Muhafazakar çapkınların kitabı
Abone olİslami kesime yakın Kombassan Grubu’nun genel müdürlerinden Sevda Türküsev bu kitabıyla çok konuşulacak. Türksev, muhafazakar çapkınların hikayelerini anlatıyor.
Sevda Türküsev (35), ‘Bu kitapta, muhafazakár kesimin içindeki
çapkınları, bu ‘işi’ becerenleri, eline-yüzüne bulaştıranları
anlatmaya çalıştım. Belki kendi kendilerine, ‘Acaba bu ben miyim,
Allah korusun bensem adımı da açıklarlar mı?’ diyerek evlerine,
eşlerine, çoluk-çocuklarına daha bir bağlanırlar. Hemen korkmayın
canım... İsimlerini saklı tutacağım’ diyor. İsimler vermiyor ama
muhafazakár çapkınları acemi, ara sıcak, profesyonel, medyatik ve
örnek muhafazakár diye gruplandırıyor. Muhafazakár kesimin
erkekleriyle evlenmiş kadınlara da şöyle sesleniyor: ‘Bu kitap
çıktıktan bir ay sonra kocanızda bir değişiklik gözlemlerseniz,
bilin ki durum vahim!’ Muhafazakár çapkınlar, açık kadınları
seçerler Kitabın adını duyunca hopladım. Sevda Türküsev (35) adında
bir kadın ‘Muhafazakár Çapkınlar’ isminde bir kitap yazmıştı.
Üstelik kitabın yazarı, İslami kesime yakınlığıyla bilinen
Kombassan Holding bünyesindeki Harrani Tekstil’in genel müdürüydü.
Hemen Sevda Hanım’ı buldum. Karşımda kapalı bir kadın beklerken
sarışın, çok genç, çok modern bir kadın gördüm. Sektöre 18 yaşında
tasarımcı olarak girmiş, 20 yaşında evlenip, 25 yaşında boşanmıştı.
14 yaşında bir erkek çocuğu annesi. Boşanmış bir kadın olarak
ayakta kalabilmek için çok savaş veren Sevda Türküsev, muhafazakár
kesimin çapkınlıklarını Akis Kitap’tan bu çarşamba piyasaya çıkacak
kitabında dobra dobra anlatıyor. Siz canınıza mı susadınız? Zinanın
bu kadar tartışıldığı bir zamanda, muhafazakár kesimde en cısss
konuyu kalkıp kitap yazmışsınız. Korkmadınız mı? - Çapkınlığı
Mehmet Ali Erbil, Kaya Çilingiroğlu yapınca kötü, muhafazakárlar
yapınca iyi. Yok öyle. Bu kitabı doğru düzgün muhafazakár yaşayan
insanlara laf gelmemesi için yazdım. Muhafazakár kesimin
çapkınlarını yazdım, muhafazakárlar çapkındır demedim. Bana kızmak
bir tarafa, teşekkür etmeleri lazım. Belki biraz tepki alacak ama
bence en çok muhafazakár kesim beni savunacak. Peki niye hiç isim
açıklamadınız? - Niye açıklayayım ki? Atlar tepişir, eşekler arada
ezilir. Onlar barışacaklar, sonra ben sırtımda nal izleriyle
dolaşacağım. Deli miyim ben? İsimleri verseydim iş çirkinleşirdi.
Ben çirkin bir iş yapmadım. Güzel bir iş yaptım. Kitapta müstear
isimleriyle adı geçenler, üstüne alınıp, size tepki gösterecekler
mi? - İsim verseydim kavga ederdik, oysa şimdi sadece tartışacağız.
Hepsi tanıdığım ve iyi görüştüğüm insanlar. Zaten bu durumlarda
kimse üstüne alınmaz, ‘Vay be ne adamlar varmış’ deyip geçerler. Bu
kitabı yazmanızda 10 yıl önce boşandığınız eşinizin ne kadar payı
var? O da mı muhafazakár çapkınlardandı? - 5 yıl evli kaldım.
Eşimle son ayrıldığım güne kadar muhteşem bir ilişkimiz vardı ama
fikri ayrılıklarımız çoktu. 5 yıl boyunca ne bir kez şüphelendim,
ne de böyle bir düşünce geçti aklımdan. Ama buna rağmen yapmışsa da
hakkımı helal ederim. Erkek ya da kadın hiç çapkınlık yapmasın mı?
- Ben çapkınlığa, çapkınlara karşıyım. Ama insanlar evli veya bekár
duygusal bir ilişki yaşıyorsa, içinde aşk varsa onun önünde
saygıyla eğilirim, o beni ilgilendirmez. Yarın öbür gün başıma
gelirse bir de tükürdüğünü yalamak var sonra. Ben muhafazakár
kesimi daha fazla tanıdığım için onların çapkınlıklarını yazdım. Bu
kitaptan tek rahatsız olacak olanlar çapkınlar. Siz de muhafazakár
çapkınların ağına düşme tehlikesiyle karşılaştınız mı? - Her
kesimden çalışan kadına bu tür teklifler gelmiştir. Gelmedi diyen
yalan söylüyordur. Erkeklerin kadınları aptal yerine koymaları
komiğime gidiyor. Adam kalkmış bana, ‘hayat bitecek, mezarda seni
böcekler yiyecek, yazık olacak’ diyor. Oldu, bırakayım da sen ye
değil mi? Peki onlardan kurtulmak için stratejileriniz ne? - Adamda
hafif bir kayma başladığı zaman hemen, ‘Dünya çok kötü, Allah razı
olsun sizin gibi abilerimiz var, sizin yanınızda kendimi çok rahat
hissediyorum’ deyip önlerini keserim. Acemi çapkınlara denk
gelirsem de aptalı oynarım. Bu kitaptan sonra kadınlar sizi
potansiyel tehlike olarak mı, yoksa onlara yol gösteren bacı olarak
mı görecekler? - Bu kitabı özellikle kadınların okumasını
istiyorum. Aile içinde gördüğüm bütün kadınlar pijamayla kocalarını
karşılıyorlar. Aile bütünlüğü çok iyi çocuk yapmakla, iyi fayans
temizlemekle, yemek pişirmekle olmaz. Kadınlarda sıralama
çocuklarım, evim, kocam. Olur mu öyle şey kocam, çocuklarım, evim
diyeceksin. Kadınlar parayla evini temizletebiliyor, kocasının
çamaşırlarını yıkatıyor, yemek yaptırıyor ama hiçbir kadın para
verip kocasına bir kadın getirmiyor. Demek ki işin en önemli kısmı
kadınlık kısmı. Fıkır fıkır kadın olun. Bütün erkekler yedikleri en
lezzetli yemekleri unutabilirler ama duygusal anlarını unutmazlar.
Kapalıysan dışarda kapan ama evde giy mini eteğini karşıla kocanı.
Böyle kapalı arkadaşlarım var. HEPSİ BİRER JÖN OHA FALAN OLUYORUM
Muhafazakár çapkınların iş-ev hayatları ile zamparalık hayatları
arasında çok iyi rol yaptıklarını söylüyorsunuz? - Onları görünce,
var ya hani ‘Oha falan oluyorum’. Hepsi birer jön. Ama bunları
görerek öğreniyorlar. Hepsinin yanında birer hocaları var. O
hocalar da muhafazakár olmayan kesimden. Kadın ‘avlama’ için
stratejileri ne? - Aslında ava çıkmıyorlar. Düzenin içinde
karşısına çıkan, hoş sohbet, sarı ışık yakan, sonra yeşile dönen
kadınları seçerler. İş muhabbetiyle girer, önce öğle yemeğine,
sonra akşam yemeğine davet eder. Aslında strateji hepsinde aynı. Bu
tür çapkınlar, ne tür kadınları seçerler? - Akıllı kadınları
seçerler, çünkü akıllı kadın olay çıkartmaz. Çünkü akıllı kadınlar
bazen çok da saf olur. Kadın hayatta öyle mücadelelerle gelmiştir
ki bir yere, karşısındaki kişi samimiyetle yanaşırsa ona inanır.
Hani arabada dikiz aynasında bir kör nokta vardır ya işte akıllı
kadınların da öyle bir kör noktası vardır. Hoş sohbet ve güzel
kadınları, kapalı değil açık kadınları seçerler. Çünkü görüldüler
mi, bankanın müdürü, bizim pazarlamacının kız kardeşiymiş arabaya
aldım, gibi mazeretleri daha fazla olur. AFOROZ EDİLECEĞİM AKLIMA
BİLE GELMEZ Yazdıklarınızdan sonra, bu camiada barınabileceğinizi
düşünüyor musunuz? - Kendi holdingimin özellikle yönetim kurulu
başkanımızın (Haşim Bayram) beni yazdıklarımdan dolayı aforoz
edeceğini zannetmiyorum. Çok ileri görüşlü bir insandır. Sağ kolu
beş aydır alçıdayken, görüştüğüm zaman tokalaşmak için sol kolunu
uzatır. Bu konuda bana haksız bir yorum yapacağını düşünmüyorum.
Aklımdan bile geçmedi. Ama insanın aklına gelmeyen başına gelir
derler. Kaldı ki ben bu rahatsızlıkların hiç birini bu şirkette
görmedim. Şirketim beni o kadar erkeğin arasında hep kolladı,
minnettarım. Muhafazakár çapkınların kızları, bir başka muhafazakár
çapkın ile ilişkiye girse ne yaparlar? - Onların adına konuşamam
ama hiç kimse güzel karşılamaz. Annem bana asortik hacı der Sevda
Türksev, namazını kılan, oruç tutan, umreye gitmiş modern
Müslümanlardan. Kendini şöyle anlatıyor: İş hayatım boyunca (belki
şanstı kimbilir), hep muhafazakár firmalarda çalıştım ve halen
böyle bir şirkette çalışmaktayım. Her ne kadar modern bir görünüşte
olsam da çevremde yaklaşık 17 yıldır hep muhafazakár insanlar var.
Annem, ilk başlarda tesettürlü olmayışımı eleştiriyordu. Şimdilerde
yine eleştiriyor. Hacca gitmek istediğimi ama tesettür konusunda
bana baskı yapmamasını istediğimde, ‘Eee, git ne yapalım, sen de
asortik hacı olursun’ dedi. Çevreden gelen tepkileri benim adıma da
cevaplandırıyor: ‘Asortik masortik ama hacı ya, sen ona bak...’
ZİNA NE YASALLAŞTIRABİLİR NE DE YASAKLAYABİLİRSİNİZ Zina suç değil
haramdır. İslamiyet’te zinanın karşılığı, evli veya bekar bir erkek
ve kadının cinsel ilişkiye girmesidir. Zinayı ne yasallaştırabilir,
ne yasaklayabilirsiniz. Haram olan şey günahtır. Günah da, Allah
ile kulun arasında olan bir şeydir. Kimse karışamaz. ZANNEDERDİM Kİ
DİNDAR OLMAYANLAR ZİNA YAPAR Evde otururken hep zannederdim ki
sadece dindarlıkla ilgisi olmayan, namaza-niyaza yaklaşmayan, yani
bayramdan bayrama, cenazeden cenazeye namaz kılan erkekler zina
yapar. Yani bunlar muhafazakár olmadıkları için zinaya daha yatkın
ve yakındılar. Fakat o da ne! Bir de gördüm ki hemen her kesimden
insanlar bu işi yapıyor. Ben yine hep zannederdim ki aldatmak
sadece erkeklere mahsustur. Ama bu bilgi de yanlışmış... Evli
kadınlar da kocalarını aldatıyorlar. FANTEZİLERİNİ DE YAŞAMAK
İSTEYEN SOFULARIN ZİNASI ‘Sofular’ bugün zina yapmaktan
çekinmiyorlar. Çünkü eşleri ile artık doğru düzgün bir cinsellik
yaşayamıyorlar. Eşlerinin bu konuda kendilerini memnun edememesi ve
bu konuda büyük sıkıntı çekmeleri yaptıkları sohbetin nirengi
noktasını oluşturur. Halbuki onlar artık klasik sevişmelerin
dışında, fantezilerini de yaşamak istiyorlar. Bence haklılar...
Acemi çapkınlar Bunların gözü daha yeni açılmıştır. Hayatta
tanıdıkları ilk kadın karıları olduğu için gördüğüne saldırırlar.
Bunlarla biraz sohbet ettiğinde ertesi gün üstüne atlayabilirler.
Çünkü acemi hiç görmemişlerdir. Örnek muhafazakárlar Bunlara pek
çapkın denemez. Birine aşıktırlar, eğer medeni hali aşkını
açıklamaya elvermiyorsa bunu yıllar boyu içten içe yaşarlar. Aşık
olduğu kişiye yamukları da olmaz. Profesyonel çapkınlar Çapkınlığı
ölçüsüyle yaparlar, oturaklıdırlar. Kadınlarını alálade değil,
özenle seçerler. Medyatik muhafazakár çapkınlar Bunlar entel
çapkınlardır. Ailesini hiç ortaya çıkarmaz. Sadece kendisi
ortadadır. Etrafta saygındırlar. Bunlar ekmek arası götürürler.
Oldu, oldu; olmadı, üstüne gitmez. Ama geçerken bir daha yolunun
üstüne çıkarsa, şansını bir daha dener. Ara sıcak çapkınlar Bunlar
aynı lokantadaki ara sıcakları tadar gibi çapkınlık yaparlar. Bir
ondan, bir ondan oburdurlar. Çeşidi severler. ADAM BENİ DİNİ
NİKAHLA KAFALAYIP SEVİŞMEK İSTİYOR Komşu Ahmet Bey telefon ediyor.
‘Ben... Ben... Sadece sizden çok hoşlanıyorum. Günlerdir
aklımdasınız ve sizi düşündükçe vücudumun kimyası bozuluyor’ diyor.
Sinirleniyorum... ‘Beni yanlış anladınız Sevda Hanım... Ben sizden
haram bir şey istemiyorum ki! Dini nikáh kıyarak günahı ortadan
kaldırırız.’ Dün yanıma gelen, bana dostlukla yaklaşan, benimle
dertleşme ihtiyacı hisseden adam bana dini nikáhın arkasına
saklanarak cinsel ilişki teklif ediyor. Çünkü adamın tek derdi bu.
Rabbim, bunun başka bir açıklaması olabilir mi? Dini alet ederek
cinsellik... Yani abi, adam beni dini nikáhla kafalayıp resmen
sevişmek istiyor! KİTAPTAN ALINTILAR Korkmayın canım isimleri saklı
tutacağım Bu kitap yayımlandıktan sonra, birçok kadın bana teşekkür
edecektir. Fakat şu da ihtimal dahilinde; herhalde başından böyle
hikáyeler geçmiş erkeklerin hepsi bir araya gelip, ya adam tutup
beni dövdürür veya bana karşı kampanya başlatırlar ama kesinlikle
unutmamalılar ki hiçbir şey yaptıklarını yazmama engel
olamayacak... Bu kitapta, muhafazakár kesimin içindeki çapkınları,
çapkınlık yapmak isteyenleri, yapmaya çalışanları, bu ‘işi’
becerenleri, eline-yüzüne bulaştıranları anlatmaya çalışacağım.
Belki kendi kendilerine, ‘Acaba bu kitaptaki ben miyim? Allah
korusun eğer bensem, bir sonraki kitapta adımı da açıklarlar mı?’
diyerek evlerine, eşlerine, çoluk-çocuklarına daha bir bağlanırlar.
Hemen korkmayın canım... Kitapta anlattığım bütün gerçek şahıs ve
olayların isimlerini saklı tutacağım. Muhafazakár kesimin
erkekleriyle evlenmiş hanımlara sesleniyorum: Bu kitap çıktıktan
bir ay sonra kocanızda bir değişiklik gözlemlerseniz bilin ki durum
vahim! EKSİĞİ VAR FAZLASI YOK Dindar erkeklerin, iş ve aile
hayatında çizmiş oldukları muhafazakár tablonun arkasında
yaşadıkları yanlışları ve nasıl bir vicdana sahip olduklarını
ortaya koyuyorum. Kimse kızmasın, darılmasın; asla ve asla üstüne
alınmasın. Sizi temin ederim ki bu kitaptaki her satır doğrudur.
Eksiği vardır fakat fazlası yoktur. ÇEŞİT YAPIYORLAR Benim size
anlatacağım tipler, genellikle hali-vakti yerinde, zengin
muhafazakár çapkınlar... Hani, eskiler söyler ya: ‘Türk erkekleri
zengin olunca önce arabalarını sonra karılarını değiştirir’miş. Ama
şimdi karılarını değiştirmiyorlar, onlara rağmen yedekte başka
kadınları tutuyorlar. Yani ‘çeşit’ yapıyorlar. İmamsız imam nikáhı
Aslı benim en samimi arkadaşım. İmam nikáhlı olduğu adam, güvenerek
birlikte olduğu kerli ferli, ehl-i takva, iş ve özel yaşantısında
insanlığı, dürüstlüğü ile örnek bir muhafazakár olarak saygı
duyulan biri. Hiçbir hakkı hukuku gözetmeden, arkasına bile
bakmadan kızcağızı perişan bir halde yüzüstü bırakarak gitti. Aslı
anlatıyor: ‘Açıkçası ben de ondan hoşlanıyor ve beni telefonla
aramasını heyecanla bekliyordum. Aramızdaki gerçek anlamda ilk
yakınlaşma bir sonbahar sonu oldu (...) Yemekler geldi. Hem yiyor,
hem sohbet ediyorduk. Bir ara bana, ‘Ben lafı fazla dolandırmayı
sevmem. Sen varsan ben de varım. Ne dersin?’ diye sordu. Benimle
resmi yollardan evlenemeyeceğini bildiğim için tek çare dini nikáh
kıymaktı. Bunu açıkça söylemişti. Arabada küçük sevişmelerimiz
oluyordu ama nikáh kıymadığımız için fazla ileri gitmiyordu. Uzun
uzun birbirimizi sevdik, kokladık... Bunların sonunda her ne kadar
birlikte olamadıysak da Cemal her seferinde rahatlıyordu. Bir türlü
fırsat bulup dini nikáh yaptıramamıştık. Bir gün ‘Aslında biliyor
musun, iki kişinin nikáhlanması için illa bir imama gerek yok.
Kadın ve erkek birbirlerine sözlü olarak karı-koca olduklarını
söylerlerse nikáh olmuş oluyor’ dedi. Aslında ben de bunu bir
yerlerden duymuştum. ‘O halde ben seni dünyada ve ahirette eşim
olarak kabul ettim...’ ‘Ben de seni kocam olarak kabul ediyorum...’
Bu nikáh olmuş muydu, bilmiyorum. Buna ancak din alimleri bir fetva
verebilir. Aylar sonra Cemal ‘Aslı çok şey yaşandı. Belki ileride
tekrar bir şeyler olabilir ama ben bu nikáhın sorumluluğunu taşımak
istemiyorum. İleride her şey düzelir, herkese söyleyebiliriz. Bu
yüzden ben ayrılmak istiyorum’ diyor.’ Aslı’nın gözlerine bakarak
‘Boş ol! Boş ol! Boş ol!’ diyebiliyor. Muhafazakár erkek tipi
Hepsi, yani yüzde 98’i namazlarını mutlaka kılarlar, çoğu hacca da
gitmiştir. Sade, temiz ve çok düzgün giyinirler, pek nadir kravat
takarlar, yani bu bir tarzdır. Lüks arabalara binerler, marka ve
kaliteli giyinirler. İşlerinde muazzam dürüsttürler. Bankalarla
çalışırlar ama faizle işleri yoktur. Bu birinci kuraldır. İkinci
kural, işyerlerinde mümkün olduğunca erkek yönetici bulundururlar,
kadın personel almak zorunda kaldıkları zaman alırlar. Zengin
olabilmek için büyük işler yapmak lazımdır ve bu yüzden bayan
personele son beş yıldır daha fazla önem vermektedirler. Bayan
çalışanlarla baş başa kalmak zorunda olduklarında kapıları her
zaman açık olacaktır ki bir yanlış anlaşılma ihtimali olmasın. Buna
azami gayret gösterirler. İş gereği de olsa herhangi bir kadınla
tokalaşmaktan hoşlanmazlar. Üçüncü kural ise eşlerini iş yemekleri
ve diğer sosyal etkinliklere götürmezler. Onlar sadece sektörden
birinin düğününde kocalarının yanlarındadır. Şaşırtıcıdır ama çok
mütevazı olurlar. Hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar.
Hanımları tesettürlüdür. Kız evlátları varsa, bunlar da küçük
yaşlardan itibaren kapanırlar. Sorduğunuzda, ‘Çocuk kendi kapandı,
biz zorlamadık’ diyeceklerdir. Doğrudur, çünkü çocuk neyi görürse
onu yapar. Çoğunlukla yüksek tahsilli değillerdir. Çünkü çalışma
hayatına çok küçük yaşlarda başladıkları için okumaya fırsatları
olmamıştır. Kendilerini çok iyi yetiştirmişlerdir. Çok kitap
okurlar, gezerler ve gözlem güçleri yüksektir. Çok akıllı ve
zekidirler. Haftalık politika, ekonomi, hatta magazin dergilerine
abonedirler, gündemi yakından takip ederler.