Muğla'daki öğrenci davası sürüyor!
Abone olÖğrenci olaylarında bir kişinin ölümüne neden olduğu ileri sürülen polis memurunun tahliye talebi reddedildi.
Muğla'daki öğrenci olaylarında Şerzan Kurt'u (21) tabancayla vurarak ölümüne neden olduğu iddia edilen polisin yargılandığı ve güvenlik nedeniyle Eskişehir'e nakledilen davanın duruşması ertelendi.
Sanık polis memurunun tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti, olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına sanık polis memuru G.Ş. ve 3 avukatı katıldı. Maktul Şerzan Kurt için Eskişehir'e gelen çeşitli kentlerdeki barolara mensup 18 avukatın katıldığı duruşmayı, Kurt'un annesi Necla, babası Ömer Kurt ile AK Parti Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, BDP milletvekilleri Ayla Akat Ata, Bengi Yıldız, Hamit Geylani, Akın Birdal, Pervin Buldan ile bazı partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri izledi.
Duruşma sebebiyle trafiğe kapatılan adliye çevresinde geniş güvenlik tedbirleri alındı.
Mahkeme heyeti, tarafların ifadelerini aldıktan ve talepleri dinledikten sonra duruşmaya yaklaşık bir saat ara verdi. 6 saat süren duruşma sonunda suçlamayı reddeden sanık polis memurunun tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti, Muğla'daki olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi. Duruşma, 8 Aralık 2010 günü saat 10.00'a ertelendi.
Duruşmadan çıkan milletvekilleri ile Kurt ailesini, adliye önünde bekleyen bir grup, Türkçe ve Kürtçe sloganlarla karşıladı.
Burada açıklama yapan Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt, Kürtlerin ötekileştirildiğini öne sürerek, ''Oğlum Şerzan Kurt, böyle bir durumla, ülkedeki sorun yüzünden karşı karşıya kaldı. Aslında Şerzan, okuyan, düşüncelerini kardeşçe paylaşan bir şahsiyetti. Şerzan, bu ülkenin birliği, beraberliği, kardeşliği, dostluğunun sembolü olsun. Şerzan şahsında adalet hak ettiği şekilde yerini bulsun ki bir daha tetiğe elini uzatan kötü niyetliler, provokatörler o cesareti kendilerinde görmesinler'' dedi.
BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız da adliye dışında alınan güvenlik tedbirlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, şöyle konuştu:
''Bugün buradaki güvenlik önlemleri hepimiz açısından önemli bir sınav verdi. Ama içerisi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Bana göre içeride yargıdan çok önyargı vardı. Umarım ki, bu da benim önyargım olsun. Çünkü, bu dava daha sonuçlanmadı. Toplumun birarada yaşamasının, devletin demokratik devlet olabilmesinin en önemli koşulu, adaletin yerine gelmesidir. Umarız ki devletimiz ve yargımız, hukuk devletinin gereğini yerine getirir, buradaki mevcut haksızlığı giderir. Çünkü, hepimizin burada olmamızın temel sebebi bu.''
''OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILACAK''
Kurt ailesinin avukatlarından Arif Ali Cangı da bugünkü duruşmada öncelikle dava dosyasının Muğla'dan Eskişehir'e naklinin Anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılığını tartıştıklarını anlatarak, şunları söyledi:
''Zira dava dosyasının nakline yol açan Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 19. maddesinin 2. fıkrası doğal yargıçlık ilkesine, Yargıtay'ın vermiş olduğu nakil kararının kesin olması, itiraz yolunun olmaması nedeniyle hak arama özgürlüğüne aykırı olduğundan Anayasanın 36. ve 31. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. ve 13. maddesini ihlal ettiğinden, yasanın Anayasaya uygunluğu açısından konunun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi talebinde bulunduk. Mahkeme, bu istemimizi reddetti. Ardından doğal yargıçlık ilkesine aykırı bir şekilde olay yeri dışında başka bir mahkemede yargılamanın yapılmasının bir doğal sonucu olarak, tanıkların Talimat Mahkemelerinde dinlenmesinin tartışmasını yaptık. Zira, tanıkların doğrudan doğruya karar verecek yargıç tarafından sorgulanması, tarafların itirazlarını ileri sürmeleri, soru sormaları adil yargılama hakkının bir doğal sonucudur. Mahkeme bu istemimizle (ilgili olarak), şu ana kadar ifadesi alınan tanıklar da dahil olmak üzere yeniden bulundukları yerlere talimat yazılmasına ve bu tanıkların anlatımlarının taraf vekillerinin hazır bulunacağı şekilde görüntü ve ses kayıtları alınarak yapılmasına karar verdi. Muğla Ağır Ceza Mahkemesi de olay yerinde keşif yapacak.''
Öte yandan duruşma görülürken adliye binasının yakınlarındaki apartmanlarda büroları bulunan bazı avukatlar, işyerlerinin pencere camlarına Türk bayrakları astı. Şenol G. (43) adlı bir kişi ise, adliye binası karşısındaki üst geçidin üzerine çıkıp Türk Bayrağı astı ve ''Türkiye Türktür, Türk kalacak'' diye bağırdı.
Polislerin köprüden uzaklaştırdığı ve ''tehdit'' suçundan arandığı anlaşılan Şenol G'nin, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Aranan Şahıslar Bürosu Amirliği'ne teslim edildiği bildirildi.
OLAY
Muğla'da bir kız öğrenciye laf atma tartışmasıyla 11 Mayıs gecesi başlayan olaylarda, karşıt görüşlü öğrenciler kavga etmişlerdi. Sabaha kadar süren olaylarda Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi Şerzan Kurt, vurularak ağır yaralanmıştı. Kurt, 19 Mayıs'ta tedavi gördüğü İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaşamını yitirmişti.
Kurt'un ölümüyle ilgili olarak Muğla Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru G.Ş. tutuklanmıştı. G.Ş. hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''olası kasıtla nitelikli adam öldürme'' suçundan dava açılmıştı.
Mahkeme ilk duruşmada güvenlik nedeniyle davanın Eskişehir'de görülmesine karar vermişti.