Mumyanın kralı Aksarayda
Abone olMumya görmek için Mısır'a gitmeyin. Ihlaar Vadisi'nden çıkarılan mumyalar Aksaray Müzesi'nde
Aksaray Müzesi Müdürü Yücel Kiper, Kapadokya'nın bir parçası
olan bölgenin çok ziyaretçi aldığını, ancak bu ilginin, Ihlara
Vadisi'nden çıkan mumyaların sergilendiği Aksaray Müzesine
yansımadığını söyledi.
Kiper, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kapadokya bölgesini
ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısının yıllık ortalama iki
milyonu geçtiğini, Aksaray'daki Ihlara Vadisi, kervansaraylar ve
yeraltı şehirlerini ziyaret eden turist sayısının da 650 bine
ulaştığını belirtti.
Ihlara Vadisi'nde mezarlarda bulunan mumyaların da sergilendiği
Aksaray Müzesinin ise aynı bölgede yer almasına karşın, bu
ziyaretçi yoğunluğundan yeterince nasibini alamadığını belirten
Kiper, ''Kapadokya'nın bir parçası olan bölgemiz çok ziyaretçi
alıyor, ancak bu ilgi Ihlara Vadisi'nden çıkan mumyaların
sergilendiği müzemize yansımıyor. Müzemizi ortalama yılda sadece 10
bin kişi ziyaret ediyor'' dedi.
KEDİ MUMYASI DA VAR
Kiper, ülkemizden pek çok kişinin mumya görmek için Mısır'a
gittiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Mumya görmek isteyenler, Mısır'a gitmek yerine Aksaray Müzesine
gelsin. Müzemizde sergilenen mumyaların çoğu Ihlara Vadisi ve
çevresinden çıkarıldı. Aksaray Müzesinde 10. yüzyıla ait 4 sağlam
mumya, bir erişkine ait eksik mumya, eksik çocuk mumyaları ve bir
adet de kedi mumyası bulunmaktadır. En çok kedi mumyası ilgi
görüyor. Bir kilisede rahip mumyası ile kedi mumyası yan yana
bulundu. Kedinin rahibe ait olduğu ve çok sevdiği için rahip
öldüğünde birlikte mumyalandıkları sanılıyor. Kedi mumyası havada
uçuyor gibi durduğu için, 'rahibin uçan kedisi' olarak da
adlandırılıyor.''
Ihlara ve çevresinde bulunan mumyaların çeşitli dönemlerde yaşamış
din adamları, rahip ve rahibelere ait olduğunu belirten Kiper, bu
bölgede de eski Mısır'daki gibi, öldükten sonra yeniden diriliş
olacağına inanıldığını söyledi.
Kapadokya bölgesindeki mumyalama geleneğinin Mısır'dakinden farklı
olduğunu anlatan Kiper, ''Mumyaların içleri ve üzerleri, kaynatılan
üzüm şıralarından ve bölgedeki güzel kokulu otlarla hazırlanan özel
bir sıvı ile kaplanıyordu. Bu işlemin ardından ısısı çok fazla
değişmeyen bir ortama konan mumyalar, günümüze kadar ulaşmayı
başardı'' dedi.
Kiper, Kapadokya bölgesini ziyaret eden herkesi bu mumyaları
görmeye davet etti.