Muharrem İnce çok sert!

İNTERNETHABER- İnce, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, ilk ders zili çaldığında Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın dağıttığı şiir kitabında adeta savaş çığırtkanlığı yapıldığını ileri sürdü. Kitapta, "Uzak ülkelerden Müslüman çocuklar, rica ederim savaşmaya gelin" ifadelerinin yer aldığını belirten İnce, "Savaş çığırtkanlığı ilkokul sıralarına kadar inmiş" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığı'nda 600 civarında bürokratın, kendilerine iş verilmediği için, "bankamatik memuru" olduğunu iddia eden İnce, "İşin ilginci, bu bürokratlar Diyanet'e, 'çalışmadan aldığımız bu para helal midir?' diye görüş soruyor. Diyanet de 'helaldir' diyor. AKP'nin Diyaneti de böyle olsa gerek" dedi.

Yeni eğitim döneminde velilerin de sorun yaşadığını anlatan İnce, şöyle devam etti:

BU PROJE KİME YAKIŞIR 

"Bütün eleştirilerimize rağmen, 60 aylık çocukların okula başlamasına ilişkin kanun çıktı. Sonra '66 aylıklar okula başlasın' genelgesi çıktı. Kanun başka, genelge başka.

Bu sene de 66,67,68 aylık çocukların veli dilekçesi ile 69, 70, 71 aylık çocukların ise raporla bir yıl okulu ertelenebilecek. Peki neden bu kanunu çıkardınız, hatta bizleri konuşturmadınız? O zaman neredeydi aklınız? Geçen yıl rapor alan velilere, 'bunlar çocuklarına geri zekalı raporu alıyor' dediler. Şimdi bu geri zekalı raporunu kimin alması lazım? Bu rapor kime yakışır?"

Liselere kayıt konusunda da sıkıntı yaşandığını iddia eden İnce, SBS'ye girip de bir Anadolu Lisesine yerleştirilemeyen öğrenci sayısının 574 bin olduğunu vurguladı. Bu öğrencilere meslek lisesi, imam hatip lisesi, özel okul ya da açık lise seçenekleri sunulduğunu anlatan İnce, "Hem zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaracaksın hem de kademeler arasındaki geçişi sınava bağlayacaksın. Eğitimde böyle bir düşünce olamaz. 4+4+4'ün tek amacının genel liseleri kapatıp imam hatip liselerini popüler yapmak olduğunu artık herkes görmüştür" diye konuştu.

AK Parti'nin 11 yıldır eğitim için bir sistem aradığını ancak bulamadığını öne süren ve sınav sayılarında yapılan değişiklikleri anımsatan İnce, sorunun çözümünün sınav sayısında olmadığını, okullar ve bölgeler arasında eğitimin niteliğindeki farkın ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti.

Atanamayan öğretmenlerin sorunlarına da değinen İnce, bu yıl en az 88 bin öğretmen açığı olduğunu, hükümetin bu açığı ücretli öğretmenle kapatma yoluna gideceğini söyledi. Hükümetin tablet ya da akıllı tahta almaya para bulduğunu, ancak öğretmen almaya para bulamadığını öne süren İnce, "Çünkü birinde rant var diğerinde yok" dedi.

İnce şöyle devam etti:

"Hükümet 40 bin öğretmen atarken barajı 60 kabul etti. 3 bin 200 boşluk kaldı. Bu boşluğun 2 bin 100'ünü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinden aldılar. Bu dindarlık, ahlak değil ki. Günahlarını din dersi öğretmeni ataması yaparak affettireceklerini sanıyorlar. Asıl günah bu. Hak yiyorsunuz.

'Din dersi öğretmeni ataması yapmayın' demiyoruz. Din dersi öğretmeninden okul müdürü de olur. Ama bütün okul müdürlerini, yöneticilerini onlardan yapma. Bu dindarlık mı Müslümanlık mı?

Ders kitaplarındaki Atatürk'ün fotoğrafını unutanlar, ilkokula yeni başlayan çocuklara Recep Tayyip Erdoğan'ın kutlama mesajını unutmadılar. Bu mesajı anayasal zorunluluk gibi gördüler."

BİZ GERİ ZEKALI DEĞİLİZ 

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İnce, AK Parti'nin cumhurbaşkanı seçimine ilişkin politikasını değerlendirirken, "Bir kere medya cumhurbaşkanı seçiminde iki seçenek dayatıyor. 'Tayyip Erdoğan mı Abdullah Gül mü?" diye. Biz geri zekalı değiliz. Neden başka seçenek yok? Tayyip Erdoğan'ın isteklerine göre, 'Bugün siyasi konjonktür halkın seçmesine uygun, değiştirelim anayasayı halk seçsin.' Yarın şartlar değişti, uygun değil 'benim parmak askerlerimle cumhurbaşkanını seçtiririm..." Böyle bir mantık olabilir mi?' dedi.

Muharrem İnce, sınır ihlali yapan Suriye helikopterinin düşürülmesine ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:

"Türkiye, sınırını ihlal edene gereğini yapmalıdır. Fakat Türkiye'nin sınırları sadece hava sınırlarından ibaret değil. Türkiye'nin Suriye ile olan kara sınırları delik deşik olmuş. Bunları görmeyip de tam da Paris'te barış konuşulurken Suriye'nin helikopterini düşürmek acaba neye hizmet eder? Kara sınırlarına bakın. Eli silahlı birlikler gidip geliyor. Suriyeliler geliyor, Türkiye'de sopalarla insan dövüyorlar. Bunları görmeyip, 'helal olsun hükümete' diyecek halimiz yok. Bir konuda gereğini yapmışsın, diğerleri ne olacak?"