Müftüden grev karşıtı hutbe!
Abone olDüzce Müftülüğü'nün camilerde okuttuğu hutbe verdi
Düzce'de Mas-Daf Pompa AŞ'de çalışan 120 işçinin, DİSK'e
bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye oldukları gerekçesiyle
işten atılmaları sonrası ilginç bir gelişme yaşandı.
İşçiler Nisan ayı başında tazminatsız olarak işten çıkarılırken,
Düzce Müftülüğü'nün nisan ayının son cuma günü tüm camilerde
okuttuğu hutbedeki "işi gereğinden fazla yavaşlatmak ve
işyerine zarar vermek, kârı ve kârlılığı azaltıcı davranışlarda
bulunmak çalışanı ağır dini mesuliyet altına sokar"
denildi.
FABRİKA ÖNÜNDE EYLEM
Düzce Beyköy beldesinde Birinci Organize Sanayi Bölgesi'nde su
pompaları üretimi yapan Mas-Daf Pompa A.Ş.'de çalışan 120 işçi
Birleşik Metal-İş'e üye oldu. Bunun üzerine mart ayında işveren
işçileri tazminatlarını dahi ödenmeden işten çıkardı. İşçiler
fabrika önünde eylem yaptı, içeri girenleri de engellemeye çalıştı.
Eylemler sırasında güvenlik güçleri ve fabrikanın özel güvenlik
görevlileri ile işçiler arasında arbede yaşandı. İşçiler Kabahatler
Kanunu uyarınca para cezasına çarptırıldı, şirket tarafından da
haklarında suç duyurusunda bulunuldu.
"KONU CAMİYE TAŞINDI"
Bu olaylar yaşanırken, en ilginç mesaj camilerden geldi. Kuyudüzü
Mahalle Camii İmamı Nevzat Özalp tarafından hazırlanan ve Düzce
Müftülüğü tarafından ildeki tüm camilerde 29 Nisan Cuma günü
okutulan "İşçi ve işverenin sorumlulukları"
başlıklı hutbede, "iş yavaşlatmanın ağır bir dini mesuliyet
olduğu" dile getirildi.
"İŞVERENLE İŞÇİ ARASINDA ADALETLİ BİR BAĞ
KURULU"
Düzce Müftülüğü'nün internet sitesinde de yer alan hutbede özetle
şöyle denildi:
"Yüce dinimiz İslâm'a göre dünya ve âhiret mutluluğunun
temeli çalışmak, alın teri dökmek ve helalinden kazanmaktan geçer.
Çalışmak, insanı güzel düşünmeye, insana mutluluk yollarını bulmaya
sevk eder. Bir insanın elinin emeğinden daha güzel bir kazancı
olamaz... Dinimizde işçi ve işverenin karşılıklı olarak hak ve
hukukları vardır. İşçinin sorumluluğu işini dürüst bir şekilde
yapmaktır. İşini icra ederken bütün iyi niyet ve maharetini
kullanmaktır. Bunun aksi, kul hakkı almak olur. Kul hakkı ise
sahibiyle helalleşmeden Allah'ın affetmediği haklar arasındadır.
İşverenin sorumluluğu ise işçisine ancak gücünün yeteceği işi
yüklemek olmalıdır. Ona zulüm etmemelidir... Yüce dinimiz işverenle
işçi arasında her zaman adaletli bir bağ kurmuştur. Her ikisinin de
karşılıklı olarak uymaları gereken prensipler koymuştur... İşyeri
işçi için ekmek kapısı demektir. Çalışanın geçimi bu ekmek kapısına
bağlıdır, işi gereğinden fazla yavaşlatmak veya işyerine zarar
vermek, kârı ve kârlılığı azaltıcı davranışlarda bulunmak çalışanı
ağır dini mesuliyet altına sokar."