Mumcu sert konuştu
Abone olAnavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, TMSF Başkanı Ertürk'e ve Başbakan Erdoğan'a sert çıktı.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, TMSF Başkanı Ahmet
Ertürk'ün iddialarına ilişkin, ''TBMM, milletvekilleri töhmet
altındadır. Bu bürokrat neyi iddia ediyorsa apaçık söylemelidir,
iddiasının delillerini ortaya koymalıdır'' dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Mumcu, her hafta olağan bir
konuşma yapmayı çok istediğini, ama ülkedeki hiçbir şeyin olağan
olmadığını belirterek, ''Şeytan taşlamadan, ibadet etmeye vakit
bulamıyoruz'' diye konuştu.
TMSF Başkanı Ertürk'ün ''Meclis'te Uzanların temsilcileri var''
dediğini belirten Mumcu, 10 yıllık siyasi yaşamı süresince
kurumlara yönelik saldırılara ''en şiddetli tepkiyi verdiğini''
ifade etti. Bir bürokratın unvanı ne olursa olsun TBMM'ye ''dil
uzatmaması'' gerektiğine dikkati çeken Mumcu, iddiaların varsa
delillerinin ortaya konulması gerektiğini söyledi.
''Bütün milletvekillerini töhmet altında bırakmak kimsenin haddi
değildir'' diyen Mumcu, şöyle devam etti: ''Bu Meclis'in kurucu
ilkesi 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir'. Herkes haddini,
yerini bilecek. İmalarda bulunmak düpedüz terbiyesizliktir. Eğer,
hukuka aykırılık varsa, hukuki yollara başvurması gerekir. Ama
asıl, kendisine bu cüreti verenleri kınıyorum. TBMM Başkanı'nı
göreve davet ediyorum. Şu andan itibaren TBMM, milletvekilleri
töhmet altındadır. Bu bürokrat neyi iddia ediyorsa apaçık
söylemelidir, iddiasının delillerini apaçık ortaya koymalıdır.
Eğer, hukuka uygun deliller varsa, gereğini yapmayan TBMM Başkanı
da parti başkanları da sorumlu olacaktır.''
''KASIMPAŞA ANLAYIŞI...''
Okullarda meydana gelen şiddet olaylarına da değinen Mumcu, bir
insanı öldürmenin, insanlığın öldürülmesi anlamına geldiğini
belirterek, herkesin ve Başbakan'ın kendisini çocuğu öldürülen
ailelerin yerine koyması gerektiğini söyledi. Medyadan, bu tür
olaylara özenle yaklaşmasını isteyen Mumcu, şunları söyledi:
''Asıl önemli olan şey, ortaya çıkan tutum, vurup kırmayı,
azarlamayı, küfretmeyi kahramanlık gibi sunan anlayış, yani
Kasımpaşa anlayışı...Terbiyesizliği olağan gibi görmeye başladık.
Toplum inanılmaz suskunluk içinde başına gelecekleri bekliyor.
Suskunluğu yaratan şey, medyanın içinde bulunduğu hipnozdur.
Terbiyesizlik, üslup haline getirilemez.''
''BAŞKA DİLLERDE EĞİTİM İSTENİYOR''
ANAVATAN lideri Mumcu, AB tarama sürecinde, Pozisyon Belgesi'ne
eklenen ve adına ''Kapak Mektup'' denilen uygulamayla yeni siyasi
kriterlerin getirilmek istendiğini kaydetti. ''Kapak Mektup'' ile
Türkçe dışında da eğitim yapılmasının istendiğini ifade eden Mumcu,
''Anadilde eğitim istenmiyor, başka dillerde eğitim isteniyor.
Türkiye'nin bunu kabul etmesi mümkün mü?'' diye sordu.
Bu tür bir uygulamanın AB üyesi ülkelerin hiçbirinde olmadığına
dikkati çeken Mumcu, ''Kendilerinin uygulamadığı bir şeyi bizden
nasıl isteyebilirler. Başbakan, Türkiye'ye anahtar deliğinden
baktığı için 'böyle bir belge yok' diyor. Devletin resmi belgesinin
neyini açıklayayım. Başbakan, şimdiye kadar açıkladıklarımızdan bir
şey anlayabilseydi; memleket zaten bu halde olmazdı. Sorun,
öğrenemiyor olması'' diye konuştu.