Muharrem İnce'nin çağrısına AK Parti'den sert tepki

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin " Sandık başlarından ayrılmayın. Sonra seçim kurullarının önüne gelin. Ben Pazar sabahı Yalova'da oyumu kullanıp Ankara'da YSK'nın önünde bir sandalyede oturup bekleyeceğim" açıklaması tartışma konusu oldu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Şimdi henüz daha gerçekleşmemiş bir seçime yönelik bir şaibe ve itibarsızlaştırma çalışmasının olduğunu, özellikle CHP ve Muharrem İnce kaynaklı yürütüldüğünü görüyoruz. Yani eğer onlar geçmişlerine bakarlarsa şunu çok açık görecekler, açık oylama, gizli tasnifli seçimleri gördü bu ülke." dedi.

Kahramanmaraş'taki seçim çalışmaları kapsamında A Haber canlı yayınında Ata Gündüz Kurşun'un sorularını yanıtlayan Ünal, seçime yönelik son çalışmaların yapıldığını belirtti. 

Ünal, bazı kesimlerin seçimlere şaibe karıştırabilmek için halkı sokağa davet ettiğinin hatırlatılması üzerine, konunun herkesin de bildiği gibi yeni bir plan olmadığını ifade etti.

"Türkiye uzunca bir zamandan beri, kimi zaman ekonomiye dönük, kimi zaman terör eylemleriyle, kimi zaman da FETÖ ile mücadeleyi sulandırmayla bir şiddet ortamına çekilmek isteniyor." diyen Ünal, şöyle devam etti:

"Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi bu sulandırma işini uzun zamandır sürdürüyor. Şimdi henüz daha gerçekleşmemiş bir seçime yönelik bir şaibe ve itibarsızlaştırma çalışmasının olduğunu, özellikle CHP ve Muharrem İnce kaynaklı yürütüldüğünü görüyoruz. Yani eğer onlar geçmişlerine bakarlarsa şunu çok açık görecekler, açık oylama, gizli tasnifli seçimleri gördü bu ülke. Bu seçimlerin sorumluluğunu YSK üstlenmiş ve seçimlerin gerektiği gibi koordinasyonunu yürütüyor."

Muhalefetin eleştirilerini "Dokuzuncu yenilgilerine bahane bulmak isteyenlerin yürüttükleri bir çalışma" olarak nitelendiren Ünal, tüm bu yapılanların Türkiye'nin birlik ve beraberliğine, ülkenin kurumlarına zarar veren çalışmalar olduğunun unutulmaması ve herkesin üslubuna dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

HDP'YE TERÖR TEPKİSİ
Ünal, terörle mücadele edeceğini söyleyen CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin samimiyetinin sorgulanması gerektiğini savunarak, şöyle konuştu:

"Sen diyeceksin ki Selahattin Demirtaş'a, 'Ben cumhurbaşkanı yardımcılığı teklif edeceğim', 'HDP'nin meclise girmesi ve barajı aşması için çalışma yürütüyorum' diyeceksin, sonra da PKK ile mücadele edeceğini söyleyeceksin. Peki Selahattin Demirtaş ile beraber mi PKK ile mücadele edecek? HDP ile mi terörle mücadele edeceksin? Dün PKK'nın bazı yöneticileri HDP'ye oy verilmesi yönünde çağrı yaptı, geçmişte de oldu. Biz şimdi bunu demokrasiyle, hukuk devletiyle nasıl izah edeceğiz? Biz HDP'nin siyaset yapmasına asla karşı değiliz. Biz HDP'nin terörle ilişkisine, şiddetle ilişkisine, terörü ve şiddeti bir çözüm olarak sunmasına karşıyız. Terörle, şiddetle arasına mesafe koymayan, PKK'nın siyasetteki uzantısı gibi davranan bir siyasi harekete, kendilerine 'siyasi hareket' dese bile biz diyebilir miyiz? Biz bunların terörle mücadeleyi zafiyete uğratmak için dün neler yaptıklarını biliyoruz. Biz demokratik siyasetten yana olmayan, terörle arasına mesafe koymayanların herhangi bir şekilde Meclis'te ve aynı zamanda bunların ifadesiyle devlette herhangi bir konum almasına asla müsaade edilmemesini istiyoruz."

"SEÇİMLERE KİMSENİN MÜDAHALESİ OLAMAZ"
Seçim güvenliğine de değinen Ünal, şunları kaydetti:
"Bu kadar tedbir alınmışken nasıl olacak da seçim şaibeli hale gelecek? Ama onların bir rahatsızlığı var. Hamdolsun Türkiye'nin tamamında  seçimlere yönelik kimsenin müdahalesi olamaz. Biz terörle mücadeleyi de bu yüzden yürütüyoruz. Kamu düzeni, temel hak ve özgürlüklerin korunması için terörle mücadeleyi yapıyoruz. Sen şiddeti ve terörü bir çözüm olarak gören terör örgütünün uzantısına cumhurbaşkanlığı yardımcılığı öneriyorsun. Sen CHP olarak kendi seçmenine mesaj gönderip diyorsun ki, 'Her 4 kişilik ailede bir kişi HDP'ye oy versin'. Sen açık şekilde terörle mücadelesiyi zaafa uğratacak yapıyı destekliyorsun." 

Ünal, sadece milletin iradesinin esas alınacağı yeni bir yönetim modelinin oluşturulduğunu vurgulayarak, 60 yıldır iktidara gelemeyen zihniyetin, bundan sonra da iktidara gelemeyeceğini anlayınca, kendince çeşitli yöntemler geliştirmeye çalıştığını ancak milletin buna izin vermeyeceğini sözlerine ekledi.