Mumcunun Çankaya adayı
Abone olAnavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, gönlünden geçen cumhurbaşkanı adayı tarifini yaptı.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Gönlümden geçen,
halkın bir kadını cumhurbaşkanı seçmesidir'' dedi. Mumcu, Genel
Başkan Yardımcısı Edip Safter Gaydalı'nın Bitlis'in Gayda köyündeki
evinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarıyla ilgili bir soru üzerine
Mumcu, Türkiye'de yanlış olan şeyin, cumhurbaşkanlığı sisteminin
kendisi olduğunu ifade etti. 12 Eylül'den bugüne hiçbir
cumhurbaşkanı ile hiçbir hükümetin arasının iyi olmadığını, uyumlu
bir çalışma imkanı sunulmadığını ifade eden Mumcu, doğru olanın
cumhurbaşkanını halkın seçmesi olduğunu savundu.
Erkan Mumcu, cumhurbaşkanının, iki turlu sistemle halk tarafından
seçilmesinin Türkiye'ye sürekli bir istikrar armağan edeceğini
söyledi.
''CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, cumhurbaşkanlığı için
Abdüllatif Şener'i gündeme getirdiği'' haberleriyle ilgili soru
üzerine Mumcu, ''Ben Anayasa'nın çizdiği profile bakarım. Bu
profile uyan herkes cumhurbaşkanı adayı olabilir'' diye
konuştu.
Bir gazetecinin, ''Eşinin türbanlı olması engel midir'' sorusuna
karşılık Mumcu, bunun kesinlikle engel olmadığını, cumhurbaşkanı
adayı olacak kişilerde bulunması gereken vasıfların Anayasa'da
belirtildiğini anlattı. Mumcu, mesele bu boyutuyla tartışıldığı
sürece Türkiye'nin bir adım ileri gidemeyeceğini kaydetti.
''CUMHURUN SEÇTİĞİ ERDOĞAN BAŞIMIN TACIDIR''
''(Cumhurbaşkanını bu Parlamento seçerse, sine-i millet gündeme
gelecek) deniyor, ANAVATAN'ın bu durumda tutumu ne olur'' sorusu
üzerine Mumcu, partisinin tutumunun daima demokrasi ve hukukun
üstünlüğünden yana olacağını söyledi. ''Biz demokratik imkanların
oldu bittiler ya da birtakım entrikalar için kullanabilecek bir
siyasi zihniyete sahip değiliz'' diyen Mumcu, kurumların
saygınlığının ve kuralların devamlılığının demokrasi için son
derece gerekli olduğunu ifade etti.
''Cumhurbaşkanlığı için (Erdoğan, Arınç, Şener'den hangisi)
deseler, seçiminiz ne olur'' şeklindeki soruya Mumcu, şu yanıtı
verdi: ''Böyle bir şeyin üzerinde durmak istemem. Benim kişisel
olarak tercihim, çok daha üstün niteliklere sahip bir insan
olmalıdır. Ama benim asıl tercihim, halkın seçtiği bir
cumhurbaşkanı olmasıdır. Cumhurun seçtiği Erdoğan ise başımın
tacıdır. Arınç ise de başımın tacıdır. Bugün ismini
bilmediğimiz herhangi bir kişi ise mesela bir kadınsa o başımın iki
kat tacıdır.''
Bir başka soru üzerine de Mumcu, ''Gönlümden geçen, halkın bir
kadını cumhurbaşkanı seçmesidir. Bu Türkiye'nin çok önemli
mesafeler kat etmiş olduğunu bütün dünyaya gösterecek bir
manzaradır. Türkiye'de yüzlerce yıldır toplum hayatında geri planda
bırakılmış kadınların ön plana geçişlerinin habercisi olacaktır.
Bunu arzu ediyorum, diliyorum'' dedi.
''KAYIKÇI KAVGASI...''
Bu parlamentonun seçtiği cumhurbaşkanının meşru olup olmayacağının
sorulması üzerine Mumcu, 3 ay sonra seçime gidecek bir
parlamentonun yerine, tazelenmiş bir parlamentonun cumhurbaşkanı
seçmesinin demokrasi ve toplum vicdanına daha uygun olacağını
söyledi. ''Ama bu böyle olmadı diye kıyamet kopmaz, kriz de
çıkmaz'' diyen Mumcu, CHP'nin konuyu ''kayıkçı kavgası'' bağlamına
soktuğunu savundu.
Bu kavgadan AK Parti'nin güçlendiğini savunan Mumcu, iki parti
arasında Hacivat-Karagöz oyunu oynandığını ileri sürdü.
''Baktığımda şu manzarayı görüyorum; Erdoğan ve Baykal atışıyorlar,
arkalarındaki resim Karagöz ile Hacivat'ın gölgesidir. Bazen biri
Hacivat veya Karagöz oluyor, bazen diğeri... Ama bu bildiğiniz
Hacivat-Karagöz oyunundan başka bir şey değil'' diye konuştu.
YOLSUZLUK İDDİALARI
Bir gazetecinin, iktidarla ilgili ortaya atılan yolsuzluk iddiaları
sorusu üzerine Mumcu, şunları söyledi: ''Her ağacın kurdu özünden
olur. Eğer iktidarı, milletin verdiği bir emanet olarak görmez de
kendinizden kaynaklanan bir güç, kudret olarak görmeye başlarsanız,
içinize tamahkarlık virüsü girer. Bu virüs o gövdeyi eninde sonunda
çürütür. AKP içinden çürüyor. Türk siyasi hayatında hiçbir siyasi
parti AKP kadar organize biçimde yolsuzluğa bulaşmadı. Hiçbir
siyasi parti, o partinin üst yöneticileri marifetiyle rant
paylaşımı işini organize etmedi.''
''AK Parti Milletvekili Halil Ürün'ün eşini dövdüğü'' haberlerine
ilişkin bir soruya karşılık da Mumcu, milletvekili veya kim olursa
olsun bir insanın bir insanı şiddetle taciz etmesinin, dövmesinin,
hele ki bir erkeğin bir kadını dövmesinin, hiç kimsenin vicdanıyla
kabul edebileceği bir şey olmadığını söyledi. Mumcu, ''Bir insanlık
suçudur. Bunun ister milletvekili, ister herhangi bir vatandaş
işlemiş olsun'' dedi.
''KAHYA SEÇER GİBİ...''
''Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu'nun cumhurbaşkanlığı için
adı geçiyor'' diyen bir gazeteciye de Mumcu, ''AKP'nin kimseyle
mutabakat aradığını zannetmiyorum. Şunu da anlamış değilim; bir Ana
muhalefet Partisi Genel Başkanı, hangi telakki ile muhalefet ettiği
bir hükümetin içinden bir bakanı cumhurbaşkanı adayı olarak
onaylayabileceğini ifade eder?'' dedi. Mumcu, şöyle devam etti:
''Eskiden bu yana ülkeyi devletin mülkü, milleti de kiracısı gören
bir anlayış şimdi adeta çiftliğine kahya seçer gibi cumhurbaşkanını
seçme iradesini kendinde görüyor. Bu iradeyi nereden alıyorlar?
(Biz seçimle geldik, öyleyse istediğimizi yaparız) diyenler de
bence demokrasiden çok uzak bir yerde. İkisinin de birbirinden
farkı yok, al birini vur ötekine. Milyonlarca insan açlıkla,
sefaletle yüz yüze, yavan bir tartışma yüzünden insanlar
avutuluyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi bu millete aş mı getirecek?
Nedir bu, king makers (kral oyunları) rolleri... Biz seçtik
istediğimizi yaparız havaları.'' CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın,
Diyarbakırspor ve Samsunspor'un küme düşmesiyle ilgili önerisinin
hatırlatılması üzerine de Mumcu, sporun centilmence bir rekabet
olduğunu, sporda kazanan da kaybeden de olacağını söyledi. Mumcu,
''Buna dışarıdan müdahale etmek, hele Baykal'ın söylediği gibi
çözümlere başvurmak, resmi şikeden başka bir şey değildir. Artık bu
ülkeyi aflardan, muafiyetlerden kurtarmamız lazım. Diyarbakırspor
da Samsunspor da aslanlar gibi mücadele eder ve süper lige yeniden
çıkar. Diyarbakırspor ligden düştü diye Türkiye'den kopmaz, kimse
korkmasın'' diye konuştu.