Müftüden Recep İvedik filmlerine tepki
Abone olSamsun İl Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, Recep ve Şaban isimlerinin bazı filmler yüzünden çocuklara verilmediğini söyledi.
Samsun İl Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, dini
kavramların kullanılamaz hale getirildiğine dikkat çekerek, Recep
İvedik ve Şaban filmleri yüzünden insanların çocuklarına ’Recep’ ve
‘Şaban’ isimlerini vermediğini söyledi.
Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla İlkadım 30 Ağustos İmam Hatip
Ortaokulu tarafından İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen
programa katılan Samsun İl Müftüsü Öztürk, önemli açıklamalarda
bulundu. Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin önemine değinen
Öztürk, "1989 yılından beri Diyanet İşleri Başkanlığımız Türkiye’de
nisan ayında Peygamber Efendimizi anlama konferansları tertip
etmektedir. Her sene birbirinden güzel konular, insanları yakından
ilgilendiren meseleler Türkiye’nin her tarafında hatta dünyanın pek
çok İslam ülkesinde çalışmalar yapılmaktadır. Burada da buna benzer
bir etkinliği gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.
Konuşmasında İslam’ın kullandığı bir takım kavramlar olduğunu ve
Müslümanların son zamanlarda bu kavramların içini boşalttığını
ifade eden Öztürk, "Bu kavramların anlamlarını tahrip ederek ya da
tedavülden kaldırarak içini boşaltmaktayız. Mübarek aylardan biri
Şaban ayıdır. Şaban ayı ile ilgili yapılan filmlerden insanlar
Şaban ismini kullanamaz olmuştur. Bir diğeri Recep ayıdır. Recep
ile ilgili yapılan filmden dolayı insanlar kullanamaz olmuştur.
Bunun için bu dini kavramlar hepimizin kavramlarıdır. Dini
kavramları yerli yerinde kullanmalı ve içini boşaltarak tedavülden
çıkarmamalıyız" diye konuştu.
"NASIL MÜSLÜMANIZ"
Konuşmasına Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyarak devam eden Müftü
Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir müminin tuttuğu futbol
takımı her şeyin önünde geliyorsa, takımı kaybettiği zaman
üzülüyorsa, takımının bütün futbolcularını yedek dahil ezbere
isimlerini biliyor da Kur’an-ı kerimden o kadar ayeti ezbere
bilmiyorsa düşünmek lazım. Eğer bir kardeşim, yabancı şarkıcılar
dahil tüm müzikleri ezbere bilip de Kur’an-ı kerimden bir sure
bilmiyorsa onun da inancı müzik olmuştur. Bu akşam eve gittiğimizde
şunu düşünelim: Müslümanlığımızın gereğini ne kadar yapıyoruz,
Allah’a karşı ne kadar samimiyiz, Peygamberi ne kadar seviyoruz,
onun yaptıklarını ne kadar yapıyor ve ne kadar samimiyiz?
Müslümanlara karşı görevlerimiz var, bu konuda ne kadar samimiyiz?
Eşimize karşı görevlerimiz var. Bin defa ‘Lailahe illallah’ diyor
eve varınca hanıma küfrediyor, hanımı dövüyor kavga ediyorsak nasıl
bir Müslümanız. Kendimizi bir samimiyet testinden
geçirmeliyiz."