Müftülere "zor" sorular
Abone olCumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nce yapılan bir araştırma müftülerin işinin kolay olmadığını ortaya koydu.
Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nce yapılan bir
araştırmada, müftülerin, dini bilgi vermenin yanı sıra bir psikolog
veya sosyolog gibi sorulara maruz kaldığı belirlendi. Isparta'nın
Eğirdir İlçesi'nde düzenlenen ''Türkiye'de Yüksek Din Eğitimi ve
Öğretiminin Sorunları ve Geleceği'' konulu sempozyumda bildiri
sunan Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. Doğan Karacoşkun, Sivas İl Müftülüğü'ne Ocak 2002-Haziran
2003 tarihleri arasında gelen 473 sorunun incelendiği araştırma
hakkında bilgi verdi. İŞTE SORULAR.. Müftülere yöneltilen soruların
yüzde 30'unun psiko-sosyal içerikli sorulardan oluştuğunu belirten
Yrd. Doç. Dr. Doğan Karacoşkun'ın verdiği bilgiye göre, müftülüğe
gelen sorular arasından bazı örnekler şöyle: -''Komşumuz benim
hamile kalacağımı rüyasında görmüş, ayrıca (Çocuk oğlan olursa
adını Yahya koysun) demişler. Şimdi hamileyim, çocuğum oğlan olursa
adını Yahya koymak zorunda mıyım?''. -''Eşim çok sinirli, sürekli
kavga ediyor ve bazen (Babanın evine git, gelme) diyor. Bu gibi
şeyler sürekli söylenince nikah geçersiz mi olur? Bu durumda nasıl
davranmalıyım?'' . -''Ben evli ve çocukları olan bir bayanım.
Ayrıca evlilik dışı bir ilişkim var ve bu ilişkiden dolayı
hamileyim. Bu bebeği aldırmak istiyorum fakat Ramazan ayında
olmaktan dolayı çok huzursuzum. Ayrıca bu çocuğu doğuracak olduğum
takdirde çevremdeki insanların ve kayınvalidemin bebek bize
benzemediği takdirde olayı anlamalarından çok korkuyorum. Şimdi
bütün bu olaylardan dolayı çok pişmanım. Ne yapacağımı bilemiyorum.
Bana yardımcı olmanızı istiyorum''. -''Ben evli ve üç çocuk sahibi
bir bayanım. Eşim içki, kumar işine çok düşkün. Ayrıca sürekli
başka kadınlarla birlikte oluyor. Arada benimle de beraber olmak
istiyor. Ama ben kabul etmek istemiyorum. çünkü başkalarıyla
beraber olmasından dolayı hastalık bulaştırıyor ve ben
hastalıklardan çok çektim. Bu yüzden bana günah oluyor mu? Ayrıca
kazancı da helal değil, ama zorunlu olarak yemek ve kullanmak
zorundayız. Başka yardım edecek kimsemiz yok.'' . -''Eşim
çocuklarımı benden soğutmak için elinden geleni yapıyor. Bu durumda
ben ne yapmalıyım?''. -''Üniversite öğrencisine harç ve kredi
çıktı. Krediler beyaz eşyaya endeksli olarak ödenecek. Bu
kredilerde faiz söz konusu olabilir mi. Almakta tereddüt ediyoruz.
Ancak ihtiyacımız da var. Ne yapılması gerekir?''. -''Eşimle aramız
kötü. Hocaya gittim, büyü yapıldığını söyledi. Bu büyüyü nasıl
ortadan kaldırabiliriz?'' . -''Rüyamda başı olmayan bir evliya
gördüm. Bana kendisini ziyaret edersem başını göstereceğini
söyledi. Bu nasıl olacak? Eğer yedi evliyayı ziyaret edersem onun
isteğini yerine getirmiş olur muyum? Yoksa günah mı işlemiş olurum,
ne yapmalıyım?'' . -''Çocuğum çok yaramaz, hep karşı geliyor. Nasıl
hareket etmeliyiz, buna karşı bir dua var mı?'' -''Annem bahçeyi
ekmek için kazarken hep böcekler çıkıyor ve bahçeyi bu böceklerden
temizlemek için kireç dökmek zorunda kalıyor. Böcekleri bu şekilde
öldürmek günah mı?'' . -''Ayağımda topuk dikeni var. Tedavi oldum
bir faydası olmadı. Bana (Domuz derisi sürersen iyileşirsin)
diyorlar. Bu denenmiş ve başkalarına iyi gelmiş. Domuz derisini
sarmamın dinimizce bir mahsuru var mı?'' . ''İLAHİYAT FAKÜLTESİ
ÖĞRENCİLERİNE PSİKOLOJİ EĞİTİMİ'' Araştırmadan çıkan sonuçları da
değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Doğan Karacoşkun, ilahiyat
fakültelerinden mezun olanların, toplumun ruh huzurunun oluşması
açısından önemli bir misyon üstlendiğine dikkati çeken Karacoşkun,
şöyle devam etti: ''İlahiyat fakültesi öğrencilerine verilen
psikoloji eğitimi oldukça önem arz etmektedir. Çünkü soruların
önemli bir kısmında var olan günahkarlık ve suçluluk psikolojisi,
çatışmalar, aile içi anlaşmazlık, aldatma ve kargaşalar, ekonomik
ve sosyal hayatın getirdiği problemler, büyü, nazar gibi konuları
dini inancın en önemli konularından olarak algılama, rüyalara bağlı
davranışlar geliştirme veya geliştirememenin getirdiği çatışmalar,
salt dini bilgilerin yeterli olmayıp, psikolojik bir yaklaşımın da
son derece önemli ve gerekli olduğunu ortaya koymaktadır.''