ve 'suçluyu kayırmak'tan aldığı 3 yıl hapis cezasının infazını tamamlayıp 'denetimli serbestlik'le tahliye edilen işadamı Hayyam Garipoğlu'nun, 18 Mart-3 Nisan tarihleri arasında karakola gidip imza atmadığı belirlendi. Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 4'üncü sınıf bir emniyet müdürü ve bir emniyet amirinin, Maslak Şehit Mürüvet Akpınar Polis Merkezi Amirliği'ne giderek denetimli serbestlik dosyalarını incelemesi sonucu olay ortaya çıktı.
KAYIT ALTINA ALMADI
Sarıyer İlçe Emniyet'inin ihbarıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili iddianame düzenlendi. Hazırlanan iddianameye göre; '30 kişinin yer aldığı listeyle ilgili sorular üzerine polis memuru Ömer D., listede adı olmayan Hayyam Garipoğlu'nun dosyasının da kendisinde olduğunu bildirdi. İddianamede, Ömer D.'nin, Garipoğlu'a ait Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından gönderilen evraka sayı vermediği ve kayıt altına almadığı belirtilerek, çalıştığı polis merkezi amirine de konuyla ilgili bilgi vermeyip, amirinden paraf almadığı öne sürüldü. Ömer D.'nin 18 Mart 2015 ile görevden uzaklaştırıldığı 3 Nisan 2015'e kadar Garipoğlu'nun imzaya gelmemiş olmasına karşın tutanak tutmadığı, ilgili birime bilgi vermediği kaydedilen iddianamede, denetimli serbestlik isim listesinde Garipoğlu'nun isminin olmadığı ifade edildi.
GARİPOĞLU KAMERADA YOK
İddianamede ayrıca, polis merkezi güvenlik kamerası kayıtları incelendiğinde 20, 21, 23 ve 25 Şubat 2015 ile 2, 4, 9, 11, 16 ve 18 Mart 2015 tarihli tutanaklarda yer alan saatlerde Garipoğlu'na ait hiçbir görüntünün tespit edilmediği belirtildi. Ömer D., ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, Garipoğlu'nun 26 Aralık 2014'te denetimli serbestlik evraklarını saat 20.00 civarında kendisine getirdiğini, saatin geç olması ve mesai saati bitimi nedeniyle evrakı kayıt etmeden çekmeceye koyduğunu söylediği kaydedildi.
DAVA AÇILDI
İş yoğunluğundan evrakı kayıt etmeyi unuttuğunu savunan Ömer D.'nin, Garipoğlu'nun medyatik kişiliğinden ötürü imzaları karakol dışında arabasında atmasına izin verdiğini, iş yoğunluğu yüzünden amirine bilgi vermeyi unuttuğunu anlattığı ileri sürüldü. Polis memurunun, Garipoğlu'nun 23, 25 ve 30 Mart 2015 ile 1 Nisan 2015'te imzaya gelmediğini, kendisine hastalığından ötürü rapor alacağı söylediğini ifade ettiği kaydedildi. Ömer D.'nin, "Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği", "Görevi kötüye kullanma" suçlarından 5 yıldan 13 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
12 AY HAPİS, MESLEKTEN İHRAÇ
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan polis memuru, Resmi Belgede sahtecilik suçundan 12 ay hapis cezasına çarptırıldı. İyi hal indirimiyle cezasında indirim yapılmasına karar veren mahkeme, cezayı 10 aya indirerek, 5 yıl süreyle erteledi. 5 ay süreyle kamu hizmetinden uzaklaştırılan polis memuru, ilerleyen günlerde göreve dönüş yapacak.