Muhtar'ın istifa nedeni Bosque!
Abone olBeşiktaş'taki istifasıyla şok yaratan Reha Muhtar, istifa nedenini açıkça Sabah'taki yazısında yazdı. Muhtar'ın, istifa nedeni Bosque. Bosque hakkında öyle şeyler diyorki.
Önceki gün Beşiktaş yönetiminden ani şekilde istifa etmesiyle
gündemi sarsan Reha Muhtar, bugünkü adlı yazısında açık açık istifa
nedeninin Beşiktaş teknik direktörü Del Bosque olduğunu
söyledi.
Muhtar daha önceden beri İspanyol teknik adamdan rahatsızlık
duyduğunu belirtti. Muhtar, Beşiktaş'ın başarız sonuçlar almasının
sorumlusu olarak Bosque'yi gösterdi. Ve daha nice ağır eleştirileri
teknik adama yöneltti. İşte Muhtar'ın olay yaratacak
açıklamaları:
Sevgili okuyucularım.. Bugün sizden özür dileyerek, Beşiktaş
camiasına ve Türk futbol kamuoyuna anlatmayı bir borç bildiğim
istifamla ilgili gelişmelerden ibaret olacak köşem..
Hayatımda hep inandığımı söyledim sizlere.. Yalana dolana hiç
kaçmadım.. 25 yıldır, neyi doğru bildiysem onu sizle
paylaştım..
31 Mayıs'ta sevgili Yıldırım Demirören'le başladığımız Beşiktaş
Yönetim Kurulu üyeliği görevinden dün ayrıldım..
Neden mi?..
Hiç kıvırmadan, lafı dolamadan söyleyeyim..
Ben, Beşiktaş gibi çok büyük bir kulübün yöneticisiydim..
Sevgili Başkan'la birlikte beni orayla seçenler, Beşiktaş her
alanda başarılı olsun diye seçtiler..
Yoksa benim yöneticilik duygularım tatmin olsun diye değil..
Ben, kişi olarak beni seçen Beşiktaş camiasına iki söz verdim..
Birincisi, Beşiktaş'a bir televizyon kurmak, ikincisi basın sözcüsü
olarak Beşiktaş'ın haklarını savunmak..
Kişisel olarak verdiğim iki sözü de bu kısa sürede yerine
getirdim..
Bir de yönetim olarak verdiğimiz sözler vardı..
İnönü stadını büyütmek.. Akatlar tesisini açmak.. Ve nihayet
futbolda başarı..
Beşiktaş TV'nin kurulduğu gibi, İnönü stadı da büyütüldü, Akatlar
da açıldı..
Geriye en önemlisi kaldı.. Futbolda başarı.. Onun için dünya
çapında bir Hoca getirildi.. Transferler yapıldı..
Ama maya tutmadı..
Olabilir.. Futbolda başarı olduğu kadar başarısızlık da var..
Önce takımı tanısın diye bekledik.. Hazırlık maçlarındaki olumsuz
portreye ses çıkarmadık..
Lig başladı.. Devam eden aynı olumsuzluklara yine ses çıkarmadık..
"Zaman verelim.. Hoca mutlaka kalitesini gösterecek.." dedik..
16'sı lig, 6'sı UEFA, hazırlık maçlarıyla birlikte 30'un üzerinde
maç oynadı Beşiktaş..
Bir Hoca'nın takımı oturtması için 30'dan fazla maç yetmeyecekti de
ne yetecekti?..
İlk kez İnönü stadında kapalı tribünde Başkan'la yan yana
otururken, Standart Liege maçının ikinci yarısında "Hop.." dediğimi
hatırlıyorum..
45. dakikadan 80. dakikaya kadar "gol geliyorum" diye
bağırıyordu..
Standart Liege gibi, Avrupa vasatının çok altındaki bir takımın,
göz göre göre atacağı gole, 35 dakika hiçbir önlem almadı Del
Bosque..
Ben okuyordum maçı.. O okuyamıyordu maçı..
Ve o gol girerken benim de Hoca'ya bütün güvenim yok olup
gidiyordu..
O gün ilk defa Hoca'nın basın toplantısına bir gazeteci gibi
girdim.. Bekledim bakayım ne diyecek diye?..
Hiçbir şey söylemedi.. Gayet olağan karşılamıştı..
O gece "Pardon" dedim.. Size yalan söyleyemezdim.. Ben artık
Hoca'ya güvenmiyordum..
Gazeteci arkadaşlarımın karşısına çıkıp, hiç inanmadığım bir şeyi,
"Ben Hoca'ya güveniyorum.. Onun arkasında duruyoruz.." gibi bir
zırvalığı söyleyemezdim..
Onların karşısında yalan söylememek için kendi takımımın son 3
maçında stada gitmedim..
Parma'da ne olacağını biliyordum.. Oraya da gitmedim..
Sonra oturdum düşündüm.. Burası koskoca Beşiktaş.. Liderin 14,
ikincinin 12, üçüncünün 10 puan gerisine düşmüşsün..
Hadi Türkiye ligini tanımıyor, Avrupa'yı da mı tanımıyor.. UEFA'ya
da havlu atmışın..
Böyle büyük bir camiada, böyle büyük bir kulüpte, böyle bir günde
bir tek şey yapılır..
- Gel bakalım mösyö.. Söyle bakalım derdini.. Pek öğrenemedin
galiba geldiğin adresi.. Buranın adı Beşiktaş.." denmez mi, fatura
önüne konmaz mı?..
Gelecek yılın takımını yapmak yine bu adama bırakılmaz.. Belki
gelecek yıl yüzde 1 ihtimal başarılı olur.. İnşallah olur.. Onu
bilmem.. Ben bu faturayı önüne koyar hesabı keserim..
Neden keserim.. Çünkü, benim gibi büyük bir camianın bütün
umutlarını bir İspanyol beyefendisi daha Aralık ayının başından
toptan tüketemez..
Tüketirse, o da tükenir..
Bu benim görüşüm.. Ama yönetim kurulu 18 kişi.. Benim gibi
düşünenler olduğu gibi benim gibi düşünmeyenler de var.. Saygı
gösteririm..
Ama inanmadığım bir şeye inanıyormuş gibi davranamam..
Ben yöneticilik duygumu tatmin etmek için Beşiktaş'a gelmedim..
Ben hayatımdaki biricik sevgili kulübüme hizmet etmek için
geldim..
Futbola elimin uzanamadığını gördüm.. Yönetici olarak bu şartlarda
daha fazla yararlı olamayacağımı anladım..
İnandığım gibi yazarak, inandığım gibi konuşarak Beşiktaş'a ve Türk
futboluna daha fazla katkım olacağını gördüm..
Kimseyle kavga etmedim.. Kimse de benimle etmedi.. 6 ay en güzel
arkadaşlıkları gördüm Beşiktaş yönetiminde..
Ama arkadaşlıktan öteye Beşiktaş vardı gönlümde..
3 kuşaktan Beşiktaş camiasının göbeğindeki Hakan Kalkavan'la
oturdum bir durum muhasebesi yaptım..
Yarım saat sürdü muhasebe..
Bu adamla, gelecek yılın takımını hazırlamaya, en az 6 ay daha
beklemeye ne tahammülüm ne de daha önemlisi inancım vardı..
Bende olmayan inancı ben taraftara nasıl verecektim..?
Şimdi huzurluyum.. Çünkü şimdi özgür bir biçimde Beşiktaş'ın
emrindeyim..
Yönetimde kalan arkadaşlarıma içimden gelen küçücük bir söz:
"Başarılı olmalarını şu anda yaşlı gözlerle en çok ben
istiyorum.."
YAZI:SABAH