Muhtar'dan Altaylı'ya ağır cevap
Abone olDün Hürriyet yazarı Fatih Altaylı tarafından "Uğursuz adam" ilan edilen Sabah yazarı Reha Muhtar, isim vermeden Fatih Altaylı'ya çok ağır bir yanıt verdi.
İŞTE REHA MUHTAR'IN BUGÜN SABAH'TA ÇIKAN YAZISI Başarının ve
başarısızlığın tarifi.. Bir adam vardı.. Gazetecilik okuluna
gitti.. Ama gazetecilik okulundan atıldı.. Gazetecilik okulundan
atılan o adam, sonra gazeteci olmaya heveslendi.. İlk icraatını
Güneş gazetesinin Ankara Bürosu'na belinde silahla girerek yaptı..
Çalışan emekçileri büronun ortasında patronu Asil Nadir için
silahını göstererek tehdit ettiği söylendi.. Olayın hemen ertesinde
Asil Nadir battı.. Dünya çapında hırsız muamelesi gördü.. İnterpol
tarafından arandı.. Zor bela Kuzey Kıbrıs'a sığındı.. Belinde
silahla gezen ve gazetecilik okulundan atılma adam, Gelişim Dergi
Grubu'na gitti.. Zavallı Ercan Arıklı bir süre sonra Gelişim Dergi
Grubu'nu elinden çıkarmak zorunda kaldı.. Gelişim battı.. Belinde
silahla gezen ve gazetecilik okulundan atılma adam, sonra
radyolarda küfür etmeye başladı.. Küfür yüzünden radyolar 25 gün
kapatıldı.. Sonra güzide bir kulübümüze yönetici oldu.. O güzide
kulübün taraftarına ana avrat küfür ederkenki görüntüleri
televizyonlarda yayınlandı .. Kendi stadında, misafir takımın
yöneticileriyle kavgaya girdi.. Başka kulüpler yetmedi, bu sefer
kendi kulübünün yöneticileriyle de kavga etti.. Her gün birileriyle
kavga etti, küfürleşti.. Dün küfür ettiklerine bugün hazır olda
kafa sallıyor.. Ben bu olayların 7 yıllık önemli bir bölümünde SHOW
TV'nin yöneticilerinden biriydim.. Erol Aksoy, bankacılıktan
sigortacılığa kadar her alanda faaliyet gösteren koskoca bir
holdingin sahibiydi.. Yıllarca böyle sürdü.. İktisat Bankası para
sıkışıklığına girince, Erol Aksoy onca şirketinden bir kısmını
elden çıkarmak istedi.. Onca şirketin arasında, hemen müşteri
bulabildiği tek şirket SHOW TV'ydi.. "Niye Cine 5 değil de SHOW
TV'yi satıyorsunuz?.." diye sorduğumda "Çünkü herkes SHOW TV'yi
almak istiyor CİNE 5'i değil" demişti.. Onca şirketinin hiçbirini
satamazken, SHOW TV'yi 150 milyon dolara sattı .. Çünkü
yöneticiliğini ve anchorman'liğini yaptığım SHOW TV çok değerli bir
markaydı.. Satılamayan, bir türlü değerini bulamayan uğursuz CİNE
5'te bir adam her gün bir program yapıyordu.. O adam gazetecilik
okulundan atılma, belinde silahla dolaşan, kadersiz patronları Asil
Nadir ve Ercan Arıklı olan adamın ta kendisiydi.. Sonra Mehmet Emin
Karamehmet aldı SHOW TV'yi.. Cine 5'te çalıştığı için aynı
durumdaki Erol Aksoy aleyhine tek kelime yazmayan bu adam, her gün
bankaları olan Mehmet Emin Karamehmet'i batırmak için yazdı durdu..
Mehmet Emin Karamehmet'in bankaları elinden gitti.. Grubu küçülmek
zorunda kaldı.. Ama onun da Digiturk ve Turkcell'le beraber
"elimdeki en değerli varlığım dediği SHOW TV" dimdik ayakta kaldı..
Tıpkı, her şeye rağmen STAR televizyonun kaldığı gibi.. İşini iyi
yapanlar, işine dört elle sarılanlar, patronlarının başka
işlerindeki düşüşlerine rağmen, yöneticisi oldukları yerleri
zirvede tuttular .. Çünkü onlar tetikçilik değil, alın terleriyle,
emekleriyle işlerini en iyi şekilde yapıyorlardı.. Bu hikaye,
yapanların bir gün ettiklerini bulmalarıyla sona erecek.. Yalnız
bir şey daha var.. Kendi seyircisine ana avrat dümdüz giden,
Fenerbahçe yöneticisiyle tekme tokat kavga eden, Beşiktaş stadına
ise, daha kapıya gelmeden giremeyip arabasıyla kaçan bir Beşiktaş
düşmanı sakın Beşiktaş'ın adını ağzına almasın.. O iş, etme bulma
meselesini de aşar.. O Beşiktaş, o ağza hiç ama hiç yakışmaz..