Mumcu'ya göre büyüme yok
Abone olANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, İESOB'daki toplantıda hükümete seslenerek "Büyüme dediğiniz olay kortizonlu tedaviden başka birşey değil" dedi.
Mumcu, İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (İESOB)
Başkanı Mehmet Ali Susam ile odaların başkan ve yöneticilerinin
katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, "Türkiye’nin nitelikli,
katılımcı, çoğulcu, müzakereci, yönetişimci, güçlü sivil toplum
örgütlerine ihtiyacı" olduğunu söyledi. Türkiye’de "zor zamanlar
yaşandığını", küreselleşmeyle birlikte serbest sermayenin, pazar
olarak gördüğü yerlere egemen olmaya çalıştığını, dünyanın birçok
ülkesinde küçük esnaf ve sanatkarın bunların haksız rekabetiyle
karşılaştığını anlatan Mumcu, iş geliştirme pozisyonu eksik olan
Türkiye’de de bunun sancılarının yaşandığını kaydetti.
Hipermarketler karşısında küçük esnafın korunmasının devletin
elinde olduğunu kaydeden Mumcu, şöyle dedi: "Devlet, piyasa
düzenleyicidir. Rekabetin korunması, haksız rekabetin önlenmesinden
sorumludur. Bizler (hipermarketler olmasın) demiyoruz. Vatandaş,
tüketici farklı hizmetleri, ürünleri aynı yerden alma avantajına
sahip olsun. Hipermarketler, yatırım indirimleri, istisnalar,
yabancı sermaye imtiyazlarından yararlanıyor. Tedarikçiler üzerinde
baskı kuruyor. Buna karşı küçük esnafı koruyacak bir yasa yok.
Enflasyon yüzde 10’a indi, vergiler yüzde 40’larda. Hükümet bunu
indirmeye yanaşmıyor. Büyük firmalar, yatırım indirimleri,
istisnalardan dolayı bu vergiyi vermiyor. Vergiyi, kayıt dışına
kaçamayan, ekmek, su alan, telefonla konuşan, işçi, memur, esnaf
veriyor." SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME Mumcu, verginin yüzde 70’inin
faizlerle gittiğini, böyle bir ekonomik sistemde sürdürülebilir bir
büyüme yakalanamayacağını savundu. Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İyileşme filmini daha önce gördük. İçinde bulunduğum hükümetleri
uyardım, ikaz ettim. (Uyumayın, yaklaşan tehlikeyi görün) dedim.
Bugün de büyüme dediğiniz olay kortizonlu tedaviden başka birşey
değildir. Döviz baskı altına alınarak, Türk parası değerli hale
getirilmeye çalışılıyor. Arjantin’de, Brezilya’da bunun örnekleri
görüldü. Hem de onlarca kez görüldü. Bu soygun düzenidir. Memleket,
millet soyulmaktadır. Ülke, sıcak paranın insafına bırakılmış
durumdadır. En ağır bedeli millet ödüyor. Bu karamsar bir tablo ama
ben herşeyi açık seçik söylüyorum. Ahlaki sorumluluğumu yerine
getirmeye çalışıyorum" ÖZGÜR BASIN, DEMOKRASİNİN TEMİNATI Basının,
ekonomik ve mesleki özgürlüğe sahip olmadığı için baskı altında
olduğunu iddia eden Mumcu, "Özgür basın gerçekten Türk
demokrasisinin teminatıdır" dedi. Mumcu, muhalefetin olmadığı yerde
muhalefet işlerini görebilecek yegane imkanın, özgür basın olduğunu
belirterek, "Çoğu zaman Türkiye muhalefetsiz kalabilmektedir. Her
rejimin iktidarı vardır. Hiçbir yönetim biçimi iktidarsız değildir.
Ama muhalefet sadece bir tek rejimde vardır, o da demokrasidir.
Demokrasiyi değerli kılan şey de muhalefete dahil olmasıdır. Ama ne
yazık ki, basınıyla, siyasetiyle Türkiye’nin
muhalefetsizleştirildiği, tek seslileştirildiği sürece doğru
gidiyoruz" diye konuştu. KEMERALTI ÇARŞISI’NI GEZDİ Tarihi
Kemeraltı Çarşısı’nı da gezen Mumcu, burada Kemeraltı Derneği
Başkanı Necati Ortabaş’tan bilgi aldı. Mumcu, Türkiye’de ekonominin
"finans -kapital" ağzıyla konuşulduğunu ve düşünüldüğünü, ekonomi
içinde insan unsurunun gözardı edildiğini öne sürdü. Mumcu, şöyle
dedi: "Faiz, gecelik faiz, borsa, endeks, sürekli bunlar
konuşuluyor. İnsansız, üretimsiz bir ekonomiye inandırıldık.
1998’den bu yana buna inandırıldık. Giderek büyüyen bir borç
batağının içindeyiz. Doğru bir siyaset, ulusal mutabakata
ihtiyacımız var. Türkiye büyümeye mecbur bir ülkedir.
Sanayileşmesi, kentleşmesi, eğitimi, sağlığı, geri bırakılmış,
sorunları sürekli ertelenmiştir." Mumcu, yaklaşık 15 bin esnafın
bulunduğu çarşıyı 2 saat 20 dakikada gezdi. Esnafın ikram
ettiklerini içti, yedi, onlara karanfil ve gül verdi.