Muhittin Böcek: Ben ölüm döşeğindeyken, koltuk sevdasına düştüler
Abone olYAKLAŞIK 4 ay süren koronavirüs tedavisinin ardından taburcu olup görevine başlayan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, "Ben ölüm döşeğindeyken, ölüm haberleri yazanlar, bazen bu koltuk sevdasına düşenler, sayısı çok azdır onların. Yapılanlar ahlaki yönden veya nezaket kurallarına çok aykırıydı" dedi.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Muhittin Böcek’in, 17
Ağustos'ta koronavirüs nedeniyle tedavisine başlandı. Sağlık durumu
ağırlaşınca 7 Eylül'de alındığı yoğun bakımda 64 gün kaldıktan
sonra, 9 Kasım'da normal servise çıkartıldı.
Başkan Böcek, 108 günün sonunda Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nden taburcu oldu. Yaklaşık 4 ay süren tedavisinin ardından makam koltuğuna yeniden oturan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ilk röportajını Demirören Haber Ajansı'na (DHA) verdi.
Makam odasında yapılan görüşmelerde maske ve sosyal mesafe kuralları harfiyen uygulanıyor. Başkan Böcek'in yanına girecek ziyaretçiler için 10 dakika sınırlaması getirilirken, Özel Kalem'de mevcut maskeler çıkartılıyor, yerine personelin verdiği cerrahi maskeler çift olarak takılıyor. Eller ve telefonlar dezenfekte edildikten sonra başkanlık makamına alınıyor. Ziyaretçiler, Başkan Böcek'e 5 metreden fazla yaklaştırılmıyor. 4 kişiden oluşan belediye sağlık ekibi, Böcek'i 24 saat takip ediyor. Oksijen takviyesinden de ayrılan Böcek, günde iki kez toplam 3 saat fizik tedaviye giriyor, diğer zamanlarını ise belediyede geçiriyor.
'Hastaneye yatıp çıkarım dedim'
Başkan Böcek, hastanedeki yoğun bakım sürecini, yokluğunda
belediyede ve parti içinde yaşananları anlattı. Virüsü 17
Ağustos'taki Alanya ziyaretinde kaptığının kendisine söylendiğini
belirten Başkan Böcek, hastaneye ilk yattığında sürecin bu kadar
uzayacağının aklına gelmediğini söyledi. "Çok zor bir dönemden
geçiyoruz. O anlamda hiçbir şey düşünmedim. Tedavi olur çıkarız
dedim ama çok zor günler yaşadım. Öncelikle dua edenlerimize,
destek olanlara teşekkür ediyorum. Aileme, oğluma teşekkür
ediyorum. Gerçekten yeniden doğdum" dedi. "Öleceğinizi düşündüğünüz
oldu mu?" şeklindeki soruya "Hiç düşünmedim" cevabını veren
Muhittin Böcek, yoğun bakımda ve hastanede geçen sürede en çok oğlu
27 yaşındaki Gökhan Böcek'i ve ailesini düşündüğünü söyledi.
'Virüs genç yaşlı dinlemiyor'
"Önce oğlum aklıma geldi. Ailem, sevdiklerim aklıma geldi" diyen
Böcek, maske takmayan ve uyarılara aldırış etmeyenlere şunları
söyledi: "Sevgili hemşerilerimden bütün vatandaşlarımdan ricam
gerçekten kurallara uysunlar. Kimin taşıyıcı olduğunu dahi
bilemiyoruz. O yüzden yani mutlaka şurada 3-5 ay sabredelim. Bu
hastalık genci, yaşlısı kimseyi dinlemiyor. Aşılar bu ayın sonuna
kadar geliyor. Herkes aşısını olacak. Kurallara uyunca bu sağlık
sorununu inşallah çözeceğiz. Ülke olarak tabi zor günler
geçiriyoruz. Allah bu birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Hastane
odasında suni ciğerle yaşadım. Yaşamışım yani çok da
hatırlamıyorum. Ama tabi 108 gün çok uzun bir süre. Devlet
büyüklerimize, genel başkanımıza, tüm siyasilere, belediye
başkanları arkadaşlara, vatandaşlara çok teşekkür ediyorum. Hiç
yalnız bırakılmadım. Hep dua ettiler."
'Uyandırılınca çok heyecanlandım'
Yoğun bakımda uyutulduğu 64 günü hiç hatırlamadığını kaydeden
Başkan Böcek, ilk uyandırıldığında çok heyecanlandığını söyledi.
Böcek, "Yani o anlar çok heyecan dolu. Bir anda bakıyorsun, tabi o
zamanlar üzerimde boğazımda ciğerle ilgili biraz sıkıntılı anlar
vardı. Gözümüzü açtık, Akdeniz Üniversitesi'ndeyiz. Tabi ben Rektör
Prof. Dr. Özlenen Özkan hanıma ve tüm sağlık çalışanlarımıza
teşekkür ediyorum" diye konuştu.
'Kimseye kırgın değilim'
Koronavirüsle mücadelesi sırasında belediyede ve parti içinde
yaşananlara da değinen Böcek, yazdığı mektupta CHP'ye yönelik
eleştirileriyle ilgili de şunları söyledi: "Şunu samimiyetle
söylüyorum. Ben aile terbiyesi ve devlet terbiyesi almış birisi
olarak çeyrek asır gibi Antalya'da doğup büyüdüğü yere hizmet eden
birisiyim. Ben ölüm döşeğindeyken, bazen ölüm haberleri yazanlar,
bazen bu koltuk sevdasına düşenler, sayısı çok azdır onların.
Dışardan ben hiçbir partiden bunları duymadım. Ancak şunu
söyleyeyim. Genel Başkanım ziyaretime geldi. Telefonla tekrar
görüşüyoruz. Belediye başkanlarımızla görüşüyoruz. Ama ben
Mevlana'nın 'Dün dünde kaldı cancağazım, bugün güzel şeyler
söylemek lazım' dediği gibi. Ben aynı azim ve kararlılıkla işime
devam ediyorum. Yani kimseye kırgın değilim. Ama yapılanlar ahlaki
yönden veya nezaket kurallarına çok aykırıydı."
Mektup Kılıçdaroğlu'na ulaştı
Birkaç gün önce yayımladığı sitem dolu mektubunu Genel Başkan Kemal
Kılıçdaroğlu dahil bütün parti yönetimine de ilettiğini belirten
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, "Bu mektubu her
yere gönderdim. 'Hiç canını sıkma' dedi herkes. Zaten ben halkıma
söz verdim. Halka hizmet hakka hizmettir. Aynı azim ve kararlılıkla
Antalya'da hemşerilerime hizmet etmeye devam edeceğim" dedi.
'İstifa etmeyi düşünmüyorum'
"İstifa edip başka partiye geçeceğiniz konuşuluyor. CHP'den istifa
edecek misiniz?" sorusuna Böcek, şu yanıtı verdi: "Hayır. Şu anda
hiçbir şekilde. Siyasi anlamda ben parti üstü birisiyim. O yüzden
bir sıkıntımız yoktur. Ben zaten biliyorsunuz. Seçimlerde
Antalya'da söylemim şuydu; Kendisini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
kabul eden, ezanımıza, bayrağımıza sahip çıkan, Atatürk'ün
devrimlerine inanan herkesin adayıyım dedim. İttifakın adayıyım. Bu
yüzden hiçbir sıkıntı yoktur. Parti üstü davranıyorum. Kimseyi
ötekileştirmiyorum. Ve bu anlamda gayet işimize devam
ediyoruz."
5 metreden az yaklaşmak yasak
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nden 3 Aralık'ta taburcu edilen ve 8
Aralık'ta görevine başlayan Başkan Böcek, yanında 24 saat belediye
sağlık ekibinin nöbette olduğunu, doktorlarının sürekli bilgi
aldığını, mesai arkadaşlarının da maske ve sosyal mesafeye çok
dikkat ettiğini söyledi. "Bütün vatandaşlarımızın da aynı kurallar
içerisinde dikkat etmesini rica ediyoruz. Biraz böyle geçsin.
İnşallah hep birlikte vatandaşlarımızla kucaklaşacağız" diyen
Böcek, makamına ziyarete gelenlerle arasına 5 metre mesafe
koydurduğunu kaydetti.
Başkan Böcek, 15 Aralık'ta yayımladığı mektubunda, "Hastalık dışında bir acı gerçekle daha yüzleştim. 18 yıldır çalıştığım partimizin çatısı altında bulunan bazı menfaat gruplarının insan olmayı unuttuklarını gördüm. Bu süreçte 'vefanın' ne kadar önemli olduğunu anladım, bir kez daha" diye yazmıştı.