Mumcu isyan çağrısı yaptı
Abone olAnavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Türkiye'nin devrim niteliğinde değişime ihtiyaç duyduğunu belirtip, bunun için isyanı göze almak gerektiğini söyledi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde (İEÜ) öğrencilere konuşma yapan Mumcu, Türkiye'de yaşanan sorunların değişim ihtiyacının biriktirilmesinden kaynaklandığını, genç kuşakların bu değişim iradesini yönetmek zorunda olduğunu söyledi. Gençleri ''siyasi partilerde itilip kakılsalar da inatla siyaset yapmaya'' çağıran Mumcu, ülkede hala ''babaanne siyaseti'' yapıldığını ileri sürdü. Avrupa Birliği konusunda da eski siyaset anlayışının devam ettiğini savunan Mumcu, ''AB derken bile babaanne siyaseti yapılıyor. (Türkiye'ye AB'ye götüren hükümet biziz, Avrupa bizim sevdamız) tamamen retorik, palavra, içi boş laf. İşin aslı duygusal temelden uzaklaştırılmış, rasyonel bir hesap işidir. Bu hesabı yapabilecek siyasetçilere ihtiyaç vardır'' dedi. AK Parti'den istifa ederek, her açıdan ''sıfır görmüş bir partiye'' geldiğini ifade eden Mumcu, ''Ben miras devralmadım, Aldıysam da borçtan ibarettir. Hep birilerinin yanında danışman olarak kaldım. Ama yok. O idrak, bilgi, altyapı, çap yok. Ne yapayım, ben seçmiyorum ki, Türkiye seçiyor. Türkiye'nin önüne gelen seçenekler onlar. Siyasette bulunduğum 10 yılda topluma ihanet anlamına gelecek bir şey yaptım mı? Benim sadakat borcum liderlere mi millete mi?'' Türkiye'de temel problemin, devlet sisteminin demokrasiye direnmesinden kaynaklandığını ileri süren Mumcu, ''statükonun, sistemin elitleri tarafından bazen silah, bazen para, bazen başka araçlar kullanılarak korunmaya çalışıldığını'' iddia etti. Bunu değiştirmek için işbaşına gelen hükümetlerin de iktidar nimetleriyle uyuşturulduğunu savunan Mumcu, AK Parti ve 1983-86 arasındaki dönem hariç, ANAP hükümetlerinin de uyuştuğunu ileri sürdü. Türkiye'de devrimsel bir değişime ihtiyaç duyulduğunu, bunun için de siyasette yenileşmenin şart olduğunu dile getiren Mumcu, ''Kimseye itaat etmek zorunda değilsiniz. İtaat beynimize vurulmuş bir prangadır. Devrim niteliğinde değişim için isyanı göze almak zorundasınız. İsyan edebilecek kadar dik duramıyorsanız, geçin, anlaşın, uyuşun'' diye konuştu. Daha sonra İzmir Ticaret Odası'nda meclis üyelerine seslenen Mumcu, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Ekonomide ''kortizon tedavisi uygulandığını'' savunan Mumcu, bu tedavinin vücutta kemik erimesi yoluyla iskelet sistemini çökerttiğini ifade ederek, ekonomideki oransal değerlerin 2000 yılından farklı olmadığını savundu. 2000 yılında kriz uyarısında bulunduğunda ''sivri dilli politikacı'' suçlamalarına muhatap kaldığını belirten Mumcu, şöyle konuştu: ''Duyduk duymadık, şahit olmadık demeyin. Bu IMF programının detaylarının okunmasından çıkan anlam şu, en küçük bir ürküntü yaratacak şey olduğunda (biz gidiyoruz ama giderken de paramız orada hazır olacak) diyorlar. Bu, bunun habercisidir başka hiçbir şeyin habercisi değildir. Dünya piyasalarındaki, Türk siyasetindeki herhangi bir olağan dışı gelişme bir geriye doğru hareketin, bir kaçışın başlangıcı olabilir, tetikleyicisi olabilir. Böyle tetikleme gerçekleşirse, kendi hacminden daha fazla yıkıcı bir etki gerçekleşir.'' Konuşmasında sık sık isim vermeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da eleştiren Mumcu,başmüzakereci seçimine de değindi. Başmüzakereci seçilen kişinin bundan haberinin olmadığını, açıklamanın ''doğum günü sürprizi açıklar gibi'' yapıldığını öne süren Mumcu, bunun ''40 yıldır bu süreç için mücadele veren bir ülke adına ayıp olduğunu'' söyledi. Mumcu, eleştirdiği noktalarda kendisinin sorumluluğu bulunup bulunmadığı yönündeki bir soruya, kendi yönettiği alanlarda rekorlar kırdığını, turizm ve kültürde yapısal bir dönüşüm yaşandığını ifade ederek, ''O hale getirdim ki, uyuyarak bile idare edebiliyorsun'' diye cevap verdi.