Muhtar'a kafayı takan gazeteci
Abone olReha Muhtar, bugünkü yazısında nasıl şöhret olduğunu anlattı. Muhtar, yazısında lafı şöhretten kadın yazarla aşk yaşayan gazeteciye getirdi. Muhtar, şunları yazdı:
Reha Muhtar, gazetecilikte şöhret olmanın verdiği hazzı
yazısında adeta yansıtıyor. Şöhret olmanın gazetecilikte kolay
olmadığını belirten Muhtar, kendisi gibi diğer ünlü gazetecilerin
de nasıl ünlü olduklarını köşesinde ayrıca veriyor.
Muhtar, yazısının son paragraflarında kadın yazarla aşk yaşayan bir
gazetecinin şöhretinin kısa sürdüğünü de "Kadın donuyla meşhur
gazeteci...." yazısında anlatıyor. Muhtar, bu gazetecinin
kendisiyle uğraştığını belirtip şunları yazıyor...
Bizim gazetecilik mesleğinden meşhur olmak öyle sanıldığı gibi
kolay değildir... Ahalinin bir kesimi, televizyon dizisinde
gazeteci rolünü oynayanları gazeteci bellediğinden, ayrıca yazar
çizerleri gazeteciden saymayı zul addeder...
Hele ahalinin gözüne girmek, ünlü, anlı ve şanlı gazeteci olmak
için, anaların doğurduğu tosuncukların, nazlı kızların yürekleri ne
yanar bilir misiniz?..
Kılıç Ali, Malkoçoğlu Uğur ve Cin Demokrat Reha'dan oluşan bizim
trio'nun pek şöhret derdi yoktur...
Her birimiz kendi müstesna alanlarımızda şöhret sahibi
olmuşuzdur...
Misal bendeniz, ilk önceleri Atina'dan savaş ha çıktı ha çıkacak
derken, müstesna toplumumuzun cephedeki sesi olarak
ünlenmişimdir...
Sonra acı var mı acıyla başlayan, canlı yayında rüşvet verenden
hesap sormayla süren, çok renkli ve çok soslu dönemeçlerden
geçerek, şöhret basamaklarını çıkmışımdır...
Diğer misal Kılıç Ali, aslında sessiz sakin bir çocukken, bir ayı,
31 çektireceğine, eksantrik olsun diye 32 çektirip, program yapan,
bir adama özenip, aniden "şöhret de şöhret" diye
tutturuverdi...
Washington'lara falan gitti, iflah olmadı. .. Orada da paraleller
üzerinden şöhret olmaya kalktı...
Türkiye'ye geldi iflah olmadı... Hayatı paylaştı iflah olmadı,
melul melul sabahlara kadar insanları dinledi yine iflah
olmadı...
Son zamanlarda gördüğü yerde türkü okuyor...
Malkoçoğlu Uğur ise, ayrı bir fenomen...
Ben doğduğumdan beri, adam şöhret... Zatı alileri hatırlamaz...
1.90'lık boyu ve Türkiye'yi ben yarattım diyen bir Herkül edasıyla
Ankara Mithatpaşa'daki İnegöl köftecisinden içeri girdiğinde, ben
ortaokul birinci sınıftaydım...
Biz de Kolej'li veletler, Herkül'ün yemek yediği restoranda
köfteekmek sırası bekleme şerefine ulaştığımız için, durumdan
vazife çıkartır, "Uğur abiii... Uğur Abiii..." diye yanına
seyirtirdik...
Sonra zamanla ben de onun boyuna eriştim... Ve yan yana daha ağır
ve oturaklı bir profil çizmeye başladık...
Yani diyeceğim, Malkoçoğlu Uğur, ben doğduğumdan beri
şöhrettir...
Hani bazı insanlar vardır... Star olarak doğmuş denir... Malkoçoğlu
Uğur da sanki şöhret olmak için doğmuş...
Bizim trio bir araya geldiğinde, genelde hep beraber etrafı bir
süzeriz...
Hani hangimiz daha bir şöhretiz kabilinden...
Etraftaki uyanıklar da durumu sezdiğinden, birimize selam
veriyorsa, ötekine de hemen yandan yanaşır... En değerli
iltifatlarını ona da gönderir... Sonra da ötekine...
Herhalde bakışlarımızdan aksi bir durumda maraz çıkacağını
hissettiriyoruz etrafa...
Eee kolay değil tabii... "Büyük meşakkatler çektik biz bu
yollarda...
Beraber ıslandık yağan yağmurda... Şimdi sıra geldi
şampiyonluğa..." diyeceğim ama, Beşiktaş'tan dolayı dilim
varmıyor..
Neyse... Biz böyle mutlu mesut trio biçiminde yaşarken, geçen bir
gazetede fena halde asabımı bozan bir yazıyla karşılaştım...
Yazının sahibi, zamanında "kadının donu yok" isimli bir yazı
yazarak şöhret basamaklarını çıkmaya çalışmıştı...
Bir ünlü kadın yazarla yaşadığı aşkı, "kadının donu yok" diyerek,
müthiş edebi bir dille kaleme alan bu abi, bu yolla kısa süreli bir
şöhret sahibi de oldu sayılır...
Yazıya bakanlar, ünlü kadın yazarımızın donunun olmadığını diline
dolayarak büyük gazetecilik yapmaya çalışan bu abinin, yazılarına
nedense bir süre sonra pek rağbet etmez oldular...
İşte ünlü kadın yazarlarla aşk yaşayıp, daha sonra onların donunun
olmadığını anlatan o abi, benimle de ilgilenmeye başlamış
bugünlerde...
Hatta sigarayı kolay kolay bırakamadığından, cinsel performansıma
da takar olmuş..
Ona tavsiyem... Bu konularla fazla ilgilenmesin...
Ben donu olmadığını söylediği kadın yazarlara benzemem...
Yazı:Reha MUHTAR
SABAH