Muktedir muharrir kime denir?
Abone olProf. Mutlu, 'muktedir muharrir'i tanımlıyor: İktidarla içli dışlı bir ilişkiyi kollarlar, muhalefet etmeyi modası geçmiş bulurlar, özel hayatlarını okurlarla paylaşırlar.
İletişim Profesörü Erol Mutlu, Sezen Aksu-Hıncal Uluç
polemeğinden yola çıkarak, son yıllarda ortaya çıkan 'neogazeteci'
tipini tanımladı. Radikal Gazetesi'nin Pazar Eki'nde geniş soluklu
bir makale yazan Prof. Mutlu, Hıncal Uluç ve benzerlerini konu
edindiği yazısında şu ifadelere yer verdi: Medya alemindeki değişme
herkesin bildiği gibi ticaret ve sanayi sermayesinin bu aleme
girmesiyle başladı. Gazetecilikten bihaber ama diğer şirketlerinin
kazançlarıyla medya şirketlerini de sübvanse eden ve dolayısıyla
televizyon ve radyolarını ve dahi gazetelerini halkla ilişkiler ve
reklam mecraı olarak gören patronlar ile medya dünyasında varlığını
sürdürebilmek için gazetecilik etiğini giderek ıskalayan bir
zamanların mühim gazetecileri arasındaki bir tür ortaoyununa
dönmesi. Bu mühim gazetcilerin büyük bir bölümü bu ortaoyununa
dahil olmanın sıkıntısını yaşadı. Ama yine aynı değişmenin önemli
bir parçası çok fazla gazetecilik birikimi olmayan, daha ziyade
patronların halkla ilişkiler faaliyetlerini siyasal düzeyde de
yürüten yeni şahsiyetlerin medya dünyasına katılmalarıydı. Bu iş
adamı, gazeteci, işletmeci karışımı postmodern şahsilyetler yeni
medya aleminin baş oyuncusu oldu. Bu yeni alemin temposuna, bel
kemiksizliğine, gerginliğine ve anlayışına tahammül edemeyen
eskinin pek çok mühim gazetecisi sahneyi yeninin mühim
gazetcelerine bıraktı. ... Bu neogazetecilerin ikinci özelliği
muhalefete, eleştiriye alabildiğine kapalı olmaları, muktedirlere
muhalefeti modası geçmiş bir faaliyet olarak, eskinin küflenmiş,
takıntılı, negatif zihniyetinin hotlatılma çabası olarakg örmeleri,
daha doğrusu bu şekilde takdim etmeleriydi. Ama bu arada aynı
yazıda bile garip karışımlar görülüyordu, mesela en kokuşmuş,
eskimiş milliyetçilik ile globalizm şakşakçılğı birbirine
karışıyor, halk yararına her ekonomik talep popülizm olarak
alabildiğene eleştirilirken, yazılarda hak yağdanlığının dik alası
yapılıyordu. Yazı: Prof. Dr. Erol Mutlu Kaynak: Radikal 2 Eki