Muhabir, kendi haberini tekzip etti
Abone olMedyanın haber anlayışı bir yazarı daha çileden çıkardı. Akşam yazarı Yalçın Pekşen isyanını bakın nasıl dışa vurdu.
Pekşen'e göre, bizim tartıştığımız ve halka haber diye
sunduğumuz olaylar, diğer ülkelerde bizimle alay edilmesine vesile
oluyor. İşte Pekşen'in kaleminden bu olaylar ve yabancıyı bize
güldüren olaylar: Haberlerin haberleri... Haberin tanımı üzerine
yazılanların en ünlüsü 'köpeğin insanı ısırması değil, insanın
köpeği ısırması'dır. Bu tanım dünyada hala geçerlidir. Ancak
ülkemizde meydana gelen garip olayların bolluğu yüzünden bizim
haber anlayışımız o noktalara vardı ki, önceki yazılarımdan birinde
de belirttiğim gibi, 'Herhangi bir gün Türk gazetelerinin herhangi
birinde dünya basın ödüllerinin en büyüğü sayılan Pulitzer Ödülü'nü
kazanabilecek en az birkaç olay meydana gelir' oldu. O yüzden bizim
ödüllerimizi televizyona çıkıp parasız reklam yapma peşindeki
kebapçılar veriyordu. Dün bizim gazetenin 'PolitiKeyif' köşesinde
'Dünyayı güldüren Türkler' başlıklı haberin altında bazı örnekler
vardı. Biz gülmek için birbirimize Temel ve Nasreddin Hoca
fıkraları anlatırken, dünya bizim ciddiye aldığımız haberlere
gülüyordu. Amerikan kaynaklı internet sitelerinde 'durumumuz' o
kadar popüler olmuştu ki, başka ülkelerde de okunur olmuştu.
Okumuşsunuzdur, bunların tamamı kanıksadığımız türden olaylardı..
'Otobüs şoförü yandaki kazaya bakarken otobüsü devirdi..' 'Adam
halay çekerken kendini vurdu.' 'Çarpışan otomobillerde kavga çıktı:
1 ölü, 2 yaralı..' gibi.. * * * Aynı gün (dün) bir gazetemizde bana
kalırsa güldürücü haberin başyapıtı yayınlandı. İnsanın köpeği
ısırmasından çok daha ilginçti. Fark edilirse dünya mizah veya
basın tarihine geçebilecek türdendi. İnternet sitelerinde dolaşmaya
başlamasının önünde ise şimdiden hiçbir engel yoktu. 'Fırçalı,
azarlı haberime üzüldüm' başlıklı açıklamanın sahibi, başlıktan da
anlaşılacağı gibi haberi yazan muhabirin kendisiydi. Aynen
alıyorum: '18 Şubat 2003 Salı günü (.......) Gazetesinin 5'inci
sayfasında yayınlanan yeni İstanbul Valisi Muammer Güler'in,
Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan ile Beyoğlu Belediye Başkanı
Kadir Topbaş'ı yaptığı ilk toplantıda fırçaladığı, azarladığı
belirtilen imzalı haberim beni çok üzdü. Ne Vali Güler kimseyi
fırçalamış, azarlamış, ne de haberde tarafımdan böyle bir ifade
kullanılmıştır. (Adı Soyadı) Muhabir.' * * * Ben 36 yılı aşan
meslek yaşamında gazetecilik üzerine çok mizah yazısı yazmış
biriyim ama yukarıdaki gerçeğin, mizahın kendine özgü abartıları
içine sığabileceğini hayal dahi edememiştim. Çünkü olayımızda
muhabirin haberini başkası değil, bizzat kendisi tekzip ediyordu.
Ne var ki, bu başyapıt, temsilcinin eklediği not nedeniyle hemen
ikinci plana düşüyordu: 'Gece editörü arkadaşlarımız bu haber için
hem muhabirimizden, hem de okurlarımızdan özür diliyorlar. Maalesef
maksadı aştı, hata oldu, dediler.' Bana kalırsa olayın merak
uyandırıcı bir unsuru eksik kalmıştı ki, eğer bu konuda da bir
açıklama olursa 'tadından yenmeyecek'ti: Acaba gece editörlerinin
'maksadı' neydi?