Mumcu istifasını türkülere dökmüş
Abone olBakanlıktan ve AKP'den istifa eden Erkan Mumcu'nun Cuma günü akşamı dostlarıyla efkar dağıttığı ortaya çıktı. Yavuz Donat'ın da bulunduğu sofrada Mumcu türkü söyledi.
Cuma akşamıydı. Dostlar, bir aradaydık. Sohbet sırasında Erkan
Mumcu'ya "iyi saz çalıp, çalmadığı konusunda" takıldık. Erkan Mumcu
"ciddiye aldı." "Bana bir saz getirin" dedi. Sonra da aldı sazı
eline: - Kendim ettim kendim buldum. Türkü bitince Kemal Baytaş
sordu: - Bakanlıktan ve AKP'den ne zaman ayrılacaksınız? Ortada buz
gibi bir hava esti. Baytaş devam etti: - Biliyorum,
ayrılacaksınız... Sonra da... Ya ANAP'ın başına geçeceksiniz ya da
yeni bir parti kuracaksınız. Mumcu, Baytaş'a yanıt verme yerine
yeni bir türküye başladı: "Beyaz giyme söz olur, siyah giyme toz
olur, gel beraber gezelim, muradımız tez olur." Bu türkü de bitince
Erkan Mumcu şunları söyledi: - Ağaç önce çiçek açar... Çiçek
Meyveye dönüşür... Yağmur yağar güneş açar... Meyve büyür,
olgunlaşır... Zamansız koparılan meyve hamdır, yenilmez... Her
şeyin bir zamanı var. Kemal Baytaş yine "ANAP" diyecek oldu. Mumcu:
- Yeminle söylüyorum, ANAP'la ilgili olarak kimseden bir teklif
almadım. Aradan iki gün geçti. Pazar günü yine Erkan Mumcu'yla
birlikteydik. Söz "siyasetten... Kadrolardan... Liderlerden"
açılınca... Erkan Mumcu şöyle dedi: - Ben Özal'ı tanır, Özal'ı
bilirim... Ben, siyasette Özal'ın çocuğuyum. Demirel'in
Cumhurbaşkanlığı'ndaki süresi konusunda, Mumcu "uzatılmasın"
diyenlerdendi. Pazar günü "o konuya da" girdi: - Büyüğümüzdür...
Hemşehrimizdir... Ona oy vermedim... Ama birikimlerinden
yararlanıyorum... Ve onun, son günlerde söylediği bir sözünü çok
önemsiyorum. - Hangi sözünü. - Siz yazdınız ya. - Hangisi? -
Demirel diyor ki... Siyaset, vals değil, çiftetelli değil, zeybek
değildir... Halaydır... Kalabalıkla oynanır... El ele. - Şu anda
siz nasıl oynuyorsunuz? Mumcu, yanıt vermek yerine, sazı eline
aldı. Pazar sohbetinin son notu... Mumcu "canım çok sıkılıyor"
dedi. Uyuyamıyorum... Sabaha karşı saat 05.00'te gözüme uyku
giriyor.