Mumcu: Eğitim öncelikli sorunumuz
Abone olMumcu, katıldığı bir toplantıda hükümetin eğitim politikasını ağır bir dille eleştirdi
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Bu saatten sonra
yapmamız gereken şey, Lübnan'a gidecek evlatlarımızı iyi korumak ve
ülkeyi kendi iradesi dışında başka süreçlere angaje etmemeye özen
göstermektir'' dedi.
Mumcu, parti genel merkezinde Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin
Dinçer'i kabul etti. Dinçer, ziyarette, eğitim çalışanlarının
içinde bulunduğu sorunları anlatarak, buna ilişkin bir raporu
Mumcu'ya verdi. Dinçer, bir süre önce toplu sözleşme sürecinin
yaşandığını anımsatarak, ''Çalışanlar yüzde 4 ile oyalandı. Sayın
Mehmet Ali Şahin kamu çalışanlarıyla hala dalga geçmeye, onları
aşağılayan tutumlar sergilemeye devam ediyor'' dedi. Mumcu da
Türkiye'nin bölücülük, gelir adaletsizliği, ağır borç yükü altında
bağımsızlığını yitirme tehlikesi gibi sorunlarla karşı karşıya
olduğunu, ancak bütün bu sorunların eğitim sorunu yanında değersiz
kaldığını kaydetti. Eğitimin içinde bulunduğu sorunlardan dolayı,
''çocukların, öğretmenlerin, ailelerin işkence altında olduğu ve bu
insanlık dışı muamelelerin altında yatan şeyin akıldışılık ve
çağdışılık'' olduğunu savunan Mumcu, ''Eğitim meselesi diğer bütün
meselelerimizden daha önemlidir ve diğer meselelerimizin üstesinden
gelebilmemizin yegane yoludur'' dedi.
Mumcu, derslik açığı sorununun, devletin ihale yapması mülk sahibi
olması gibi bir saplantıdan vazgeçerek kiralama yoluyla
çözülebileceğini, bunun çok daha ucuz ve şeffaf olacağını söyledi.
Mumcu, diğer bir sorunun eğitim çalışanlarının özlük hakları
olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Eğer tek başına iktidarı
kullananlarda hakiki ve samimi bir demokratik bilinç varsa, çoğulcu
anlayış varsa bu istikrar ve büyüme getirir. Yoksa, bunun
getireceği şey baskı, yıldırma, korkutma ve yoksulluk
sarmalıdır.
Türkiye'nin başına gelen ne yazık ki budur. Onun için hükümetin
memurlara alay eder gibi önerilerle gelmesinin nedeni, onların
önerilerini ciddiye almaması, elinde bulundurduğu iktidar gücünü ne
yazık ki çalışanların iyiliği için değil, onlar üzerine baskı aracı
olarak kullanmasıdır. Ancak çoğu gitti azı kaldı, seçimler
yaklaşıyor. Milletimiz buna dur diyecek bir iradeyi
gösterecektir.''
SORULAR
Mumcu, bir soru üzerine, 3.5 aylık Milli Eğitim Bakanlığı görevinde
bulunduğunu, bu sürede YÖK dışındaki tüm çevrelerin üzerinde
mutabakata vardığı YÖK reformunu hazırladığını ancak bunu rafa
kaldırıldığını söyledi. Mumcu, ücretsiz ders kitabı, okullarda
internet uygulamalarının bu 3.5 aylık dönemin mirasları olduğunu
ifade etti. Mesut Yılmaz'ın yeniden siyasete dönüşüyle ilgili bir
soru üzerine ise Mumcu, ''Anavatan Partisi bir kurum ve kurum
olarak üyelerinin iradesi doğrultusunda çalışıyor, yolunda yürümeye
devam ediyor. Onun dışında kişilerin siyasete ilişkin tutumları
bizim yorumlayacağımız bir konu değil. Kendisine sorarsanız bu
konularda size açıklık getireceklerdir'' dedi.
Mumcu, bir gazetecinin DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın grup
konuşmasına ilişkin eleştirileri anımsatması üzerine, şunları
kaydetti: ''Sayın Ağar'ın benim sözlerimi üzerine almış olmasına
şaşırdım. Bir kere ben sözlerimde doğrudan doğruya kendisini hedef
alan bir şey söylemiş değilim. Verdiği cevabın çok ego, kişi odaklı
olduğunu gördüm. Konuştuğumuz konunun bir çoluk çocukla ilgisi var
evet, Lübnan'a gönderilecek çoluğumuzla çocuğumuzla ilgisi var.
Lübnan'a gönderilecek çoluğumuzla çocuğumuzla ilgili tutumunu
netleştirmiş olması, berrak bir biçimde kamuoyuna söylemiş olması
yeterli. İnsanların kişiliklerine saldırarak kimse kendini bir yere
taşıyabilmiş olmaz. Her söz sahibine aittir ve sahibinin seviyesini
gösterir. Benim tartıştığım konu Türkiye'nin gencecik evlatlarının
Türkiye'nin ulusal menfaatleriyle ilgili olmayan bir göreve
gönderilip gönderilmemesi meselesidir. Ben milletimizin iradesi
doğrultusunda tavır takındım ve herkesi tavır takınmaya davet
ettim. Ben bir tavır takınmaya davet ederken bunu kişisel bir
sataşmaya dönüştürmek niyetinde değilim.
Buradan bir medet uman varsa yolu açık olsun.'' ''Tezkerenin
geçmesini ve bundan sonrasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu
üzerine Mumcu, ''Ben bu sürecin barışı getirebileceğine
inanmıyorum. Hatta barış amaçlı olduğuna da inanmıyorum. Öyle ya da
böyle TBMM karar vermiştir ve TBMM'nin kararını hepimiz baş tacı
etmek zorundayız. Bu saatten sonra yapmamız gereken şey; Lübnan'a
gidecek evlatlarımızı iyi korumak ve ülkeyi kendi iradesi dışında
başka süreçlere angaje etmemeye özen göstermektir'' dedi. Öte
yandan, Eğitim-Sen Genel Başkanı Dinçer, İnsan Hakları Derneği
Genel Başkanı Yusuf Alataş'ı da ziyaret ederek, eğitim ve
eğitimcilerin sorunlarını içeren raporu verdi.