Mumcudan Sezere eleştiri

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Toplumsal ve siyasal hayatın içinden din dışlanılarak Türkiye modernleşemez, çağdaşlaşamaz'' dedi.

Mumcu, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı anma programı çerçevesinde Bahçeşehir Üniversitesi'nde düzenlenen ''Değişen dünya, dönüştürücü liderlik, Özal ve Özal sonrası Türkiye'' konulu panelin ardından basınmensuplarının çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.

Bir soru üzerine Mumcu, Türkiye'nin ''4 eğilimi birleştirme'' adı altında siyasette uzlaşmayı 20 yıl önce keşfettiğini, bugün Türkiye'nin geriye götürüldüğünü savundu.

Hükümetin statükoyla uğraştığını ve halka ''mış gibi'' yaptığını iddia eden Mumcu, ''Türkiye'nin geriye dönüşüne millet seyirci kalmayacaktır. Kalmayacağı içindir ki rahmetli Özal'a olan özlemini bir kez daha ifade ediyor. Millet rahat bir Türkiye istiyor. Korkusuz, kendisine, milletine güvenen, herkesin birbirini sevdiği, saydığı ve istikrar diye avutulmadığı ilerleyebildiği, atılım yapabildiği, içine kapanıp kendi içinde milliyetçilik taslamak yerine, dışa açılıp dünyaya meydan okuyabileceği milliyetçilik anlayışıyla serpildiği bir geleceği arıyor'' diye konuştu.

-''MİLLETE ÖCÜ GÖSTERMEK, KORKU SALMAK''-

Mumcu, bir gazetecinin ''Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in askere konuşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna da şu yanıtıverdi:

''Millete öcü göstermek, millete korku vermek olarak değerlendiriyorum. Devlet ve siyaset adamlarına düşen görev, millete gözdağı vermek, korku salmak değildir. Millete özgüven vermeye ihtiyacımız var. Ülkenin korkmak için zaten pek çok nedeni var. Ama ülke korkularının üstesinden gelebilmek için daha çok korkmaya değil, özgüvene ihtiyaç duyuyor. Toplumun içinde adı sanı belli olmayan, yeri adresi belli olmayan birtakım öcüler, hayaletler gösterip topluma korku salmakta bu ülkenin umabileceği hiçbir fayda yok.''

Bir gazetecinin, ''İrticayı mı kastediyorsunuz'' sorusu üzerine de Mumcu, ''Her şeyi kastediyorum. Devlet ve siyaset görevi üstlenenler, topluma öcü gösteremezler. Topluma şikayette bulunamazlar. Onların
görevi topluma güven vermek ve çözümler getirmektir. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, Hükümet, parlamenterler, herkes...'' dedi.

-''DİNDAR, DEMOKRAT, SİVİL CUMHURBAŞKANI''-

Erkan Mumcu, Özal öldüğünde 3 pankartın hatırda kaldığını ve bunların ''Dindar Cumhurbaşkanı'', ''Demokrat Cumhurbaşkanı'' ve ''Sivil Cumhurbaşkanı'' olduğunu belirterek, ''Bu 3 kavram Türkiye'nin
bugün hala siyasette neyi aradığının en açık göstergesidir. Toplumsal ve siyasal hayatın içinden din dışlanılarak Türkiye modernleşemez, çağdaşlaşamaz'' diye konuştu.

Türkiye'nin çağdaşlaşmasını, dini toplumsal ve siyasal yaşamın dışına tamamen atmak olarak görenlerin yanıldığını ifade eden Mumcu, buradan varılabilecek hiçbir yerin olmadığını söyledi. Mumcu, Özal'ın
hem dini değerleri yaşayıp, hem de laikliği ve çağdaşlığı yaşatabilmenin iyi bir örneği olduğu için bugün hatırlandığını vurguladı.

Sivil olmanın da son derece önemli olduğunu, medeni toplumun sivil toplum olduğunu dile getiren Mumcu, şunları kaydetti:

''Medeni toplum, silah kullanma yetkisinin siviller tarafından denetlendiği bir toplumdur. Meşruiyetin halkın rızasından geldiği toplumdur. O demokrasi, hakiki demokrasi, içine sindirilmiş demokrasidir. Değiştirmek için milletten yetkiyi alıp, gelip iktidarda uyuşmak değil. Gerçekten gelip halkın rızasına uygun bir değişimi
gerçekleştirmek. Türkiye'nin ihtiyacı budur. Türkiye'nin Anavatan'da bulacağı da budur.''