Muharrem İnce'nin annesi anlattı: Oruç tutar cumaya gider...
Abone olMuharrem İnce'nin Yalova Elmalık köyünde yaşayan annesi Zekiye İnce oğlunu anlattı. İnce'nin cumhurbaşkanı adayı olmasını hiç isteyen anne Zekiye İnce en çok camide bisiklete bindi iddiasına üzülmüş.
Muharrem İnce'nin annesi Zekiye İnce Yalova'ya bağlı Elmalık
köyünde yaşıyor. Eşi Şerif İnce'nin ölümünden sonra yalnız başına
yaşayan Zekiye İnce'yi kızları yardım ediyor. 4 çocuk annesi olan
Zekiye İnce'yi Elmalık köylüleri Gülden ismiyle çağırıyorlar. İşte
Muharrem İnce'nin annesi Zekiye İnce'nin oğluyla ilgili
anlattıkları.
-4 evladımın dördü de aslan gibi. 4 evladımın 4'ü de hiç hile hurda bilmez. Nasıl mı büyüttüm tütünle büyüttüm. İşle güçle büyüttüm. Çocuklarımı öyle severek şımartarak büyütemedim.
Hiç istemedim aday olsun:
-İyidir Muharrem hile hurda bilmez dürüsttür. Dedim girme oğlum bu
işler zor dedim. Kendini o yola koymuş ya... Hele şimdi bu
cumhurbaşkanlığına çok dedim ya... Niye isteyeyim kızım. O kadar
yük alınır mı üstüne. Yaparsın yaparsın bir tane yapmazsın hemen
kötü olursun.
Camide zeybek oynadı iddiasına çok üzülmüş
:
-Oğlunun düğününde oynadı. Muharrem camiye gidecek de oynayacak mı?
Benim oğlum dindar. CHP'li oldu da şey mi oldu. Orucunu tutar,
zekatını verir fitresini verir, cumalarına gider. 5 vakit namazıın
kılıyor desem yalan olur. 4 çocuğum var hiçbirinde kul hakkı
yoktur.
Aslen Rize'liyiz
– Siz bu köye gelin mi geldiniz? Yok, zaten bu köylüyüm.
Annemler de babamlar da aslında Rizeli ama yıllar önce göçmüşler
buraya Çayeli'nden. Babam kaptandı, denizci yani. Ben burada
doğdum. Şerif Bey'le aynı köy çocuğuyuz biz.
İnce'nin babası aslen nereli?
– Onlar nereden gelmiş? Şerif'in büyük dedesi de 13 yaşında gelmiş
buraya Yunanistan'dan. 57 yıl evli kaldık biz, 2 sene önce
kaybettik eşimi, çok sevilen sayılan bir insandı. 25 yıl
kayınpederlerimle yaşadım, gençliğim bak şu evde geçti (Karşıdaki
evi göstererek) 4 çocuğumu da orada doğurdum. Şimdi 4'ü de aslan
gibi, memnunum hepsinden de…
Gece 3'te kalkıp tütün kırmaya giderdik
– Tütüncüydük biz. Bu köy hep öyleydi zaten. Denizin kıyısındaydı
tarlalarımız. Çok zordur tütün, bilir misin? Gece 3'te kalkılır,
sabaha karşı gidilir tütün kırmaya. Beygir arabasıyla giderdik biz.
Ben çocuklarımı şımartarak büyütemedim, hep çalıştık biz, hep.
Dedeye nineye bile bırakamazdık, onlar da tarlada… Ben tütüne
giderdim, Şerif önceleri hayvancılık yapıyordu, sonraları bir
kamyon aldı, yıllarca kamyonculuk yaptı.