Muharrem İnce’nin Memleket Partisi ile CHP arasında bir temas
oldu mu olmadı mı tartışmaları arasında dikkatimi çeken çok önemli
bir detay var. Bu saate kadar bu iki parti arasında ne olduysa
oldu, ne teklif edildiyse edildi. Artık çok da önemi yok.
Zira söylenecek her söz lüzumsuz suçlamalardan ibaret
olacak. Şimdi de seçim sonrasında da.. Ama çok çok daha
önemli başka bir detay var dikkat çekmemiz gereken. Memleket
Partisi’nin oy oranları…
**
Bakın Kılıçdaroğlu’nun televizyon konuşması, ardından Fikri
Sağlar’ın açıklamaları daha sonra da Engin Altay’ın destekleyen
twt’lerine cevap verirken Sayın İnce bir tespitte bulundu..
Dedi ki; “… Kemal Bey’e yeterli ve doğru bilgiler
verilmemiş de olabilir. Memleket Partisi'nin oy oranları ile ilgili
belki kamuoyu gibi onu da yanıltmış olabilirler. O yüzden ben de
onu suçlamak istemem….” Bu önemli.. Çünkü bu konuya
ilişkin CHP koridorlarında iki ayrı hatta iki birbirinin zıddı
görüş dillendiriliyor.. Memleket Partisi’ne ilişkin ciddi bir
politika geliştirilememiş olması işte bu birbirine hiç benzemeyen
iki görüş nedeniyle..
1) Muharem İnce CHP seçmeni için ciddi bir alternatiftir.
HDP ve FETÖ ile ilişki nedeniyle ulusalcı Kemalist seküler
CHP’liler Muharrem İnce’ye ve Memleket Partisi’ne
kayabilir..
2) İnce CHP’de hakkı yendiği için intikam peşinde koşan
herhangi bir siyasi ağırlığı olmayan dikkate almaya değmeyecek
karikatür bir figürdür..
**
İşte aynı barda bira içen iki CHP’linin birbirine hiç de benzemeyen
bu iki görüşü, partide İnce için bir strateji geliştirilememesinin
de ana nedeni.. Çok ciddi bir alternatif olduğunu
düşünenler İnce’nin yarıştan çekilmesi gerektiğini
savundular.. Onu karikatür bir figür gibi görenler ise
ittifaka dahil edilmesinin bir anlamı olmadığını
düşündüler.. Oysa gerçek bu ikisinden de çok farklı..
**
Bakın önümde Konda’nın Mart ayı Barometre raporu var.. Burada
Memleket Partisi’ne dönük son derece ilginç bir veri çıkmış
ortaya.. Bundan bir ay önce kararsızlar dağıtıldığında oyu
yüzde 1,9 olan Memleket Partisi’nin sadece bir ay içinde oyunu
yaklaşık 2,5 kat arttırdığı ve 4,8’i gördüğü ifade ediliyor..
Bu sistematik artış azalarak devam etse dahi, Memleket
Partisi TBMM’de olacak demektir.. Yani eğer
ciddiyetle işine asılır ve kendi başına partisini Meclis'e sokarsa,
İnce'nin CHP'ye neden ihtiyacı olsun ki?..
**
Şimdi Muharrem İnce’nin, “.. belki de Kemal Bey’i yanıltıyorlar..”
ifadesine gelin geri dönelim.. Siyaseten hiçbir karşılığı
olmayan partilere bol keseden CB yardımcılığı bakanlık
milletvekilliği dağıtırken sahiden bir beklenti oluşturan Muharrem
İnce ile ciddi bir müzakere bile yapılmamış olmasının sanıyorum
doğru izahı bu. ‘Dostlar alış-verişte görsün’
anlayışıyla yapılmış ziyaretlerin bir karşılığı olmadığı anlaşıldı.
Anlaşılıyor ki, doğru strateji, geniş bir kadroyla, “seçimi
kazanamazsak insan içine çıkamaz” diye baskı yapmak değilmiş.. Bir
yol daha varmış ama artık kapanmış anlaşılan..