Müjde! Akaryakıtta vergi indirimi olabilir
Abone olSanayi üretiminde aslan payını oluşturan enerji fiyatlarında indirim beklentilerine hükümetten olumlu işaret geldi...
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışılığı önlemede ve vergi
tabanını genişletmede başarı elde edilmesi halinde yüksek dolaylı
vergilerde iyileştirme yapılabileceğini söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu
toplantısına katılan Şimşek, bunun için büyük bir çaba içinde
olduklarını ifade etti. Zaman'ın haberine göre, Şimşek, bu konuda
başarılı olunması halinde bazı sektörlerdeki ve ürünlerdeki yüksek
dolaylı vergileri kısmen de olsa iyileştirme imkânına
kavuşabileceklerine dikkat çekti. Ulaştırma altyapısı konusunda 7-8
yılda çok yol kat ettiklerini belirten Şimşek, "Bunu söyleyince
akla akaryakıt gelebilir. Gönül ister ki akaryakıtta vergiler çok
daha düşük olsun, gelecek dönemde o yönde çabalarımız olacak."
dedi.
Akaryakıt, iletişim, tütün ürünleri ve otomotivde kısmen vergilerin
yüksek olduğunu, buna karşın sorunun dolaylı vergilerin yüksekliği
değil, dolaysız vergilerdeki performans düşüklüğü olduğunu belirten
Şimşek, "Vergileri indirdiğiniz takdirde borçlanma gereğini
artırırsınız. Bu da zamanla faizi artırır, uzun vadede handikap
olur. Bu konuda daha temkinliyiz. Çözüm, vergi tabanının
genişletilmesi ve kamu harcamalarının sınırlı tutulması. Bütçe
açığı ortada. Önceliğimiz makro ekonomik istikrar
olmalıdır." diye konuştu. Şimşek, mali kuralın bu yılın
ilk yarısında sonuçlanmasını, 2011 bütçesini de yeni mali kural
çerçevesinde yapmayı ümit ettiğini söyledi. Son çeyreğe ait
göstergelerin Türkiye'nin 4. çeyrekte üstün büyüme performansı
gösterdiğine işaret ettiğini kaydeden Şimşek, "Toparlanma
sinyallerinin devam etme ihtimalini yüksek görüyorum."
dedi. Faizlerin tek haneli seviyelerde olduğuna, kamu sektörünün
borçlanma ihtiyacının azaldığına ve bankaların güçlü sermaye
yapılarının sürdüğüne işaret eden Şimşek, özellikle faizlerin tek
hanede tutulmaya devam edilmesi halinde, kredi temini imkânını
sağlayarak hem tüketimin hem de yatırımların teşvik edileceğini
bildirdi.
Şimşek, "Faizlerin düştüğü, bankaların likidite oranının
iyi olduğu bir ortamda elimizde imkân var, ama Hazine olarak
borçlanma oranımızı aşağı çekiyoruz. Bankacılık reel ekonomiyi
destekleyecek. Bu konuda iyimserim. Makro ekonomik koşullar ve
imkânlar var." diye konuştu. Dünyada işgücü piyasasında,
2010'un ikinci yarısından itibaren muhtemelen iyileşme olacağını
söyleyen Şimşek, Türkiye'de de bu yönde gelişme olacağını ümit
ettiklerini ifade etti. Mehmet Şimşek, bankaların kriz dönemindeki
stratejilerinin, reaksiyonlarının, krizin Türkiye'ye yansımasını
sınırlamadığını belirterek, "Hatta belki de derinleştirdi." dedi.
Şimşek, dünya ekonomisinin krizden hızlı şekilde çıkmaya
başladığını vurgulayarak, ABD'de güçlü büyüme sinyallerine rağmen,
uzun dönemli faizlerin çok düşük seviyede seyrediyor olmasının ümit
verici olduğunu ifade etti.
Büyükekşi: TÜRKİYE IMF OLMADAN YOLUNA DEVAM EDECEK
GÜÇTE
2009'un ihracatçı için kolay bir yıl olmadığını anlatan TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi ise seneyi yüzde 22,6'lık bir kayıpla
tamamladıklarını söyledi. Büyükekşi, "İhracatta 100 milyar
doları aştık. Bu sene itibarıyla yüzde 10'luk bir artış umuyoruz.
111 milyar dolarlık bir hedef koyduk." açıklamasını yaptı.
Avrupa'nın yanı sıra Çin ve Singapur gibi ülkelere de önemli oranda
ihracat yaptıklarını bildiren TİM Başkanı, geleceğe umutla
baktıklarını kaydetti. Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin IMF olmadan da
yoluna devam edecek güçte olduğunu da sözlerine ekledi.
Şok olsa bile piyasalar olumlu algılar
Mehmet Şimşek, muhtemel bir şokta bile piyasaların olumlu tepkiler
vereceği bir sürece girildiğini söyledi. Şimşek, Türkiye'de son
dönemdeki güçlü toparlanma sinyallerinin devam etmesi ihtimalini
yüksek gördüğünü bunun tek koşulunun siyasi istikrar olduğunu dile
getirdi. Mali kuralın faizler üzerindeki risk primini kalıcı bir
şekilde aşağı çekmenin çok önemli bir unsur olduğunu vurgulayan
Şimşek, "Bugün biz şunu yerli ve yabancı yatırımcılara çok açık bir
şekilde ifade edebiliyorsak, 'biz ne olursa olsun, bir şok bile
yaşansa mali disiplini korumada kararlıyız, bunun mekanizmaları
bellidir, tekrar kamu finansman dengelerini düzeltme konusunda
kurallar böyledir, dolayısıyla Türkiye öngörülebilir bir ülkedir'
şeklinde kendilerini ikna edebilirsek, bu, Türkiye'nin borçlanma
faizlerini aşağıya çeker ve Türkiye'ye gerek yatırımların gerekse
tüketimin finansmanı konusunda çok önemli fırsatlar sunar." diye
konuştu.