Muhalefet başkanlığa baş kaldırdı!
Abone olReferandum sonrası başlayan yeni anayasa tartışmalarına muhalefet mesafeli. Başkanlık sistemi konusunda ise ağız birliği var.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Referandum sonrası yüzde 58 oyla kabul edilen 26
maddelik anayasa değişikliği, beraberinde yeni Anayasa
tartışmalarını getirdi. Başbakan Erdoğan’ın ikinci balkon
konuşması olarak nitelendirilen açıklamasında da
“Burhan Bey yarın çalışmalara başla” sözleri
siyaseti hareketlendirdi. Ancak, tek tartışma yeni anayasa
değişikliği değil. Beraberinde bir de Başkanlık sistemi
konuşuluyor.
Referandum sürecinde 'daha kapsamlı ve özgürlükçü bir
Anayasa için hayır' diyen muhalefet partileri yeni anayasa
yapılmasına sıcak. Ancak CHP, MHP ve BDP’nin tek kaygısı
var. O da uzlaşmayla hazırlanması gerektiği.
Başbakan Erdoğan’ın yeşil ışık yaktığı sözlerle gündeme gelen
Başkanlık sitemine ise CHP ve MHP tek bir ağızdan “tek adam
yönetimine götüreceği” iddiasıyla karşı çıkıyor. Başkanlık
sisteminin iktidar kanadında da çok kabul gördüğü söylenemez. Bu
noktada TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın,
“Hükümet sistemlerini tartışma konusunda elbette ki bir tabu
yoktur. Ancak Türkiye bu konuda hüküm cümlesine hayli uzaktır”
sözleri yakın zamanda böyle bir sistemin çok mümkün olmadığının
işaretini veriyor.
İnternethaber olarak yeni Anayasa tartışmalarını
ve Başkanlık sistemini Meclis’te grubu bulunan siyasi parti
temsilcileriyle konuştuk.
CHP: YARI BAŞKANLIK TEK ADAMLIĞA GÖTÜRÜR
İlk söz anamuhalefet partisi CHP’nin Grup Başkanvekili Akif
Hamzaçebi’nin... Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi, son
anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanının yargı üzerindeki etkisinin
artması gibi yöntemlerle yarı başkanlık sisteminin aslında
kurulmaya başlandığını anlatan Hamzaçebi şunları
söyledi:
“Başbakan bunu daha da kurumsallaştırmak istiyor. Bu tek
adam yönetimi anlamına geliyor. Türkiye’nin demokrasisinin
kökleşmemesinin nedenini orada aramak yanlış. Seçim sistemi
demokratik toplum iradesini tam olarak yansıtmasına engel oluyor.
Barajın yarattığı sorunlar ortada. Bu seçim sistemi ve
baraj engeli sorunları değişmeden Türkiye’yi yarı başkanlığa
taşımak olsa olsa tek adamlığa taşır. Ama 2012’ye çok zaman var.
Kime niyet kime kısmet.”
CHP’DE BURHAN BEY KAYGISI
82 Anayasanın bugünün ihtiyaçlarını karşılamadığını bireylerin hak
ve özgürlüklerini arttıracak şekilde değişmesi gerektiğine işaret
eden Hamzaçebi bu konuda başlatılan tartışma konusunda ise
mesafeli. Başbakan’ın balkon konuşmasında Burhan Bey’i işaret
etmesini eleştiren Hamzaçebi şunları söyledi:
“2. balkon konuşmacı kucaklayıcı ve kavrayıcı, ama öte
taraftan Burhan Bey diye seslenerek kucaklaşma tavrını bir kenara
attı. Anayasa bir parti tarafından hazırlanmaz. Halkın sivil toplum
kuruluşları, siyasi partiler aracılığıyla taleplerinin,
ihtiyaçlarının belirlenmesi ve sonrasında bunun uzmanlarca hukuki
metinlere dökülmesi en doğrusudur. Burhan bey yerine, “hadi hep
beraber bir araya gelelim ihtiyaçları tespit edelim” demesi daha
uygun olurdu.”
PARLAMENTER SİSTEM TIKANDI MI?
MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı da CHP’den çok farklı düşünmüyor.
Başkanlık sistemiyle ilgili tartışmaya, “Türkiye
Cumhuriyeti yapısının değiştirilmesi için sistemin tıkanmış olması
gerekir. Böyle bir durum mu var diye” soruyla katılan
Paçacı şunları söyledi:
"Parlamenter sistem doğru çalıştırılırsa herhangi bir
problem söz konusu olmaz. Dünyanın büyük bölümü de bu sistemle
yönetiliyor. Yaşanan sorunlar sistemin kendisinden kaynaklı özürler
değil uygulayanların özrü, yanlışıdır. Netice itibariyle
sistemi değiştirme talebi sistemin kendisinden değil Başbakan
Erdoğan’ın şahsi talebinden geliyor. Kendisi şahsen başkan
olmak istiyor. Cumhurbaşkanı koltuğuna otururken siyasi yetkiyi de
yanında taşımak istiyor. Federatif yapı talebinde bulunanlar varken
bunun tartışılmaya açılması sakıncalıdır. AKP başkanlık, BDP
federatif yapı istiyorsa iki parti arasındaki rol paylaşımı ortaya
çıkmış oluyor.”
UZLAŞMAYLA YENİ ANAYASA’YA EVET
Yeni anayasa ihtiyacına hayır demeyen Paçacı’nın
bunun yöntemiyle ilgili önerisi ise net. Daha önce dile
getirdikleri gibi bir uzlaşma komisyonu kurulması. İşte Paçacı’nın
bu konudaki sözleri:
“Umuyorum ki bundan sonraki anayasa değişikliği dayatma değil
uzlaşmayla olur. MHP önce ülkem diyen bir partidir. Anayasa
değişikliği de Türkiye’nin ihtiyacıdır. Sınırlayıcı bir anayasadan
koruyucu daha özgürlükçü ve demokratik bir anayasaya geçilmeli. Her
siyasi partiden eşit sayıda uzlaşma komisyonuna üye vererek bu
görüşmeler başlayabilir. Bu sanırım seçim sonrası gerçekleşir.”
BDP’DEN ERDOĞAN’A CESUR OL ÇAĞRISI
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da yeni anayasanın uzlaşmayla
yapılması gerektiğini dile getirdi. İktidarın kendi doğrusunu
dayatmasının sorunları kangren haline getirdiğini ileri süren
Sakık’ın bir de resti var. Kürtlerin taleplerinin ortada olduğunu
söyleyen Sakık, “Bu anlamda yeni bir arayışa gerek yok.
Başbakan eğer istiyorsa Türkiye referanduma alıştı. Kürtlere
sorsun. O zaman oradan büyük bir demokratik özerklik talebi
çıkacaktır” dedi.
Referandum sonucunda kan ve şiddet politikalarının iflas edip
sandığa gömüldüğünü ileri süren Sakık Başbakan Erdoğan’ı da daha
cesur olmaya davet etti. Sakık bir uzlaşma komisyonu ile yeni
anayasanın hazırlanabileceğini anlattı.
Sakık’a Başkanlık sistemi ile Demokratik Özerkliğin birlikte
tartışıldığını hatırlattık. Türkiye’de her konunun rahatlıkla
tartışılması gerektiğini savunan Sakık şunları söyledi:
“Parlamenter demokrasiyi önemsiyoruz, ama bütün alanların
demokratikleşmesi gerek. Başta anayasa yenilenmeli. Seçim kanunu,
siyasi partiler kanunu, terörle mücadele kanunu, yüzde 10’luk baraj
bütün olarak yeniden dizayn edilirse parlamenter sistem sorunları
çözer. Şimdi böyle bir durum ne yazık ki yok. Söz sahibi
sadece parti genel başkanları. Bunun adı demokrasi değil.”
AK PARTİ’DE BAŞKANLIK SİSTEMİ ÇATLAĞI
Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi tartışmalarına Meclis Adalet
komisyonu Başkanı AK Partili Ahmet İyimaya da yazılı bir açıklama
ile katıldı. İyimaya, “Siyaset kurumu ve toplum olarak 12
Eylül Anayasasını yürürlükten kaldırarak ve Dünya anayasalar
topluluğunda örnek gösterilecek anayasa yapmak, ertelenmeyecek
tarihi bir görevdir. Yöntemiyle, özüyle mutabakata dayalı rasyonel
bir anayasa” dedi.
İyimaya’nın açıklamasında en dikkat çeken nokta ise Başkanlık
sistemi oldu. Bu sözleri kullanmaktan kaçınan İyimaya,
“Hükümet sistemlerini tartışma konusunda elbette ki bir
tabu yoktur. Ancak, Türkiye bu konuda hüküm cümlesine hayli
uzaktır. Sonuçlar, tartışma sürecinden sonra üretildiğinde anlamlı
olabilir” dedi.