Mumcu: Gülen'le ilişkim yok!
Abone olİstifasıyla hakkında değişik iddialar ortaya atılan eski AK Partili Erkan Mumcu, spekülasyonları değerlendirdi. Mumcu, Fethullah Gülen'le ilişkisi olmadığını belirtti.
Gülen ve ABD ile ilişkim yok
Eski AKP'li Erkan Mumcu istifasıyla ilgili spekülasyonları ve projelerini SABAH'a değerlendirdi.
İcazetli değilim
Yeni bir siyasi hareket için bakanlıktan ve AKP'den ayrılan Mumcu, AKP'de 'kolektif akıl' olmadığını ileri sürdü. Mumcu, ayrılığı 'kültür farkına' bağladı.
Siyasette yeni bir açılım getirmek iddiasıyla bakanlıktan ve AK Parti'den ayrılan Erkan Mumcu, istifası sonrasındaki gelişmeleri, hakkındaki iddiaları ve eski partisine bakışını SABAH'a değerlendirdi. Mumcu, kolektif aklın bulunmadığını söylediği AKP'ye borcu olmadığını söyledi.
'Çözüm Odaklıyım'
Türkiye ve Türk siyasetine yeni bir vizyon ve seçenek kazandırmaya çalıştığını belirten Mumcu, "Eğer tutacağım ışık Türkiye'nin önünü aydınlatıyorsa, insanlar o yoldan gidecektir. Bundan hükümet, siyaset ve sonuçta Türkiye yararlanacaktır. Ben düşüncenin gücüne, bilginin kudretine içtenlikle inanıyorum" dedi. "Bu hareketin sonunu hep birlikte göreceğiz" diyen Mumcu, bu süreçte muhalefet değil çözüm odaklı olacağını da vurguladı. Başbakan Erdoğan ile önemli görüş ayrılıkları olduğunu yineleyen Mumcu, AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik'in, "İki kez bakan oldu. Bu nasıl misafirlik? Keşke bizde böyle bir misafir olsak" eleştirisine, "Oturduğu sıranın arkasına dikkatlice bakarsa sorusunun yanıtını bulacaktır" karşılığını verdi. Mumcu, Bakanlığın bir görev değil de 'lütuf' gibi görülmemesi gerektiğini vurguladı. Mumcu, "Kendisinin arzusu için de bir fırsat sunmuş oldum. Bakan olmasından mutluluk duyarım. Önemli olan koltuklarda kimlerin oturduğu değil, kararların nasıl alındığı. Hani şu dile pelesenk edilen 'kolektif akıl' var ya! Ben ortada bir tür akıl görüyorum ama kolektif kısmını gören varsa söylesin" dedi.
'MİLLETE BORÇLUYUM'
Mumcu, "Tanıtım ve tahsis ihaleleri mercek altına alınacağı endişesiyle" istifa ettiği yolundaki suçlamalara, "Endişesi olan istifa etmez, iyi geçinmeye çalışırdı. Geçmişte de ben ne zaman bir şeylere karşı çıksam bu dedikoduyu yaptılar. İsteyen istediğini mercek altına koysun. Hatta ister mikroskop ister teleskopun altına koysun. Mahcup olurlar. Onun için memnun olurum. Yapsınlar. Her imkana sahipler" diye yanıt verdi. Kendisini AKP'ye değil, millete borçlu hissettiğini de ifade eden Mumcu, hareketinin sermayesinin fikirleri olduğunu söyledi. Mumcu, Mesut Yılmaz 3 Kasım seçimlerinden bu yana görüşmediğini, 'İyi bir teknokrattır" dediği Kemal Derviş'le de sadece Meclis kulisinde selamlaşmanın ötesinde bir sohbeti bulunmadığını belirtti.
'GÜLEN'LE İLİŞKİM YOK'
Mumcu, ABD'ye yaptığı gezi ile ilgili iddialara da şöyle açıklık getirdi: "ABD'de Metropolitan Müzesi'nde yapılan tanıtma etkinliğinde karşılaştığım ve adını bile hatırlamadığım insanlar ile isimleri belli, çoğu sektör medyasından gazeteci ve editörler dışında hiçbir ABD vatandaşı ile görüşmedim. Bu 'ABD'ye gitti icazet aldı' edebiyatı Türk siyasetinin çok eski hastalığıdır. Sadece gülümseyerek karşılıyorum." Mumcu, ABD gezisinde Fethullah Gülen ile görüştüğü ve Gülen'e yakın olduğu yolundaki iddialarla ilgili olarak da, şunları söyledi: "Fethullah Gülen'i hayatımda bir kez toplam 15 saniyeyi geçmeyecek kadar bir süre, Swiss Otel'de yapılan basına ve binlerce davetliye açık bir toplantıda şahsen gördüm. O zaman da bu toplantıya katılmamı parti (ANAP) talep etmişti. Kendisiyle hiçbir özel ilişki ve iletişim içinde olmadım. Olsaydım da bunu hiç tereddüt etmeden söylerdim."
LİDER ÖZAL GİBİ OLUR
Mumcu dün bir özel televizyon kanalında yaptığı açıklamada ise, Başbakan Erdoğan'ın istifa etmesi için mesaj gönderdiği iddialarını kesin bir dille yalanladı. "Tek partili iktidar günü idare etmemeli" diyen Mumcu, AKP ile arasında bir kültür farklılığı olduğunu yineledi ve şöyle dedi: "Tek başına iktidar, liderlik Özal'ın yaptığı gibi olmalı. İlaç tedavisi değil bünyeyi sağlıklı hale getirecek çözümler uygulamak gerek. Biz, bölücü bir tavır içerisinde değil bir çözüm üreteceğiz, düne dönük bir hesaplaşma içinde olmayacağız, öncelikli hedefim siyaset içinde olmayan genç insanlardır. Benim için 'AKP'ye sonradan katıldı' diyorlar. Sormak lazım, kim kime katıldı. Benim söylediklerim değişmedi. Kulvarım aynı. İnsanların sadakat borcu ali'ye veli'ye lidere değil milletinedir."
Zübeyir KINDIRA / ANKARA
Eski AKP'li Erkan Mumcu istifasıyla ilgili spekülasyonları ve projelerini SABAH'a değerlendirdi.
İcazetli değilim
Yeni bir siyasi hareket için bakanlıktan ve AKP'den ayrılan Mumcu, AKP'de 'kolektif akıl' olmadığını ileri sürdü. Mumcu, ayrılığı 'kültür farkına' bağladı.
Siyasette yeni bir açılım getirmek iddiasıyla bakanlıktan ve AK Parti'den ayrılan Erkan Mumcu, istifası sonrasındaki gelişmeleri, hakkındaki iddiaları ve eski partisine bakışını SABAH'a değerlendirdi. Mumcu, kolektif aklın bulunmadığını söylediği AKP'ye borcu olmadığını söyledi.
'Çözüm Odaklıyım'
Türkiye ve Türk siyasetine yeni bir vizyon ve seçenek kazandırmaya çalıştığını belirten Mumcu, "Eğer tutacağım ışık Türkiye'nin önünü aydınlatıyorsa, insanlar o yoldan gidecektir. Bundan hükümet, siyaset ve sonuçta Türkiye yararlanacaktır. Ben düşüncenin gücüne, bilginin kudretine içtenlikle inanıyorum" dedi. "Bu hareketin sonunu hep birlikte göreceğiz" diyen Mumcu, bu süreçte muhalefet değil çözüm odaklı olacağını da vurguladı. Başbakan Erdoğan ile önemli görüş ayrılıkları olduğunu yineleyen Mumcu, AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik'in, "İki kez bakan oldu. Bu nasıl misafirlik? Keşke bizde böyle bir misafir olsak" eleştirisine, "Oturduğu sıranın arkasına dikkatlice bakarsa sorusunun yanıtını bulacaktır" karşılığını verdi. Mumcu, Bakanlığın bir görev değil de 'lütuf' gibi görülmemesi gerektiğini vurguladı. Mumcu, "Kendisinin arzusu için de bir fırsat sunmuş oldum. Bakan olmasından mutluluk duyarım. Önemli olan koltuklarda kimlerin oturduğu değil, kararların nasıl alındığı. Hani şu dile pelesenk edilen 'kolektif akıl' var ya! Ben ortada bir tür akıl görüyorum ama kolektif kısmını gören varsa söylesin" dedi.
'MİLLETE BORÇLUYUM'
Mumcu, "Tanıtım ve tahsis ihaleleri mercek altına alınacağı endişesiyle" istifa ettiği yolundaki suçlamalara, "Endişesi olan istifa etmez, iyi geçinmeye çalışırdı. Geçmişte de ben ne zaman bir şeylere karşı çıksam bu dedikoduyu yaptılar. İsteyen istediğini mercek altına koysun. Hatta ister mikroskop ister teleskopun altına koysun. Mahcup olurlar. Onun için memnun olurum. Yapsınlar. Her imkana sahipler" diye yanıt verdi. Kendisini AKP'ye değil, millete borçlu hissettiğini de ifade eden Mumcu, hareketinin sermayesinin fikirleri olduğunu söyledi. Mumcu, Mesut Yılmaz 3 Kasım seçimlerinden bu yana görüşmediğini, 'İyi bir teknokrattır" dediği Kemal Derviş'le de sadece Meclis kulisinde selamlaşmanın ötesinde bir sohbeti bulunmadığını belirtti.
'GÜLEN'LE İLİŞKİM YOK'
Mumcu, ABD'ye yaptığı gezi ile ilgili iddialara da şöyle açıklık getirdi: "ABD'de Metropolitan Müzesi'nde yapılan tanıtma etkinliğinde karşılaştığım ve adını bile hatırlamadığım insanlar ile isimleri belli, çoğu sektör medyasından gazeteci ve editörler dışında hiçbir ABD vatandaşı ile görüşmedim. Bu 'ABD'ye gitti icazet aldı' edebiyatı Türk siyasetinin çok eski hastalığıdır. Sadece gülümseyerek karşılıyorum." Mumcu, ABD gezisinde Fethullah Gülen ile görüştüğü ve Gülen'e yakın olduğu yolundaki iddialarla ilgili olarak da, şunları söyledi: "Fethullah Gülen'i hayatımda bir kez toplam 15 saniyeyi geçmeyecek kadar bir süre, Swiss Otel'de yapılan basına ve binlerce davetliye açık bir toplantıda şahsen gördüm. O zaman da bu toplantıya katılmamı parti (ANAP) talep etmişti. Kendisiyle hiçbir özel ilişki ve iletişim içinde olmadım. Olsaydım da bunu hiç tereddüt etmeden söylerdim."
LİDER ÖZAL GİBİ OLUR
Mumcu dün bir özel televizyon kanalında yaptığı açıklamada ise, Başbakan Erdoğan'ın istifa etmesi için mesaj gönderdiği iddialarını kesin bir dille yalanladı. "Tek partili iktidar günü idare etmemeli" diyen Mumcu, AKP ile arasında bir kültür farklılığı olduğunu yineledi ve şöyle dedi: "Tek başına iktidar, liderlik Özal'ın yaptığı gibi olmalı. İlaç tedavisi değil bünyeyi sağlıklı hale getirecek çözümler uygulamak gerek. Biz, bölücü bir tavır içerisinde değil bir çözüm üreteceğiz, düne dönük bir hesaplaşma içinde olmayacağız, öncelikli hedefim siyaset içinde olmayan genç insanlardır. Benim için 'AKP'ye sonradan katıldı' diyorlar. Sormak lazım, kim kime katıldı. Benim söylediklerim değişmedi. Kulvarım aynı. İnsanların sadakat borcu ali'ye veli'ye lidere değil milletinedir."
Zübeyir KINDIRA / ANKARA