Mumcunun gündemi ekonomi
Abone olAnavatan Partisi Lideri Erkan Mumcu yoksulluğun derinleştiğini savundu ve aile facialarının arttığına işaret etti.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Türkiye'nin
ihtiyacı özgürlük değil, adalettir. Türkiye'de herkes özgür.
Türkiye'de olmayan şey, adalettir'' dedi.
Mumcu, yerel seçim çalışmaları ve partililerle fikir alışverişinde
bulunmak amacıyla geldiği Adana'da düzenlediği basın toplantısında,
Türkiye'nin giderek bir yangın yerine döndüğünü öne sürdü.
Türkiye'de yoksulluğun derinleştiğini, hemen hemen ülkenin her
köşesinde çok yaygın aile facialarının yaşandığını ifade eden
Mumcu, yüz binlerce kişinin ödeyemediği borçların baskısı altında
haciz ve icralık olduğunu, yüz binlercesinin de yakınlarından
aldıkları borçları ödeyememenin mahcubiyetini yaşadığını
savundu.
Mumcu, borçlanma, yoksulluk ve işsizliğin halkı aile huzurundan da
ettiğini, her şeye rağmen ayakta durmaya çalışanların, bütün
imkanlarını, fırsatlarını çocuklarına vermeye çalışırken,
Türkiye'nin eğitim sistemiyle tam bir sömürüye döndüğünü ileri
sürdü.
Türkiye'de hiç kimsenin hayata dair endişeleri konuşamadığını
anlatan Mumcu, şöyle konuştu:
''Yani çiftçinin harcadıklarını ödeyebilecek kadar hasat
yapamayışını, esnafın dükkanını siftahsız açıp siftahsız
kapattığını kimse konuşamıyor. Takip edilen kredi kartlarının bir
yılda sayısının 200 binden 650 bine çıktığını, yüz binlerce insanın
çek ve senetlerdeki protestolardan dolayı polis ve mahkeme
takibinde bunaldıklarını kimse konuşamıyor. Varsa yoksa memlekette
kapatma davası, laiklik, din konuşuluyor.
Türkiye'de 5-6 yıl tek başına iktidarın ekonomi bakanı olacaksınız
ondan sonra gidip Türkiye'de insanların özgürlüğünün bulunmadığını
Avrupa Parlamentosuna şikayet edeceksiniz. Olmayan ne varsa yapmak
zaten sizin görevinizdi.
Türkiye'nin biran önce gelir adaletini temin edici akılcı projelere
ihtiyacı var. Türkiye'nin ihtiyacı özgürlük değil, adalet.
Türkiye'de herkes özgür. Ama, Türkiye'de olmayan şey adalet.
Dolayısıyla her alanda özgürlüğün teminatı olan adaleti güvenci
altına almadıktan sonra, gelir adaletini mümkün kılmadıktan sonra
bu ülkede insanların huzur içinde yaşamalarını beklemek çok imkanlı
gözükmüyor.''
CHP GENEL SEKRETERİ SAV'IN DİNLENDİĞİ
İDDİASI
Mumcu, bir gazetecinin CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın
dinlenmesiyle ilgili iddialar konusundaki sorusu üzerine, sadece
sözü geçen kişinin dinlenmesinden ibaret bir olguyla karşı karşıya
bulunulmadığını belirtti.
Dinlemenin nasıl gerçekleştirildiği, hangi yol ve yöntemlerle
gerçekleştirildiğinin bilinemeyeceğini ancak, bu konuda bazı
bilinenler olduğunu ifade eden Mumcu, şöyle devam etti:
''Şunu herkes biliyor ki devlet içinde yerleşmiş, devlet kudretini
kullanan ama devlete sadakati kuşkulu birtakım odaklar herkesi
dinliyor. En başta da hükümeti dinliyorlar. Dolayısıyla hükümetin
bunlara karşı yapacak hiçbir şeyi yok. Hükümet çoktan paçayı
kaptırmış vaziyette.
Bu işin siyasi bir kriz olmaktan çok, giderek bir devlet krizine
dönüştüğünü söylerken, işaret ettiğimiz noktalardan bir tanesi
budur. Türkiye'de özel hayatın güvenliği, iletişimin güvenliği
zaten çok uzun zamandır neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumda.
Burada sadece içerde kümelenmiş odakların hukuk dışı takiplerinden
söz ediyoruz, bir de bunun dışında yabancı servislerin stratejik
noktaları takibi vardır ki tam bir cadı kazanı ya da pandoranın
kutusu. Açıldığı zaman içinden ne çıkacağını bilmiyoruz.
Bütün bunlar için devlet otoritesinin yeniden tesis edilmesi
gerekir. Yargı otoritesinin yeniden tesis edilmesi gerekir.''
Mumcu, AK Parti'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde
açılan davayla ilgili soru üzerine, ''Türkiye'nin böyle bir gündeme
kilitlenmesini üzüntüyle karşılıyorum. Ancak, muhakkak ki bütün bu
gerginliklerin temelinde Anayasal sistemin yetersizliği ve
arızaları vardır. Hiç kimse demokrasiden, demokrasinin evrensel
değerlerinden ve Türk milletinin demokrasinin işlemesinden umacağı
faydalardan yana bir tutum takınmıyor yazık ki'' dedi.
Mumcu, daha sonra basına kapalı olarak partililerle toplantı
yaptı.