Muhtar Altaylı ile dalga geçti
Abone olReha Muhtar, Derin Medya sitesinde kendisi hakkında yazılanlara oldukça kızmış. Yazıyı yazan isim oldukça ilginç. Çünkü yazıyı "Bekir Çölaşan" yazmış...
Reha Muhtar hakkında yazan Emin Çölaşan ve Bekir Çoşkun'un
isimleriyle oluşturulan Bekir Çölaşan'a oldukça kızgın. Muhtar,
başlıklı yazısında kendisini eleştirenlerle adeta dalga
geçti...
Derin Medya sitesinde çok ilginç bir yazar var.. Adı Bekir
Çölaşan.. Hürriyet yazarları Bekir Coşkun'la, Emin Çölaşan'ı isim
ve soyadlarından bir mahlas (Bir kimsenin ikinci ismi.. Eskiden
edebiyatla uğraşanlar böyle bir ad edinilirlerdi..) yaratmış..
Neden Bekir Coşkun'la, Emin Çölaşan?..
Kendi yazısında, "Çünkü.." diyor Bekir Çölaşan, "Hükümet
değiştikten sonra çok sevdiğim Hürriyet gazetesinin bazı yazarları
dönek oldu.. Bekir Coşkun'la, Emin Çölaşan Hürriyet ailesinin
içinde yalnız bırakıldılar.. Devir döneklerin devri olunca, ben de
onlara yalnız olmadıklarını göstermek için Bekir Çölaşan mahlasını
kullanmaya başladım.."
İşte bu Bekir Çölaşan'ın dünkü yazısı aynen şöyle:
BEKİR ÇÖLAŞAN'DAN FATİH ALTAYLI'YA KRİTİK SORU!
"Sayın Altaylı,
Dün akşam Ntv'de Reha Muhtar'ın kötü bir haberci olduğunu iddia
ederken, "öyle sanıyorum ki, Muhtar günümüzde bu göreve devam
etseydi, belki de, Arafat'ın öldüğü haberini bile ekrana
yansıtmayacaktı" dediğinizi duydum.
Fikir özgürlüğü olduğu için siz de biz de istediğimizi savunuyoruz
tamam da ben bu söylediğinize kendinizin de inandığını pek
sanmıyorum.
Çünkü ben, "Reha Muhtar günümüzde haberciliğe devam etseydi,
Arafat'ın ölümünü herkesten önce duyurur, Paris'e ve Mısır'a canlı
yayında bağlanır, hatta bugün de Ramallah'ta olurdu" diyorum.
Ve de kesin yine birinci olurdu diye iddia ediyorum.."
***
Niye böyle şeyler yazıyorsun Bekir Çölaşan..
Kimsin sen?.. İn misin cin mi?.. Ben haberciliğe devam etseymişim,
şimdi Ramallah'da oradan canlı yayın yaparmışım, üstelik yine
birinci olurmuşum....
Bak bak bak..
Niye karıştırıyorsun bu işleri.. Bak lütfetmiş Fatih Altaylı benim
iyi bir televizyoncu olduğumu da söylemiş...
Haberciliğimi beğenmemiş.. Ama televizyonculuğumu övmüş..
Nerde yapmış bunu.. Önceki gece Okan Bayülgen'in programında..
Fatih Altaylı, Arafat'ın öldüğü gün, Okan Bayülgen'in programında
güzel güzel habercilik dersi veriyor..
Sen kalkmış Reha Muhtar "Haberciliğe devam etse Şimdi Ramallah'ta
olurdu.." diyorsun..
Çok ayıp bu yaptığın Bekir Çölaşan!..
Ayrıca nedir benim sizden çektiğim yahu?..
Basında tetikçilik üzerine genel bir yazı yazarım, İlhan Selçuk
başlar sırtımı sıvazlamaya..
Döneklik konusu olur, bu sefer sen çıkarsın ortaya..
"Yok Hürriyet'te hükümet değiştikten sonra bazı yazarlar dönek
olmuşlar, yok Bekir Coşkun'la, Emin Çölaşan yalnız bırakılmış.. Yok
dün küfür edenler, bugün yıkama yağlama yapıyorlarmış..
Kimmiş bu dönekler ve tetikçiler kardeşim?..
Ben ne anlarım bu işlerden?.. Niye karıştırıyorsunuz beni bu
işlere?..
Ben bir futbol kulübünün basit bir yöneticisiyim..
Görüyor musun bak.. Fatih Altaylı gibi sizlere bulaşmayan, ne
yaptığını her zaman bilen "seçkin" bir kişilik, benim
televizyonculuğumu da övmüş..
Ayrıca bir habercinin böyle bir günde Ramallah'dan yayın yapması
şart mıdır yani?..
Belki de Fatih Altaylı, Başbakan'ımızın heyetinde bir devlet büyüğü
olarak cenazeyi izler?..
Ben de yavaş yavaş öğreniyorum!..
Ben de ilerde bu "seçkin kişiliklerin" beğeneceği tipte büyük bir
haberci olacağım inşallah!..
Niye bunları anlamıyorsun sevgili Bekir Çölaşan?..
YAZI:Reha MUHTAR