Münevver Karabulut cinayetinden sonra olay yeri inceleme ekipleri tarafından çekilen görüntüler görenlerin kanını dondurdu. Karabulut'tan geriye ise kanlı elbiseleri ile geride bıraktığı aşk mektupları kaldı. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, meydana gelen cinayetin ardından olay yeri inceleme ekipleri tarafından çekilen görüntüleri basına teşhir etti. Münevver Karabulut'un yatar vaziyette bıçaklandığını, maktule canlı iken kafasının çok muntazam bir şekilde kesildiğini söyleyen Epözdemir, cinayeti Cem Garipoğlu'nun tek başına işlemesinin mümkün olmadığını öne sürerek, cinayetin önceden tasarlandığını savundu. Sanık Mehmet Nida Garipoğlu'nun avukatı Mustafa Gökhan Tekşen ise müvekkilinin olay günü ve saatinde olay yerinde olmadığını iddia ederek, ''Kan izlerinin bulunduğu kıyafetlerin müvekkilimin üzerinden çıkmadığı açıkça bellidir'' dedi. Bu arada, kanlı görüntülerin ekrana yansıması sırasında Mahkeme Başkanı’nın yüzünü ters tarafa çevirmesi dikkat çekti. Davanın duruşması 24 Eylülde yapılacak İDDİANAMEDEN İddianamede, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu'nun, ''tasarlayarak, çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak etmek''ten ağırlaştırılmış müebbet, Hayyam Garipoğlu, Habib Kurt, Mehmet Karakayalı ve Ahmet Batur'un ''suçluyu kayırmak'', anne Tülay Makbule Garipoğlu'nun da ''suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek'' suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor. Yaş küçüklüğü dikkate alınarak hakkında, ''tasarlayarak, çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek'' suçundan 18 ile 24 yıl arasında hapis cezası istemiyle Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan Cem Garipoğlu'nun dosyası, 11 Şubatta yapılan ilk duruşmada, aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle bu davayla birleştirilmişti. Her şey 3 Mart 2009'da Etiler'de bir çöp bidonunda bulunan bir ceset ile başlamıştı. Münevver Karabulut, Bahçeşehir'de bir villada bıçaklanarak öldürüldükten sonra başı gövdesinden ayrılmıştı. Valizlere ve gitar kutusuna konulan ceset Etiler'de çöp konteynırına atılmıştı. Aynı gece cesedin kime ait olduğu belirlenip failin Cem Garipoğyu olduğu ortaya çıkarılmıştı. 7 Mart 2009: Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu, annesi Makbule Tülay Garipoğlu ile ceseti korsan taksiyle taşıyan taksici M. C. B. gözaltına alındı. Çıkarıldıkları mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 25 Nisan 2009: Cinayet ile ilgili olarak ön otopsi raporu tamamlanarak soruşturmayı yürüten savcılık ve emniyete gönderildi. 27 Nisan 2009: Cinayette ilk tutuklama meydana geldi. Cem G.'nin babası Mehmet Nida Garipoğlu, Münevver Karabulut'un tırnakları arasında DNA'sı bulunduğu tutuklanarak cezaevine gönderildi. 30 Nisan 2009: Münevver Karabulut'un günlükleri ortaya çıktı. Günlüklerde, Karabulut ve Cem G.'nin nasıl zaman geçirdikleri birbirleri hakkındaki düşünceleri belirlendi. 04 Mayıs 2009: Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut ve genç kızın arkadaşları öldürüldüğü villaya siyah çelenk bıraktılar. 14 Mayıs 2009: Firari zanlı Cem G. için kırmızı bülten çıkarılıp 176 ülkede aranmaya başlandı. 21 Mayıs 2009: Cinayet ile ilgili olarakadli tıp kurumuraporu ortaya çıktı. Raporda Karabulut'un vucudunda Cem G.'nin dışında başka kişilere ait olabilecek DNA örnekleri bulundu. 24 Mayıs 2009: Cem G.'nin arkadaşlarından ve ailesinden DNA örnekleri alınıp araştırılmaya başlandı. 30 Mayıs 2009: DNA örneklerinin Cem G. ve ailesine ait olmadığı ortaya çıktı. 10 Haziran 2009: Cem G. ve Münevver Karabulut'un MSN yazışmaları ve villaya nasıl girdiklerine dair görüntüler ortaya çıktı. 23 Haziran 2009: Süreyya Karabulut'u tehdit ettiği iddiasıyla Şinasi D. isimli şüpheli tutuklandı. 02 Temmuz 2009: Cem Garipoğlu İnterpol'un baş sayfasında fotoğraflı ve videolu olarak aranmaya başlandı. 17 Eylül 2009'da Cem Garipoğlu, cinayetten tam 197 gün sonra İstanbul'da teslim oldu.