Muhtar'a Fransız usulü sakal
Abone olAHİM'in türbandan sonra sakal yasağını gündemine alan Barlas, Ilıcak'ı türban taktığı için eleştiren Muhtara gönderme yaptı.
Türban konusu Nazlı Ilıcak ile iyiden iyiye ısındı.
Mehmet Barlas'ın programına türbanın dini
söylem içermediğini kanıtlamak için katılan Nazlı
Ilıcak'ı eleştiren Reha Muhtar, Mehmet Barlas'ın gündemindeydi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin türbanın ardından
üniversitelerde sakal yasağını da getirmesi Barlas'ın şaka yollu
olsa Reha Muhtara takılmasına neden oldu. Barlas nın yanıtını aradı
...
Yazı: Mehmet Barlas
Kaynak:
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye'de üniversitelerde türban
yasağından sonra sakal yasağına da onay vermiş... AİHM, derslere
sakallı geldiği gerekçesiyle Kocaeli Üniversitesi'nden
uzaklaştırılan Mahmut Tığ'ın başvurusunu reddederken, türban
yasağına onay verdiği kararının aynı gerekçelerini, sakal yasağı
için de geçerli saymış ve üniversiteler tarafından uygulanan sakal
yasağının bireyin ifade, düşünce, inanç, vicdan ve eğitim
özgürlüklerinin ihlali anlamına gelmediğini vurgulamış...
Ret kararında sakal yasağıyla din ve vicdan özgürlüğünün ihlal
edilmediği, bu konuda herhangi bir görüş belirtmesinin
engellenmediği belirtilmiş.
Hatırlanacağı gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, geçen yıl da
"Türban Davası" diye bilinen Leyla Şahin'in başvurusunu aynı
gerekçelerle reddetmişti.
Gazetelerde bu haberi okuyunca hem kadın-erkek eşitliği bir "Yasak"
kararının onayı ile olsa da sağlandığı için sevindim. Hem de
televizyonda haber programı yapan bir gazeteci olarak
endişelendim.
Sevindim. Çünkü yasaklara "Tesettür" dolayısıyla sadece kadınların
hedef olmasından ötürü üzülüyordum. Demek erkekler de sakalları
dolayısıyla, kadınların başörtüleri yüzünden olduğu gibi, eğitim
haklarından yoksun kılınabiliyormuş.
Endişelendim. Çünkü Nazlı Ilıcak, "Başörtüsü" ile "Türban"ın aynı
şey olmadığını ve "Türban"ın dini bir söylem içermediğini
kanıtlamak için, bizim "Beyin Fırtınası"na türbanla çıkmıştı.
O programda Nazlı Ilıcak'ın türbanına takılan Reha Muhtar da,
ilerideki bir programda sakal bırakıp, "Bu sakal dini sakal
değildir, Fransız usulü keçi sakalıdır" diye ortaya çıkarsa ne
yaparız? Bir de tezini kanıtlamak için "Her gördüğün sakallıyı
baban sanma" gibi tekerlemeleri seslendirmeye kalkarsa...
Aslında bizim üniversiteler öğrencilere "Tırnak yasağı" benzeri
yeni yasaklar da koymalı ki, özünde incir çekirdeğini doldurmayan
bu tür tartışmalara takılıp, yıllarımızı geçirebilelim.