Mumcudan p.z.v.nk iadesi
Abone olEski Genelkurmay Başkanı'nın ses kaydında Mumcu'ya 'p..nk' diyordu. Mumcu 'o söz ona aittir' dedi ve gerçekleri anlattı.
Bugün eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail
Hakkı Karadayı'nın ses kaydı çıktı. Kayıtta Mumcu'ya "p... nk"
dediği duyuluyordu. Mumcu "Her söz sahibinin seviyesini gösterir ve
sahibine aittir" dedi ve "367 için benden destek istedi. Reddettim.
Kendine yediremeyince bana hakaretamiz sözler söylemiş. Mahkemeye
vereceğim" diye konuştu.
Mumcu, yaptığı yazılı açıklamada, bugün bazı medya organlarında,
emekli Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya ait olduğu
iddia edilen sözler ve ses kayıtlarında adının geçtiği bazı iddia
ve ifadelere yer verildiğini ifade etti.
''Şahsıma yönelik hakaret içeren sözler dolayısıyla gerekli
ve mümkün olan tüm hukuk yollarına başvuracağım'' diyen
Mumcu, açıklamasında şunları kaydetti:
BEN O GÖRÜŞMEYİ ZATEN ANLATMIŞTIM
''Anılan ses kayıtlarında İsmail Hakkı Karadayı'nın sözünü
ettiği telefon görüşmesini 2007–2008 yıllarında benimle yapılan pek
çok gazete ve televizyon röportajlarında kamuoyunun bilgisine
sunmuştum. Bugün de emekli Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı
Karadayı'ya atfedilen ses kayıtları kamuoyuna sunduğum bilgilerin
gerçekliğinde en küçük bir kuşku olmadığını
göstermektedir. O gün söylediklerimin delilleri bugün
ortaya çıkmaktadır.
KARADAYI İLE BİR KEZ KARŞILAŞTIM
İsmail Hakkı Karadayı ile hayatımda bir kez havalimanı VİP salonunda karşılaştım ve eşinin de bulunduğu bu ortamda bir dakikadan bile daha az bir süre içerinde hatır sorma ve nezaket sözlerinden başka bir şey konuşulmamıştır.
367 İÇİN ARADI 'RED' CEVABI VERDİM
Bunun dışında İsmail Hakkı Karadayı Demokrat Parti (DP) ile bütünleşme kararımızı tebrik etmek amacıyla beni aramıştır. Üç dakika kadar süren bu telefon görüşmesinde birleşme kararımızı kutlamış, konuşmanın devamında '367' tezine destek vereceğimizi umduğunu beyan etmiş ve bizden '367 iddiasının hukuksal bir temelinin bulunmadığı bu hususta en doğru çözümün seçimi halkın yapacağı bir anayasa değişikliği olduğu' yanıtını almıştır. O konuşmada seçimi halk yapsa da yine AKP'li bir ismin seçilebileceği yönündeki kaygısını ifade etmiş ve benden 'demokrasi böyle bir şey halk kimi isterse onu seçsin' yanıtını almıştır.
[PAGE]
İÇİNE SİNDİREMEDİ Kİ HAKARET ETTİ
İsmail Hakkı Karadayı kendisine atfedilen ses kaydı gerçek ise
bizim bu tutumumuzu anlayamamış veya içine sindirememiş
olmalı ki hakkımızda hakaretamiz sözler sarf ediyor. Her söz
sahibinin seviyesini gösterir ve sahibine aittir.
İki yıldan beri anlattığım şeylerin gerçekliğinin böyle bir kayıtla
da ortaya çıkması benim için şaşırtıcı değil. Çünkü gerçeklerin en
temel vasfı eninde sonunda açığa ortaya çıkmalarıdır.''
''DEMOKRASİ TARİHİNİN EN İLERİ ADIMLARINDAN
BİRİ''
''Demokratik sürece silahlı kuvvetlerin müdahale etmesini önerecek
kadar izan ve insaf çizgisinden çıkmış bir anlayış ile
hayatımın bir saniyesinde bile aynı yerde olmadım'' diyen
Mumcu, cumhurbaşkanlığı seçimleri meselesinde kararlarının seçimden
iki yıl öncesinden verildiğini ve hükümete, meclise ve tüm
kamuoyuna medya organları aracılığıyla duyurulduğunu ifade
etti.
O tarihte Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönünde Anayasa
değişikliği teklif ettiklerini ve hükümete Anayasa değiştirmeyi
mümkün kılacak çoğunluk sağlamak konusunda açık taahhütte
bulunduklarını anımsatan Mumcu, şöyle devam etti:
DEMOKRASİ TARİHİNDE İMZAM VAR
''Sayın Başbakan teklifimize sıcak bakmadığı ve görüşme
talebimizi reddettiği için önerilerimizi ve taahhüdümüzü sayın
Başbakan'a hitaben yazılmış bir mektupla hükümete ve kamuoyuna
duyurduk.
2005 Haziran'ından başlayarak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonrasında
Cumhurbaşkanını halkın seçmesini düzenleyen Anayasa değişikliğine
kadar çizgimizde en küçük bir kırılma olmamıştır.
Birinci tur oylamaya katılmayışımıza kendilerince gerekçe
uyduranlar, binlerce belgesi on milyonlarca tanığı olan bir gerçeği
saptırmaya çalışmaktadır.
Bugün siyaset dışında olmayı tercih etmiş olmama rağmen siyasette
bıraktığım izler ile kavga etmeyi sürdürenler şunu anlamalıdır ki
artık cumhurbaşkanını halkın seçecek olması Türk demokrasi
tarihinin en ileri adımlarından biridir. Ve Türkiye bu adımı
attıysa Erkan Mumcu'nun onurlu, kararlı duruşunun bunda büyük payı
vardır. Devrim niteliğindeki bu değişimin sancı doğurması
kaçınılmazdır. Bu duruştan hesap sorulması ve tasfiye edilmek
istenmesi de siyasetin tabiatındandır. Ne pişmanlık
duyarım ne de sitem ederim. Kararlarımı vicdanımla verdim ve o
vicdan sayesinde dimdik ayaktayım.''