Muhtar, tetikçileri yazdı
Abone olReha Muhtar, gazetecilere ince eleştirilerde bulundu. Muhtar, "Tetikçi" gazetecilerden bahsetti. Muhtar'ı böyle bir yazmaya iten gerekçe patron değişikliği olsa gerek.
Reha Muhtar, tetikçi olan gazatecilere taş attı. Muhtar'ın böyle bir yazı yazmasındaki en büyük gerekçe, patron değişikliği yaşamış olması. Çünkü Muhtar, tetikçilerin patronlara hizmet ettiğini yazıyor. Muhtar, yi bize sordu.
Yazı: Reha Muhtar
Kaynak:
Tetikçilik ilginç bir meslektir...
Bu mesleğin esas özelliği adı üstünde tetikçi olmaktır...
Tetikçilerin ne söylediği önemli değildir...
Niye söylediği ve kimin adına söylediği önemlidir...
Önemli olan, tetikçiliğini yapabilecekleri bir kişi bulabilmeleridir...
Her meslek gibi tetikçilik mesleğinin de bir piyasası vardır...
Herhangi bir patronla başlarlar, tetikçiler mesleklerini icra etmeye...
Dışardan görebildiğim kadarıyla (içerden göremiyorum çünkü tetikçilerin üzerine sinmiş olan barut kokusu özgür nefes almamı engelliyor) tetikçinin de kendi içinde bir iç dünyası, sevinçleri, korkuları, kısaca bir haleti ruhiyesi oluyor...
Tetikçi de, tetikleyerek hizmet verdiği, "patronuna bir şeyler olur" korkusunu yaşıyor...
Malum, serbest piyasa düzeni çok acımasız...
Dün dev olanlar, bir anda yıkılıveriyorlar...
Bir anda demir parmaklıkların arkasını görüyorlar...
Bunları sadece Türkiye'de oluyor zannediyorsunuz...
Oysa değil...
Mesela ben hatırlarım zavallı Asil Nadir'i...
İngiltere'de başına neler neler gelmişti...
Bütün dünyadan kaçıp Kuzey Kıbrıs'a sığınmıştı adamcağız...
Yüz milyonlarca poundluk imparatorluk çökmüştü...
Şimdi düşünün öyle bir imparatorluğun, bir yerinde siz de tetikçi olsanız, ne yaparsınız...
Bilmem var mıydı Asil Nadir'in hiç tetikçisi...
Hani olsaydı diyorum ne yapar ne ederdi adamcağız?...
Kıbrıs'ta küçük bağ evinin zeytin dalları arasında tüfekle nöbet tutacak değil ya?..
Felaket ki ne felaket, tetikçiliği icra edecek yeri kalmayacak...
Açlıktan ölecek, güçten ve tafradan yoksun kalacak zavallı!..
Tüh tüh tüh...
Onun için bu tetikçilik işi ilginç iş vesselam...
Anladığım kadarıyla bu tetikçiler, bir patronla çalışırken, kendileri açısından bir başka patronu da yedeklemeyi planlıyorlar...
Böylece kendi iç dünyalarında, daha bir huzurlu, daha bir rahat olaraktan şevkle görev icra ediyorlar...
Sanıyorlar ki, yapmakta oldukları tetikçilik işi evrensel bir iştir...
Her zaman her yerde geçer akçedir...
Misal bir doktorluk gibi...
Yahut ne bileyim bir bilgisayar mühendisliği gibi...
Sonuçta "her patronun, patrondan çok patron olacak, ondan önce gidip, ortalığı süt liman edecek, kafa kol yaracak tetikçi nevinden adamları mutlak olacaktır" diyorlar...
Bu tetikçiler de, sanıyorum bu ağır mülahazadan hareketle, yaptıkları işin dünya çapında her patron için geçer akçe bir iş olduğunu savunuyorlar...
Ondan dolayıdır ki, işlerini yaparken, başka patronlara da göz kırpmakta beis görmüyorlar...
Bu mesleği icra eden vatanperver arkadaşların pek şevkini kırmak istemem...
Ancak yaşanan tecrübeler, durumun pek sandıkları gibi olmadığını gösteriyor...
İş dünyasında zaman zaman tetikçilere ihtiyaç duyuluyor duyulmasına...
Ama genelde, patronlar kendi tetikçilerini kendileri yaratıyorlar...
Dışardan ithal tetikçilik de arada bir olmuyor değil...
Yalnız ömürleri çok kısa oluyor o vatanperver arkadaşların...
Hani bir hatırlatayım dedim...
Yoksa kimseye bir kastım yoktur yani
Yazı: Reha Muhtar
Kaynak:
Tetikçilik ilginç bir meslektir...
Bu mesleğin esas özelliği adı üstünde tetikçi olmaktır...
Tetikçilerin ne söylediği önemli değildir...
Niye söylediği ve kimin adına söylediği önemlidir...
Önemli olan, tetikçiliğini yapabilecekleri bir kişi bulabilmeleridir...
Her meslek gibi tetikçilik mesleğinin de bir piyasası vardır...
Herhangi bir patronla başlarlar, tetikçiler mesleklerini icra etmeye...
Dışardan görebildiğim kadarıyla (içerden göremiyorum çünkü tetikçilerin üzerine sinmiş olan barut kokusu özgür nefes almamı engelliyor) tetikçinin de kendi içinde bir iç dünyası, sevinçleri, korkuları, kısaca bir haleti ruhiyesi oluyor...
Tetikçi de, tetikleyerek hizmet verdiği, "patronuna bir şeyler olur" korkusunu yaşıyor...
Malum, serbest piyasa düzeni çok acımasız...
Dün dev olanlar, bir anda yıkılıveriyorlar...
Bir anda demir parmaklıkların arkasını görüyorlar...
Bunları sadece Türkiye'de oluyor zannediyorsunuz...
Oysa değil...
Mesela ben hatırlarım zavallı Asil Nadir'i...
İngiltere'de başına neler neler gelmişti...
Bütün dünyadan kaçıp Kuzey Kıbrıs'a sığınmıştı adamcağız...
Yüz milyonlarca poundluk imparatorluk çökmüştü...
Şimdi düşünün öyle bir imparatorluğun, bir yerinde siz de tetikçi olsanız, ne yaparsınız...
Bilmem var mıydı Asil Nadir'in hiç tetikçisi...
Hani olsaydı diyorum ne yapar ne ederdi adamcağız?...
Kıbrıs'ta küçük bağ evinin zeytin dalları arasında tüfekle nöbet tutacak değil ya?..
Felaket ki ne felaket, tetikçiliği icra edecek yeri kalmayacak...
Açlıktan ölecek, güçten ve tafradan yoksun kalacak zavallı!..
Tüh tüh tüh...
Onun için bu tetikçilik işi ilginç iş vesselam...
Anladığım kadarıyla bu tetikçiler, bir patronla çalışırken, kendileri açısından bir başka patronu da yedeklemeyi planlıyorlar...
Böylece kendi iç dünyalarında, daha bir huzurlu, daha bir rahat olaraktan şevkle görev icra ediyorlar...
Sanıyorlar ki, yapmakta oldukları tetikçilik işi evrensel bir iştir...
Her zaman her yerde geçer akçedir...
Misal bir doktorluk gibi...
Yahut ne bileyim bir bilgisayar mühendisliği gibi...
Sonuçta "her patronun, patrondan çok patron olacak, ondan önce gidip, ortalığı süt liman edecek, kafa kol yaracak tetikçi nevinden adamları mutlak olacaktır" diyorlar...
Bu tetikçiler de, sanıyorum bu ağır mülahazadan hareketle, yaptıkları işin dünya çapında her patron için geçer akçe bir iş olduğunu savunuyorlar...
Ondan dolayıdır ki, işlerini yaparken, başka patronlara da göz kırpmakta beis görmüyorlar...
Bu mesleği icra eden vatanperver arkadaşların pek şevkini kırmak istemem...
Ancak yaşanan tecrübeler, durumun pek sandıkları gibi olmadığını gösteriyor...
İş dünyasında zaman zaman tetikçilere ihtiyaç duyuluyor duyulmasına...
Ama genelde, patronlar kendi tetikçilerini kendileri yaratıyorlar...
Dışardan ithal tetikçilik de arada bir olmuyor değil...
Yalnız ömürleri çok kısa oluyor o vatanperver arkadaşların...
Hani bir hatırlatayım dedim...
Yoksa kimseye bir kastım yoktur yani