Son günlerin en çok konuşulan ismi kuşkusuz şarkıcı Mustafa Ceceli oldu. Eski eşi Sinem Ceceli'den boşandıktan kısa bir süre sonra Selin İmer'le aşkı ortaya çıktı ve evleneceklerini açıkladı. Öte yandan Aydemir Akbaş, Şener Şen'e verdi veriştirdi. Habertürk HT masa ekibi tüm bu konuları mercek altına aldı. HT MASA ekibi, “Tarzlarımız uyuşmuyordu” diyerek dokuz yıllık eşi Sinem Ceceli’den boşanan Mustafa Ceceli’nin bir hafta sonra yaptığı, “Selin İmer’le evleneceğiz” açıklamasını masaya yatırdı. "Tarzlarımız uyuşmuyordu" diyerek 9 yıllık eşi Sinem Ceceli’den boşanan Mustafa Ceceli’nin Selin İmer’le aşk yaşadığı ortaya çıktı. Ceceli aşkın ortaya çıkmasının ardından “Evleneceğiz” açıklaması yaptı. Yeni ilişkisi nedeniyle hayranlarından yoğun eleştiri alan ünlü popçunun boşanmanın hemen ardından yeniden evlenecek olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ceceli’nin kariyeri bu süreçten nasıl etkilenir? OBEN BUDAK: Mustafa daha geçen sene oruçluyken bir hayranına sinirlenip küfür ettiği için bir ay ekstra oruç tutmuştu. Hani çok dikkatliydi, çok saygılıydı? Şov muydu yani bütün bunlar? Hayranları muhafazakâr ağırlıklı olan bir şarkıcının bu tutumu cezasız kalmayacaktır elbet, insanlar bir aydınlanma yaşıyor, artık her şey o kadar kolay değil. KADİR KAYMAKÇI: Mustafa Ceceli, boşanır boşanmaz ‘tarzının uyuştuğu’ birini bulmuş demek ki hemen evleniyor. Ani boşanma, ondan da ani evlilik haberi biraz tuhaf doğrusu. Ceceli cephesinden yakında daha başka ‘ani’ haberler geleceğe benziyor. Şimdilik mutluluklar diyelim... İPEK DURKAL: Evli bir adam bir başka kadına âşık oluyor, evliliğini bitiriyor ve âşık olduğu kadınla evleneceğini açıklıyor. Buraya kadar her şey anlaşılabilir. Yeni aşkı ne kadar sürer, bir başkasına âşık olur mu orasını bilemeyiz ama Ceceli’nin bu kadar eleştirilmesinin nedeni boşanması ya da yeniden evlenecek olması filan değil. Mevzu, Ceceli’nin hiç olamadığı birini bunca yıl bizlere ‘benim’ diye inandırmış olması. REŞAT BALCIOĞLU: Müezzin Ceceli oldu playboy Ceceli... Hayat böyle bir şey, aşk her şeyi pat diye ortaya döküverir. Her an mevlit okuyacakmış gibi bir edayla şarkı söyleyen, ahlak timsali olarak boy gösteren Ceceli, medyatik güzelimiz Selin İmer’le yeni bir hayata yelken açtı. Aşk böyle bir şeydir: 9 yıllık eşini bir çırpıda boşar, yıllarca ekmeğini kazandığın imajını çöpe atar, Miami beach’lerinde gününü gün edersin. Ceceli kendisini bu noktaya getiren hayranlarına öyle bir gol attı ki. Ceceli’nin hayranları bu ihaneti ona ödetir mi? Evet, ödetir ama aşktan öte bir şey yok. BÜLENT İPEK: Mustafa Ceceli’nin boşanmasını değil de daha hâkimin imzası kurumadan ‘Evleneceğiz’ açıklaması yapmasını yadırgadım. Ne bu acele? Kime neyi göstermeye çalışıyor? Hayalleri yıkılan muhafazakâr hayranlarını ‘evlilik dışı ilişki’ yaşamayacağını açıklayıp geri kazanmayı mı umut ediyor? Bu şekilde kazanamaz. Aslında muhafazakâr olsun veya olmasın, her ünlünün özü sözü bir olması gerekir. Kendisini olduğundan farklı göstererek bir kariyer oluşturmak çok daha riskli. ESİN ÖVET: Mustafa Ceceli’nin davranışları ve sonrasında yaptığı açıklamalar hiç normal değil. Elle tutulur yanı yok. Hiçbir insan bir anda değişemez. Demek ki Mustafa böyleydi ve artık daha fazla kendini saklamaya dayanamadı ve olduğu gibi yaşamayı seçti. Bunca yıldır bizim gördüğümüz, bildiğimiz, tanıdığımız Mustafa başkaydı demek. Hayranları bu yüzden şaşırıyor. "DEMET BU SAATDEN SONRA ÇOCUK YAPMAZ" Demet Akalın ve Okan Kurt ikinci çocuk haberleriyle gündemde. Eşine 5 milyon dolar değerinde Boğaz manzaralı villa alan Kurt, “Ben evi alarak sözümü tuttum. Şimdi ikinci çocuk için sözünü tutma sırası Demet Hanım’da” diyerek eşine mesaj yolladı. Daha önce “İkinci çocuğu düşünmüyorum. Okan Bey istiyorsa ikinci hanımı alsın, ondan yapsın” diyen Akalın, villadan sonra ikna olur mu? O.B.: Bu konularda kadın tarafına baskı yapılmaması lazım. Bundan 10 sene önce Demet Akalın ve çocuk konuları bile konuşulmazken mutlu bu evliliğin meyvesi olarak Hira doğdu. Olayın asıl yükünü anne taşıdığına göre bu kararı verecek olan da odur. İ.D.: İkili arasında böyle bir söz durumu varsa benim bildiğim ‘delikanlı’ Demet Akalın sözünde durur. Anlayacağınız Hira’ya kardeş geliyor, hayırlı olsun. Okan Bey üçüncü çocuk isterse artık siteyi komple alır. :) K.K.: Demet Akalın’ın bütün şakalarını ciddiye alırsak işimiz iş... Hira’ya öyle iyi anne oldu ki Demet Akalın, bir çocuğa daha neden olmasın? Sevgiyle büyüyen çocuklara ihtiyacımız var. Üstelik bir çocuğu bir kardeşten mahrum bırakmak da bana çok hüzünlü geliyor. Yine de kendi bilecekleri iş. R.B.: Okan Bey ve Demet Hanım yıllardır evli, bu tartışmayı niye medya üzerinden yapıyorlar? Hiç anlam veremiyorum. Aile işlerini kendi aralarında halletsinler. Bu yaptıkları açıklamalar, ‘Yok bilmem kaç milyon dolara ev aldım’ falan, ayıp ve görgüsüzce. B.İ.: Bunun bir şaka olduğuna inanmak istiyorum. Şakadır zaten. Yoksa villa karşılığı çocuk yapmak nedir? Yarın o çocuk annesine ‘Babamın villa alacak parası olmasaydı beni doğurmayacak mıydın? diye sormaz mı? E.Ö.: Demet Akalın şimdiye kadar yapsaydı ikinci çocuğu çoktan yapardı. Ben bu saatten sonra Demet’in çocuk yapacağını zannetmiyorum ama yapsa ne güzel olurdu. "İDDİALAR DOĞRUYSA PSİKOLOJİK YARDIM ŞART" Oyuncu İnan Ulaş Torun’la ilgili sosyal medyada başlayan şiddet iddiaları, iki eski sevgilisinin HT Magazin’e konuşmasıyla alevlendi. Torun iddiaları yalanlayıp hukuki süreç başlattığını söyledi. Torun’un sevgilisi Algı Eke bu olaydan sonra ‘Ayrılmadık’ diyerek Torun’a destek verdi. İddialar hakkında neler söyleyeceksiniz? O.B.: Eğer iftira ise susup bekleyerek olayların dinmesini tercih edebilir. Ama az da olsa doğruluk payı varsa psikolojik yardım şart. Utanacak bir şey yok, oyuncu takımının yarısından fazlası sosyopat zaten! Dizisi tutan kendini Kıvanç Tatlıtuğ ile karşılaştırmaya başlıyor. Bu da normal olarak devreleri yakıyor. K.K.: İnan Ulaş Torun’la ilgili bir kişi bu iddiada bulunsa ‘kıskançlık’ denilebilir ama birbirini hiç tanımayan, olay patladıktan sonra sosyal medyada irtibata geçen 5-6 kadın var. Bu kadınların hepsi mi yalan söylüyor? Algı Hanım refleksle sevdiği adamı koruyor. Akıl var, fikir var. Eminim bir süre sonra doğruyu görecektir. İ.D.: Şiddet gördük diyen kadınlar bunu açıklamak için niye yıllarca bekledi ve İnan Ulaş ile Algı Eke’nin birlikteliğinin ortaya çıktığı günleri seçti? Benim kafamı karıştıran kısmı bu. Daha önce ne yaşandı bilmiyorum ama çiftin ilişkisinin sorunsuz ilerlediğini biliyorum. Algı ile Ulaş ayrılmak yerine daha da kenetlendi. Hatta pek yakında evlenirlerse hiç şaşırmayın... R.B.: Kadına şiddet her yerde var. Oyuncu, futbolcu ya da akademisyen değişmiyor. B.İ.: İddia sahipleri tanınmamış kimseler değil. Hele Neziha Kartal’ın konuştuğu kadınlardan biri var ki sektördeki herkesin yakından tanıdığı bir isim. Şiddet sokaktaki adam tarafından yapılınca kötü de tiyatrocu biri tarafından yapılınca görmezden gelinebilecek bir şey mi? Olayların ‘oyunculuk cemaati’ içinde ‘Bizim deli oğlan’ denilerek korunup kollandığı, örtbas edildiği şüphesindeyim. E.Ö.: Korkunç ve kötü bir şey bu. İddialar gerçekten korkunç. Hiç beklemediğiniz birinin bu tarz şeyler yaptığını duyduğunuzda ürküyorsunuz. "CEM YILMAZ BU KEZ İŞİ SIKI TUTUYOR" Cem Yılmaz, yeni filmi ‘Arif V 216’ için Türkiye’de daha önce yapılmamış bir tanıtım organizasyonuna imza atarak seyircili okuma provası organize etti. Bu tanıtım fikrini nasıl buldunuz? Yeni projesine hayli iddialı hazırlanan Yılmaz bu kez seyirci rekorunu Şahan Gökbakar’ın elinden alabilir mi? O.B.: Bu zamana kadar en çok ilgi çeken filmleri ‘AROG’ ve ‘GORA’ oldu. İnsanımız uzaylı komediye bayılıyor, bu bir avantaj. Ama Şahan’ın rekorunu geçmek için bol bol küfür lazım, bayağılık lazım. Seyirci onu seviyor maalesef. Cem’in o toplara gireceğini zannetmiyorum. İ.D.: Bence fikir çok yaratıcı. Günlerce o okuma provasını konuştuk. Kadir Kaymakçı, Bülent İpek siz oradaydınız, bu sorunun yanıtını siz verin. K.K.: Bülent’le birlikte bu ‘seyircili okuma provası’nı yerinde izledik. Ben kendi adıma çok eğlendim. Bizim o akşam sahnede gördüğümüz ‘sinerjinin’ yüzde 50’si beyazperdeye yansısa film izleyici rekorunu zorlayabilir... Cem’in, tüm oyuncu kadrosunun yeteneğine ve senaryoya ilaveten ben yönetmen Kıvanç Baruönü’nün de filme çok şey katacağını düşünüyorum. Merakla bekliyorum. R.B.: Şahan Gökbakar ile Cem Yılmaz’ı karşılaştırmak yanlış olur. Cem, Şahan ile aynı çizgide sinemaya katkı sağlamıyor. Yılmaz’ın filmleri yatırım istiyor, senaryo ve emek istiyor. Gökbakar’ın filmleri ise daha çok doğaçlamaya dayalı, skeçlerden oluşan, düşük bütçeli filmler. Şahan’ın filmleri gişe yapabilir ancak Cem’in filmleri sanat değeri açısından rakibini ikiye katlar diye düşünüyorum. Cem Yılmaz sinema sanatı için film çekiyor, para yatırıyor. Şahan kendisi için film çekiyor, para kazanıyor. B.İ.: Seyirci rekorunu kırabilir mi bilmiyorum ama bu kez işi gerçekten sıkı tutuyor. Kendi küçük çevresinde ‘gülmekten çekemedik’ saçmalığına saplanıp kalmış bir film yapmak istemiyor. Herkesin fikrini alıyor. Sektör temsilcilerinden medyaya, hatta sosyal medyadaki takipçilerine kadar... Seyircili okuma provasına ben de davetliydim. Gerçekten eğlenceli bir deneyim oldu. Cem, esprilere seyircinin verdiği reaksiyona çok dikkat ediyordu. Reaksiyon alamadığı birkaç espriyi değiştireceğini ya da filme koymayacağını düşünüyorum. Sinemayı çok önemseyen bir adam olan Cem Yılmaz kesinlikle çok daha iyi gişe rakamlarını hak ediyor. E.Ö.: Gayet iyi bir fikirdi. Demek oluyor ki Cem Yılmaz’ın ardından bu tip okuma provalarının devamı gelecek. Bundan sonra birçok projede göreceğiz bunu. "ŞEN HAYRANLARINA HAKSIZLIK YAPIYOR" Aydemir Akbaş, Şener Şen için sert konuştu: “Şener Şen’i komedyen olarak görmüyorum. Fazla bir şey yapmıyor, korkak. Bir adamın arkasına girmiş ne derse onu yapıyor.” Akbaş’ın bu açıklamaları için ne diyeceksiniz? Şener Şen’in uzun yıllardır yalnızca Yavuz Turgul’un filmlerinde oynaması garanticilik mi? O.B.: Şener Şen polemik için yanlış adres. Tüm albümlerinde onunla çalıştığı için Tarkan’a “Ozan Çolakoğlu’nun arkasına sığınıyor, garantici” diyebilir miyiz, diyemeyiz. Zirvedeysen kimlerle çalışmak istediğini seçebilmelisin. K.K.: Şener Şen’in kariyerinin son 20 yılda Yavuz Turgul’dan başkasıyla çalışmamasına ‘korkaklık’ demek haksızlık olmuş. Ne yani Şener Şen, önüne gelen ‘içi boş senaryolar’ı kabul etmeyip sabun köpüğü komedilerde oynamadığı için mi korkak? İ.D.: Şener Şen, işin komedi tarafını bırakalı çok oldu zaten. Yavuz Turgul konusuna gelince, garanticilik değil, tercih ya da konfor diyebiliriz... Başkasıyla daha iyi olamayacağına inanıyor olabilir... R.B.: Allah aşkına Aydemir Akbaş’a mı kaldı Şener Şen’i eleştirmek? Dönsün aynaya baksın. B.İ.: Şener Şen keşke başka yönetmenlerin iyi filmlerinde de oynasa. Biz de kendisinden mahrum kalmasak ama bu da onun kararı. Korkak olduğunu düşünmüyorum ama güvenli limanı tercih eden bir garantici denilebilir. E.Ö.: İfadeler biraz sert ama ifade etmeye çalıştığı şey doğru. Şener Şen hayranlarına haksızlık yapıyor. Çok az film yapıyor. Oysa Şener Şen’in insanların ü