Mumcu'dan tehdit gibi uyarı...
Abone olErkan Mumcu, TÜPRAŞ'ın satışında usülsüzlük yapıldığını iddia edip, bu yüzden Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın bir gün mutlaka Yüce Divan'da yargılanacağını ileri sürdü...
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, TÜPRAŞ'ın yüzde
14.7'lik hissesinin satışı ile ilgili olarak Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan'ın günün birinde mutlaka Yüce Divan'da yargılanacağını
iddia etti. Mumcu, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO)
Meclis Salonu'nda sivil toplum örgütü temsilcileriyle biraraya
geldi. Mumcu burada yaptığı konuşmada, özelleştirme fikrini
Türkiye'ye getiren bir partinin genel başkanı olduğunu ifade
ederek, "Özelleştirme varlık satışından başka bir şeydir.
Özelleştirme varlık satışı değildir. Varlığın el değiştirmesi de
değildir. Özelleştirme bir işletmenin rekabete açılmasıdır. Devlet
işletmeciliği, doğası gereği rekabete açık olmadığı için mülkiyet
el değiştirir. İşin özü rekabete açarak daha verimli hale
getirmektir. Yoksa bunu varlık olarak satmak, devlet
işletmeciliğinden çıkarıp gelir elde etme işi değildir" dedi.
Mumcu, "Türkiye'de son dönemde özelleştirmeye açılan işletmelerin,
o işletmeleri rekabete açıp açmadığına bir bakalım. TÜPRAŞ rekabete
mi açıldı? Hayır. Devlet tekeli özel tekel haline geldi. Telekom
rekabete mi açıldı? TÜPRAŞ'ın yüzde 14.7'lik kısmının satışı tam
usulsüzlüktür ve hükümetin tam suçüstü yakalandığı bir iştir. Onun
hiç lamı cimi yoktur. Kemal Unakıtan bundan dolayı günün birinde
kesinlikle Yüce Divan'da yargılanacaktır ve mahkum olacağına da
kalıbımı basarım. Suç işledi ve suçüstü yakalandı. TÜPRAŞ'ın yüzde
14.7'lik satışı tam bir usulsüzlük, hukuksuzluk ve tam bir
yolsuzluktur. Bu kadar iddialı konuşuyorum ve bu kadar iddialı
konuşmam karşısında söyledikleri tek şey yalan söylemektir.
Cesareti olan Erkan Mumcu'yu mahkemeye verir. Erkan Mumcu da
mahkemeye gider bunları ispat eder. Böylece dokunulmazlığımın
kaldırılmasına gerek kalmadan ben bunları yargı kanalıyla ispat
etmiş olurum" şeklinde konuştu. "HÜKÜMET KIBRIS KONUSUNDA NE
YAPACAĞINI BİLMİYOR" Türkiye'deki sorunun adını "Kürt sorunu"
koymanın Türkiye'ye ihanet olduğunu iddia eden Mumcu, "Çünkü
Türkiye'yi etnik bir toz küresine dönüştürmek Osmanlı bakiyesinin
tamamını sömürgeleştirmek isteyen küresel emperyalizmin 150 yıllık
oyunudur. Buna gerçekten çok sinirleniyorum, çünkü ortada tam bir
aptallık var. Elma ile armudun birbirinden ayırt edilmeyeceği kadar
ortada tam bir aptallık var. Ve bu aptallık işi ihanete götürüyor.
Sosyolojik anlamda kimlik başka bir şeydir. Siyasal anlamda kimlik
başka bir şeydir. Irkçılık bizim içimize sokulmuş bir nifaktır.
Sosyolojik manada kimlik ile siyasal manada kimliği birbirinden
ayırt edememek, bunu birbirinin altına üstüne koymak aptallığın
daniskasıdır, cahilliğin daniskasıdır. Bu Türkiye'yi bölmek
isteyenlerin ekmeğine yağ sürmektir. Bu cahillik başımıza bela
açar" ifadesini kullandı. Kıbrıs sorununa da değinen Mumcu, "Kıbrıs
meselesi her geçen gün içinden çıkılmaz hale geliyor. Hükümet de bu
konuda ne yapacağını bilmiyor. Bu sorunun çözümü için dirayetli bir
hükümete ihtiyaç var" şeklinde konuştu. Türkiye'nin uluslararası
rekabet liginde 42. sıradan 56. sıraya düştüğünü öne süren Mumcu,
"Türkiye merkezden yönetilmeyecek kadar büyük bir ülke.
Potansiyelini harekete geçirip açılması lazım. Gelir adil
paylaşılamıyor. Devlet borçlanıyor. 5 yıldan bu yana yapılan bu.
Türkiye'nin küresel ölçekte rekabet gücüne kavuşabilmesi için
sektörel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşlarına görev düşüyor"
dedi. İşsizlik sorunun çözümü için gerçekçi bir kur politikası
uygulanması gerektiği görüşünü savunan Mumcu, "İstihdam vergi dışı
bırakılmalı, özel sermaye ve özel sermaye yatırımlarının önü
açılmalı vergi politikaları oluşturulmalı ve orta sınıf
güçlendirilmelidir" dedi.