Muharrem İnce'den CHP'ye adaylık açıklaması
Abone olCHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, 24 Haziran'da cumhurbaşkanı seçileceği için heyecanlı olduğunu söyleyerek bağıran bir cumhurbaşkanı olmayacağını söyledi.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, aday gösterilmesiyle
birlikte 80 milyonun yükünü omuzlarında hissettiğini ve insanlara
umut olmak için yola çıktığını söyledi. İnce, 24 Haziran'da
seçilememesi halinde CHP'de yeniden bir lider yarışında kendisinin
aday olmayacağını ifade etti.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce dün FOX Tv'de Fatih Portakal'ın sunduğu Liderler programında soruları cevapladı. İnce'nin konuşmasından satır başları şöyle:
"Kılıçdaroğlu'nun kendisinin karşısına iki kere aday olmuş kişinin aday göstermesinin büyük bir centilmenlik olarak düşündüm. Eşim bana
adaylığımı sorduğunda 80 milyonun yükünü omuzlarımda
hissediyorum, insanlara umut olmak çok büyük bir görev dedim.
"BAĞIRAN ÇAĞIRAN AYAR VEREN BİR CUMHURBAŞKANI OLMAK İSTEMİYORUM"
Asık suratlı bağıran çağıran ayar veren bir cumhurbaşkanı olmak istemiyorum. 16 yıllık milletvekiliyim. Daha rahat daha özgür daha insanlara dokunan birisi olmak istiyorum Kravatla bir derdim yok, severim. Ama böyle davranmanın toplanmanın topluma daha iyi olacağını düşnüyorum. Balıkçının oltasına dokunabilen, kahvede yancı olabilen asık suratlı olmayan, ceketini çıkaran onları düşünen biri olmak istiyorum. Bunun için takmıyorum. Ama Anıtkabir'e giderken kravatımı takarım, saygı duruşumu okurum.
Saray'da oturmayacağım. Kendi evimde oturacağım bu daha keyifli. Hiç tepeden bakmadan trafiği çok fazla aksatmadan 300-500 korumayla gezmeden yaşayacağım.
"KILIÇDAROĞLU'NUN KARŞISINA ÇIKMAM"
Ola ki 24 Haziran'da kazanamadım Kılıçdaroğlu'nun karşısına asla
aday olmam. Ben vefalı bir insanımdır. Kendisiyle asla bir yarışa
çıkmam. Benden daha iyi bir cumhurbaşkanı adayı bulursak onu da
desteklerim".
"16 yıldır Kılıçdaroğlu'yla milletvekilliği yaptım. Beni çok iyi
tanır. Kamuoyunda tanınmışlık oranımı bilir. Kılıçdaroğlu'da doğru
kişiyi aday yapmışız dedi bana.
"YARGI,YASAMA VE YÜRÜTMEYİ TEK BAŞINA KONTROL EDEN BİRİ VAR"
Türkiye'de şu anda bizzet AYM tarafından rafa alınmış durumda. Şu anda bir kişinin sınırları var sadece. Ben 2002 yılından beri Meclis'teyim. Bugün Türkiye'de yargı, yasama, yürütmeyi tek başına kontrol eden biri var. Üniversite bölünsün diyor, bölünüyor. Türkiye'de kurallar işlemiyor. Böyle bir durumda cumhurbaşkanı olacağım. Ben çok büyük bir zorlukla karşı karşıyayım. Kuralları doğru koyarsak işin içinden çıkabiliriz. 81 milyonun bütçesinin bir cumhurbaşkanı tek başına karar verebiliYor. Ben bu yetkiyi kullanmayacağım. Ben bu yetkiyi Meclis'e geri vereceğim. Yargıyla ilgili yetkikleri de kullanmayacağım. Bizde yüksek yargı yetkilileri iliklemesi kolay olsun diye çıtçıtlı cübbe yaptuıracaklar nerdeyse.
HDP'NİN İTTİFAKTA YER ALMAMASI
Cumhurbaşkanlığı adaylığı başka bir şey ittifak başka bir şey. Biz cumhurbaşkanlığı için bu ittifakı kurmadık. Bu açıdan yanılıyorsunuz. Ben bütün muhalefetin toplanmasını daha sağlıklı bulurum.
Bu ülkede bir Kürt başkan da olur başkan yardımcısı da olur. Hatta hatta öyle yetkiler verilmiş ki bu konuda sınır da yok. Neden bir muhafazakar bir kişi başkan yardımcısı olmasın. Ben zaten muhafazakar bir ailenin solcu çocuğuyum. Biz zaten koalisyon kurmuş bir aileyiz.
ANA DİLDE EĞİTİM TARTIŞMALARI
Ana dilde eğitimi ben siyasetçilerin de gazetecilerin de tartışmasını doğru bulmuyorum. Bu eğitimcilerin işidir, uzmanların işidir. Önce bunun aylarca tartışılması gerekiyor. Bunu eğitimcilerin tartışması gerektiğini düşünüyorum. Benim bir fikrim var bu konuda ancak açıklama istemiyorum. Ben bir ilke koyuyorum ortaya. Bu konuda siyasetçiler bir kenara alıp uzmanların konuşması gerektiğini düşünüyorum. "
ÖĞRETMEN ATAMALARI
Polislerde olduğu gibi 3600 gösterge meselesini çözeceğiz. Böyle olunca 200 bine yakın öğretmenin emekli olmasını bekliyoruz. Bunun yanı sıra ikili öğretimler sona erecek.
AK Parti hükümetleri döneminde eğitime ayrılan bütçe artırıldı ancak kalite artmadı. Bunun artırılması gerekiyor. 20 yılda 10 bakan değişti, 5 sınav sistemi getirildi. Asla asla ideolojik bir dayatma olmayacak. Bir yıl siyasal uzlaşma öneriyorum. Bunun için de kimler olacak? Bunun içerisinde toplumun her kesimi olacak. Eğitimde siyasal uzlaşma olmadan bir düzenlemeye gitmeyecek. "