Muhtar'dan Türk ailesi tarifi
Abone olSabah Gazetesi yazarı Reha Muhtar, Hürriyet7in televizyon eleştirmeni Cengiz Semercioğlu'nun kendisine yönelttiği eleştirilere de cevap verdi!
Reha Muhtar " başlıklı yazısında Semercioğlu'na ailenin tarifini
yaptı.
Yazı : Reha MUHTAR
www.sabah.com.tr
Cengiz Semercioğlu, benim Deniz Akkaya ile Murat isimli gencin
aralarındaki ilişkiye aile demememe karşı çıkıyor..
"Benim de yıllarca kız arkadaşlarım oldu" diyor.. "Aynı evi
paylaştık.. Aynı parayı.. Aynı kaderi.. Biz onlarla aile değil
miydik.." Hayır Cengiz..
Aile değilsin!.. Birliktesin.. Düzgün bir biçimde hayatı
paylaşıyorsun kız arkadaşınla, o kadar..
Aynı evi paylaşmak, sizin duygusal olarak kolay kolay
vazgeçemeyeceğiniz bir şey olsa da, tamamen gönüllü
tercihiniz..
Bu sabah saat 11'de bu yazıyı okuduktan ve yazıişleri toplantısına
girmeden, "Ben artık yalnız yaşamak istiyorum" diyebilirsin..
Bunu dediğin zaman, karşındaki kadının senden duygusallık dışında
talep edeceği hiçbir şey yok..
Senin vicdanın dışında hiçbir yükümlülüğün yok bu ilişkide..
Bittiği anda, bittiğine inandığın anda, bir daha görmemek üzere
ayrılabilirsin..
Oysa evlilik öyle değil..
Evlendiğin ve bir akdi imzaladığında, sabah yazıişleri toplantısına
girmeden önce, 'ayrılıyorum' diye karar versen de hemen ayrılman
mümkün değil..
Önce avukatını arayacaksın..
O senin için boşanma davası açacak.. Bu arada eşinin haklarını ve
senden talep edeceklerini hatırlatacak..
Varsa, çocukların velayeti konuşulacak..
Kimin üzerine kalacağı, kimin bakacağı, neler olacağı, neler
yapılacağı? ..
Senin ilkokul kitaplarında kaldığını söyleyerek küçümsediğin aile,
karı kocanın sadece bir arada yaşamasından ibaret değil..
Aile kavramı Anadolu'da kebapçı dükkanına benzemez!..
"Aile salonumuz vardır " dendiğinde, kastedilen sadece kadının da
girebileceği mekân değildir ..
Ailede, karşılıklı bir yükümlülükler zinciri bulunur..
Öyle kafana esti mi, yazıişleri toplantısı öncesi, ilişki
bitirilip, basılıp gidilemez..
Basılıp gidilirse de sonuçlarına katlanılır!..
Hem maddi hem manevi olarak..
Deniz Akkaya ile Murat isimli genç arasındaki ilişki nedir bana bir
söyler misin? Buna aile dersen, milyonlarca aileyi üzmez, kırmaz
mısın?..
Evde her yatağa giren iki kişiyi aileden sayarsan, aileye haksızlık
etmez misin Cengiz?..
Birbirlerine karşı hangi yükümlülükleri var ki aile oluyor
bunlar?..
Kadın saat 03.00'te dışardan içkili olarak eve geliyor...
Deniz'in saat 03.00'te eve gelişine adam karışamaz..
Niye karışamaz?..
Çünkü Deniz onun sadece aşk ya da seks yaptığı bir arkadaşı..
Hiçbir yükümlülüğü yok ..
İster sabahın 03.00'ünde gelir..
İsterse hiç gelmez..
Gelip gelmemesi, kendi vicdanıyla ve aşkıyla ilgili bir
sorun...
Gelmek ya da bir evi paylaşmak gibi bir
yükümlülüğü var mı?..
Kaldı ki, ben Asena ile İbrahim Tatlıses evli olmadıkları halde,
Deniz Akkaya ve Murat isimli gence göre daha fazla aile kavramına
yakın olduklarını vurguladım...
Neden?.. Çünkü İbrahim Tatlıses'in Asena'yla da, Derya Tuna'yla da,
Perihan Savaş'la da ilişkilerinde resmi evlilik biçiminde olmasa
da, Güneydoğu coğrafyasındaki feodalite kökenli, gayrı resmi bir
sahiplenmenin ve kağıda dökülmemiş bir mukavelenin varlığı çok
açık...
Son bir not:
Nilüfer ve Ayşe Nazlı'yla ilişkimi ya da bizzat senin kız
arkadaşınla olan ilişkini, Deniz Akkaya ile Murat isimli playboy
olup olmadığını bilmediğim gencin ilişkisine benzetirsen, kendi
adıma da senin adına da çok üzülürüm sevgili Cengiz...
Bu haksızlığı bana yapsan da, Nilüfer'e Ayşe Nazlı'ya, kendine ve
sevdiğin kadına yapma bari!..