Muhsin Yazıcıoğlu'nun koruması şüpheli şekilde öldü! Yaşasaydı bugün davada tanıklık yapacaktı
Abone olBBP'nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun yakın koruması Erol Yıldız, geçtiğimiz hafta 'kendi aracının altında kalarak' öldü. Yakın arkadaşı BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Bekir Kılıç'tan bomba iddialar geldi. "Eğer Erol Yıldız kardeşimiz vefat etmemiş olsaydı; bugün Kahramanmaraş'ta görülen Muhsin Yazıcıoğlu davasında tanıklık yapacaktı" diyen Kılıç, "Muhsin başkanın şehadetiyle ilgili o süreci net bir şekilde aydınlatacak bilgilere yüzde 100 sahip olsaydı, bunun için 13 yıl beklemezdi" dedi.
Eski BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Bekir Kılıç, Meclis Koruma
Daire Başkanlığı'nda görevli olan ve geçmiş dönemlerde helikopter
kazasında yaşamını yitiren BBP Kurucu Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoğlu'nun yakın korumalığını yapan Erol Yıldız'ın
geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak, “Olayın
oluş şeklini kabullenemedik ve zihnimizde oturtamadık” dedi.
2009 seçimlerinde BBP Kahramanmaraş Belediye Başkan Adayı olan ve merhum BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile koruma polisi Erol Yıldız’ın en yakın yol arkadaşı olan eski BBP Kahramanmaraş İl Başkanı Bekir Kılıç, çarpıcı açıklamalarda bulundu. 16 Mayıs günü olayın polise bildirilmeden 10 dakika önce Erol Yıldız’ı iki defa aradığını ve ulaşamadığını belirten Kılıç, şöyle konuştu:
Ölümünden 10 dakika önce kendisini iki kez
aradım!
“16 Mayıs Pazartesi günü Ankara'ya yolculuğa çıkmadan önce saat
10.18'de ve 10.19'da rahmetli Erol Yıldız kardeşimi telefonla
aradım. Telefonu çaldı ama cevap vermedi. Genelde de böyle cevap
verir, cevap vermese de hemen yakın bir süreçte tekrar geri
dönerdi. Ben de 'Erol abi herhalde bugün uyanamadı' gibisinden çok
meraklanmıştım. Yaklaşık yarım saat sonra ortak başka bir
arkadaşımız beni aradı ve rahmetli Erol'un bir trafik kazası sonucu
vefat ettiğini söyledi."
İnanmak istemedim, 'emin misin' diye bir kaç kez
sordum!
"Buna inanmak istemedim önce. 'Emin misin' diye birkaç defa
tekrarladım. Emin olduğunu GATA'ya geçtiğini söyledi. Sonra yine de
ben teyit etmek için Mecliste beraber çalıştığı başka bir arkadaşı
aradım. Bir amirini aradım teyit etmek için. O da olayın doğru
olduğunu söyledi. Çok derin bir üzüntü ile ne yapacağımızı bilmez
bir hale geldik. Çok hızlı bir şekilde Kahramanmaraş'tan Ankara'ya
doğru yol aldık.”
Olayın oluş şeklini kabullenemedik
Olayın suikast veya başka bir olay olduğunu şu anda söylemeyeceğini
belirten Kılıç, “Olayın oluş şeklini bir türlü kabullenemedik.
Çünkü rahmetli Erol Yıldız çok yiğit, çok güçlü ve babayiğit bir
insandı. Akıllı ve zeki bir insandı. Kendi aracının altında kalma
yöntemi ile vefatını bir kabullenemedik bir zihnimizde oturtamadık
bazı şeyleri" dedi.
Yazıcıoğlu suikastiyle bir ilgisi var mı?
Erol Yıldız'ın şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun yanında, yakın
korumalığını yapmış ve ister istemez bazı bilgilere sahip olan bir
kişi olduğunu anlatan Kılıç, "Ama bu kaza ile Muhsin başkanın
davası ile bir ilişkisi var mı derseniz, bunu şu anda vardır veya
yoktur diye söylemem doğru olmaz. Çünkü savcılık gerekli
soruşturmayı başlattı. Emniyetimiz gerekli soruşturmayı yapıyor"
ifadelerini kullandı.
“Suikast var da diyemem yok da diyemem”
Muhsin başkanın olayında olduğu gibi karanlık tarafların
bırakılmayacağına inandığını söyleyen Erol Kılıç, "Türk yargısına
güveniyorum. Ama Erol Yıldız’ın vefatı bir sıkıntılı suikast mı
derseniz, bunu şu anda söylemem çok doğru olmaz. Şu anda daha çok
kazaya yakın olduğu görünüyor. Eğer bir şaibe varsa da bunu Türk
yargısı, Türk Emniyeti en kısa sürede çözecek ve vicdanları
rahatlatacaktır diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Eğer vefat etmeseydi bugün tanıklık yapacaktı!
Erol Yıldız’ın Muhsin Yazıcıoğlu’na çok bağlı olduğunu
söyleyen Kılıç şunları kaydetti: “Eğer Erol Yıldız kardeşimiz vefat
etmemiş olsaydı, bugün Kahramanmaraş'ta görülen
Muhsin Yazıcıoğlu davasında tanıklık ve şahitlik
yapacaktı. Neler söyleyecekti? Ne yapacaktı? Tabi ki bunu sadece en
iyi kendisi bilirdi. Bizim özel görüşmelerimizde bizimle paylaştığı
çok farklı bir durum yoktu."
“Yüzde 100 emin olsaydı 13 yıl beklemezdi”
"Ama şuna inanıyorum ve eminim ki merhum Erol Yıldız, Muhsin
başkanın şehadetiyle ilgili o süreci net bir şekilde aydınlatacak
bilgilere yüzde 100 sahip olsaydı, bunun için 13 yıl beklemezdi. Şu
ana kadar ne mahkeme sürecini beklerdi ne de herhangi bir süreci
beklerdi. Erol Yıldız'ı herkes bilir ki; ‘çıkar, bildiği tüm
doğruları bugüne kadar net bir şekilde konuşurdu’ bağlasan
durmazdı. Muhsin başkana o kadar bağlı o kadar seven ve bu da
herkes tarafından şahitlik edilen bir durumdu."