Mumcu'dan zafer bayramı mesajı

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, kanla, silahla ve süngüyle kazanılan 30 Ağustos zaferinden sonra bilimle, kültürle, fenle ve ekonomiyle kazanılan zaferler ve ilerlemelerin, Türk milletinin bu topraklar üzerindeki varlığının sarsılmaz bir ifadesi olacağını vurguladı. Bağımsızlığından ve özgürlüğünden şartlar ne olursa olsun ödün vermeyen Türk ulusunun kahraman insanlarının bu uğurda can vermekten kaçınmadıklarını belirten Mumcu, "Şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklarda bugün rahat nefes alabiliyorsak bunu, Büyük Atatürk'ün üstün dehası ve kahraman ordumuzun özverisiyle kazandığı Kurtuluş Savaşı'nda elde ettiğimiz zaferlere borçluyuz" ifadelerini kullandı. 30 Ağustos 1922'de eşsiz bir zaferle sonuçlanan savaşlar sonrasında vatan topraklarının kurtarıldığını, Türk milletinin hiçbir şekilde bağımsızlık ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini ve sonsuza dek varolacağını bütün dünyaya kabul ettirdiğini ifade eden Mumcu, 30 Ağustos Zaferi'nin yalnız Türk tarihine yön vermekle kalmadığını, dünya tarihine de yön verdiğini vurguladı. Aydınlık yarınların habercisi olan bu zaferin Türk ulusunun varlığını bütün dünyaya kabul ettirdiğini ve Türk vatandaşlarına çağdaş bir yaşamın kapılarını açtığını kaydeden Mumcu, 30 Ağustos Zaferi'nin Türk ulusunun içinde bulunduğu güç koşullara rağmen milli birlik bilinci ve vatan sevgisiyle kenetlenerek kazandığı, Türk tarihinin akışını değiştiren bir onur ve bağımsızlık mücadelesi olduğunu belirtti. Mumcu mesajında şöyle dedi: "Bu mücadelenin sonundadır ki bağımsız, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atılmış, bu zaferle Türkiye Cumhuriyeti'nin yarınlara uzanan yolu aydınlatılmıştır. Yüce Atatürk'ün dediği gibi 'Hiçbir zafer gaye değildir. Zafer ancak kendisinden daha büyük bir gayeyi elde etmek için gerekir en belli başlı vasıtadır. Zafer bir fikrin elde edilmesine hizmeti nispetinde kıymet ifade eder. Bir fikrin elde edilmesine dayanmayan zafer yaşayamaz. O, boş bir gayrettir. Her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir dünya doğmalıdır, doğar. Yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur.' İşte o dünya 30 Ağustos Zaferiyle doğmuştur. Kanla, silahla ve süngüyle kazanılan bu zaferden sonra bilimle, kültürle, fenle ve ekonomiyle kazanılan zaferler ve ilerlemeler, yüce Türk milletinin bu topraklar üzerindeki varlığının sarsılmaz bir ifadesi olacaktır."