Mumcu: O itham küfürden beter
Abone olTBMM Genel Kurulu'nda Şemdinli olayları görüşülüyor. Bakan Abdülkadir Aksu'dan sonra söz alan Erkan Mumcu, muhalefete yöneltilen o ithamı küfürden beter gördü.
Genel Kurul'da gündemdışı konuşmaların ardından, AK Parti, CHP
ve ANAVATAN'ın meclis araştırması açılması için verdikleri
önergelerin birleştirilerek görüşülmesine geçildi. Hükümet adına
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, konuşmasına başladı.
Aksu, terörün yöresel ve bölgesel olmaktan çıktığını küresel hale
geldiğini vurguladı. "Terörle mücadelede hukuk içinde kalmaya devam
edeceğiz" diyen Aksu, Türkiye ne zaman iyiye doğru gitse
engellemeler ile karşılaşıyor" dedi. Aksu kürsüden şu görüşleri
dile getirdi:
"Barış ve huzuru ülkeler tek başına sağlayamaz. 11 Eylül
saldırıları yeni bir sürecin başlangıcı olmuştur. Bölücü terör
örgütü dünyada en çok yardım alan örgüt olmuştur. Terör
örgütleriyle mücadelede sadece yasaklamak yetmiyor. Terörle
mücadelede hukuk içinde kalmaya devam edeceğiz. Bazı Avrupa
ülkeleri terör örgütü ile mücadelede davranış değişikliği
göstermektedir. Terörle mücadelede sadece güvenlik güçlerinin
gayreti yetmiyor.
Ne zaman ekonomik göstergeler iyiye gitse ne zaman Türkiye adeta
şaha kalksa bir takım engellemeler ile karşılaşıyor. İnsanlar
arasına ayrılık tohumları ekiliyor. Terörle mücadelede bütün
kuruluşların ortak tavır takınmalıdır. Hükümet Şemdinli'deki
olayların derhal aydınlatılması için mesajlar verdi. Olayların
aydınlatılması için adli ve idari işlemler başlatılmıştır. Olay
aydınlatılırken demokrasiden asla taviz verilmeyecektir.
Terör siyasete ve şahsi menfaatlerne alet edillmemelidir. Terör
demokratik ve ekonomik açılımları hedef alıyor. Halk bize güvensin
ve destek olmaya devam etsin. Hükümetimiz olayların aydınlatılması
konusunda kararlıdır"
Daha sonra Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu söz aldı. Şemdinli
olayları üzerinden yapılan konuşmaların devleti töhmet altında
bıraktığını savunan Mumcu, Şemdinli olaylarının derin devlet
tartışmalarını yarattığını ileri sürdü. Mumcu Şemdinli olayları ile
ilgili şunları söyledi:
"Kamu görevlileri devlet adına bir suç işlemişse ortaya
çıkarılmalıdır. Meclis araştırma komisyonları bu tür olayları
ortaya çıkarabilecek donanıma sahip değildir. Şemdinli'de
yaşanılanlar bölücü örgüt tarafından kullanılıyor. Olayın açığa
çıkarılması devletin görevidir.
PKK'nın amacı kimlik tartışmasını derinleştirmektir. Siyasi
rant elde etmekle itham edildik ve bu küfürden daha da ağır bir
hakarettir. Bu sorun bir etnik sorun değildir ve Kürt
sorunu da değildir. Sorun bir yanıyla demokrasi eksikliği
sorunudur. Sorun bir geri kalmışlık sorunu mudur? evet ama sorun
salt bir geri kalmışlık sorunu değildir. Sorunun uluslararası
desteklerini gözardı etmemek gerekir. 1 Mart tezkeresinden sonra
PKK Kuzey Irak'ı kullanmaya başladı. Bu ülkeye kimlik tarifi
yapamazsınız. Farklılıkları sürekli vurgulamak hayra alamet değil.
Bu tarifi yeniden yapmanın anlamı yok. Fırsat eşitliğine
demokrasiye sonuna kadar evet. Ama bölünebilir Türkiye'ye
yüzmilyonlarca kez hayır."