Muhafazakar medya YSK'yı topa tuttu!

Yüksek Seçim Kurulu'nun BDP'nin destelediği 12 adayın adaylıklarının 'veto' edilmesi yönündeki kararına muhafazakar medyanın tepkileri ağır oldu. Kimisi seçim öncesi yaşanan durumu 'siyasi kriz' olarak yorumlarken, kimisi ise YSK'nın kararının hiçbir hukuki alt yapıya sahip olmadığını okurlara duyurdu.

Muhafazakar gazetelerin yazarları ise YSK'nın tutumunu 'siyasetin dizaynı' olarak yorumladı.

İşte muhafazar medyadan tartışılan o karara gelen sert eleştiriler....

BUGÜN: YSK KARARLARIYLA KRİZ

BDP'nin desteklediği bağımsız adaylara yönelik veto kararını manşetine taşıyan Bugün'ün hedefinde YSK vardı. YSK'nın yurtdışında yaşayan vatandaşların oy kullanmalarına yönelik verdiği kararını da hatırlatan gazete,"Gurbetçiye 'yaşadığı yerde oy kullanma' hakkı vermeyen YSK, 12 bağımsız adayın başvurusunu iptal ederek siyaseti bir kez daha gerdi. Hukuka ve geçmiş kararlarına ters düşen YSK, ağır eleştiriler aldı" dedi.

Gazetenin köşe yazarları da YSK'nın veto kararını köşelerine taşıyarak, eleştirdiler.

AHMET TAŞGETİREN: KOMPLO VARSA, KİME?

Çoğu BDP ekseninde olan 12 bağımsız adayın veto edilmesi, seçime giden Türkiye gündemine bomba gibi düştü.

Bomba, YSK'da imal edildi....

.... Kürt siyasi hareketi , 'devlet mağduriyeti'ne tepkiyle beslenen bir harekettir. Seçimler öncesinde gerçekleşen bir devlet operasyonu, bu hareketi sadece güçlendirecektir. Güçlendirecek ve ayrıca AK Parti'nin hükümet olarak, çözüm imkanını zorlaştıracaktır.

Komplo varsa, bu bana göre AK Parti'ye vardır...

ADEM YAVUZ ARSLAN: YSK ÜZERİNDEN SİYASET DİZAYNI

Bir öncesi yazıda 'Siyaset normalleşiyor, artık seçimlere lideler, adaylar ve projeler üzerinden tartışarak gidiyoruz. Rejim tartışmalarından kurtulduk' demiştim.

Meğer yanılmışım, YSK pusuda bekliyormuş...

12 Eylül referadnumu sonrasında statükonun bekçiliği adeta bu kuruma kaldı. Eskiden HSYK ve Yartgıtay rejimin bekçiliğine soyunur, siyaseti yargı kararlarıyla dizayn ederdi. Şimdi YSK son kale psikolojisiyle hareket ediyor.

GÜLAY GÖKTÜRK: SEÇİME PROVOKASYON

İşte bu çok kötü oldu. Çok ama çok kötü...

12 bağımsız adayın veto yemesi Kürt sorununun barışçı çözümü için de yapılacak yeni bir anayasa için de ölümcül darbe. Sabahat Tuncel doğru söylüyor: "Bizi dağa mı yolluyorsunuz" demiş. Öyle ya, önlerindeki bütün yolları kapattık.

STAR: VETONUN GEREKÇESİ GEREKÇEYE MUHTAÇ

YSK'nın tartışmalı kararı ve sonrasındaki gelişmeleri manşetine taşıyan bir diğer gazete ise Star. Star'ın olaya yaklaşımı ve YSK'ya yönelttiği eleştirinin temelinde ise vetolu adayların eksik evraklarının istenmesi.

"YSK, hüküm giymiş olmalarını gerekçe göstererek veto ettiği 7 adaydan, 'Hakları iade edildi, seçime girebilir' yazısı getirmelerini istedi. Mahkeme 'Kanun 205'te kaldırıldı, gerek yok' diye karşı çıktı ancak YSK dikkate almadı. Vetoya iktidar, muhalefet ve STK'lardan tepki geldi."

Gazetenin yazarları da YSK'ya yönelik eleştirileri destekleyen türden yazılar kaleme aldılar.

MUSTAFA KARAALİOĞLU: BU PAZAR SEÇİM OLSA, SALIYA ANAYASA BİTSE...

YSK'nın bağımsız BDP'li adaylarla ilgili karırın duyduğumda aklımdan ilk geçen şu oldu:

Seçim 12 Haziran'ı beklemeden hemen bu pazar yapılsın, ertesi gün Meclis toplansın anayasayı değiştirsin, salıya yeni bir anayasayla uyanalık da bitsin artık bu işkence...

Bitsin de "Eski Türkiye" bizi rahat bıraksın, biz de onu.

AHMET KEKEÇ: YENİ DÜNYA KURULDU YSK'NIN HABERİ YOK

Sağdan bakın, soldan bakın, yukarıdan bakın... Nereden bakarsanız bakın... YSK'nın bağımsız adayalara getirdiği yasak, olumsuz siyasi sonuçları olabilecek bir karardır.

Bakın bu veto nelere yol açacaktır...

BİR: Seçime gölge düşecektir.
İKİ: Barış süreci akamete uğrayacaktır
ÜÇ: Bölgede tek hakim ve belirleyici güç olmak isteyen 'terör örgütünün' eli güçlenecektir.
DÖRT: Fikriyatta mesafe alınmış, 'silahtan arındaırma' politikalarının inandırıcılığı zedelenecektir.
BEŞ: Hükümetin, türlü engellemelerle yürüttüğü ve devlet içinde ittifak arayışıyla bir 'devlet politikasına' dönüştürmeye çabaladığı 'Kürt açılımı' ciddi yara alacaktır.

YENİŞAFAK: TAŞ KUYUDAN NASIL ÇIKACAK

Yeni Şafak ise sürmanşetine taşıdığı YSK kararını siyasilerin tepkileri üzerinden derledi.

"YSK'nın 7'si BDP destekli 12 bağımsız adayı veto etmesi Türkiye'yi gerdi. Tepkiler üzerine geri adım atan YSK, "Eksik belgeler gelirse adaylıkları kabul edilebilir" dedi. Gözler teslim edilecek belgelere ve alınacak karara çevrildi."

ALİ BAYRAMOĞLU: SİYASİ KARARTMA KARARI...

YSK 7'si BDP'li olan 12 adayın adaylığını iptal etti.

Bu, bir karartma kararıdır.

Birileri çıkıp, "seçimlerin meşruiyetini nasıl zedelersin","siyasi alana nasıl müdahale edersin","Kürt sorununu iyice çıkmaza nasıl sokarsın","Kürtleri yeniden dağa nasıl davet edersin" diye sorsa, kimsenin aklına bu kadar vahim bir fikir gelemezdi."

HİLAL KAPLAN: YSK SEÇİMLERE EL KOYDU

Uzun zamandan sonra ilk defa maraz çıkmadan seçime gidebileceğimizi düşündüm ki, 'devlet' soğuk yüzünü gösterdi. Biz başörtülülerin seçilme hakkını talep ederken, YSK BDP'li Kürtlerin seçme hakkına el koydu...

ZAMAN: BDP'Lİ SIRRI SAKIK: YSK, SON GÜNE KADAR BİZE 'SORUN YOK' DEMİŞTİ.

Zaman gazetesi ise YSK'nın veto kararını BDP cephesinden ilginç bir kulis bilgisiyle manşetine taşıdı.

"12 bağımsız milletvekili adayının veto edilmesiyle ilgili Sırrı Sakık'tan dikkat çekici bir açıklama geldi. Üç avukat arkadaşıyla birlikte YSK'da karargah kurduklarını belirten Sakık, YSK yetkililerinin defalarca kendilerine 'listelerde sorun yok' dediğini söyledi. Sakık'ın sözleri 'YSK bir komplonun içinde mi?' sorusunu gündeme getirdi."

MEHMET KAMIŞ: OLİGARŞİK BÜROKRASİ YSK ÜZERİNDEN OPERASYON YAPIYOR

Oligarşik bürokrasi, organlarını birer birer sahaya sürüyor. Neye ne zaman ihtiyaç duyuyorsa o, piyasaya çıkıp yapılması gereken hamleyi yapıyor. Daha önce Anayasa Mahkemesi vardı. Kritik operasyonlar onun eliyle yürütülüyordu. Sonra HSYK devreye girdi. Onlardan kurtulduk diye sevinirken şimdi de YSK karşımıza çıktı.

JOOST LAGENDİJK: ZANA DIŞARI, CİHANER İÇERİ

Türk yargısının geçmişte Zana'yı hapse götüren bütün hataları ve keyfi kararları hala onun peşini bırakmıyor. O bir zamanların değil, bütün zamanların sanığı.

Aynı YSK eski başsavcı İlhan Cihaner de dahil, bazı Ergenekon sanıklarının adaylığında ise hiçbir sorun görmedi. Bu insanların Meclis'e girmek istemesinin tek ndeninin hapisten çıkmak olduğu herkesin malumu.