Mudilere bayram müjdesi
Abone olTasfiye edilen İmar Bankası mudilerinin ödemelerine Bayram öncesinde başlanabileceği söylendi.
BDDK Başkanı Akçakoca, İmar Bankası’nın tasfiyesi yoluyla
bankacılık sisteminin risklerden arındığını belirterek, banka
mudilerine ödemelerin bayram öncesi başlayabileceğini söyledi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Engin
Akçakoca, İmar Bankası olayında Fon’a devir yerine tasfiye yoluna
giderek sistemi büyük bir rizikodan kurtardıklarını belirterek,
banka mudilerine ödemelerin Ramazan Bayramı öncesi
başlayabileceğini söyledi. BDDK Başkanı Akçakoca, Başkan
Yardımcıları Ercan Türkan ve Nebil İlseven’in de katılımıyla
basının ekonomi servisi yöneticileri ve bazı köşe yazarları ile
İstanbul’da biraraya gelerek, İmar Bankası olayındaki gelişmelere
ilişkin soruları yanıtladı. Çukurova ve Kepez Elektrik’e el
konulduktan sonra mevduat çekilişleri üzerine İmar Bankası’nın
destek talebinde bulunduğunu ve Merkez Bankası’na başvurarak
mevduat munzam karşılıklarını aldıklarını bildiren Akçakoca, “İlave
bize kredi açın diye talepleri oldu. Bizzat geldiler. (Muhatap biz
değiliz) yanıtını verdik. Merkez Bankası’na gönderdim” dedi.
Akçakoca, İmar Bankası’nda neden Bankalar Kanunu’nun 14. maddesinin
4. fıkrasının uygulanmadığı sorusunu yanıtlarken de, bunun en
pahalı çözüm olduğunu, bankanın pasifinin de üstlenildiğini,
bankanın bugün dahi ortada defterinin, bilançosunun bulunmadığını
söyledi. Karar alındığında duble kayıt olduğunun da bilinmediğini
belirten Akçakoca, defteri kebir hesaplarında oynama yapıldığını,
şube defterlerinin Genel Müdürlük’te manipüle edildiğini kaydetti.
Engin Akçakoca, “10-15 kişilik bir olay. Enformasyon teknolojisi
muhteşem bir şekilde kullanılmış” dedi. İmar Bankası’yla ilgili hem
kendilerinin, hem Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun soruşturmaları
bulunduğunu aktaran Akçakoca, bankanın yönetiminde veto yetkili
temsilcinin bulunduğunu hatırlatılarak, “Olaya göz yumulmuş mu?”
sorusu üzerine, BDDK tarafından gözyumma diye bir konunun söz
konusu olmadığını söyledi. Akçakoca, veto yetkisinin de, gruba
kaynak aktarılmasını engellemek için kullanıldığını vurguladı. Bir
soru üzerine, açığa Hazine bonosu satışıyla ilgili Hazine’den bir
uyarı gelmediğini bildiren Akçakoca, hisse senedinde olduğu gibi
Hazine kağıtlarının da düzgün bir emanet sistemi olması gerektiğini
söyledi. “Gözden nasıl kaçtı?” sorusu üzerine de, ÇEAŞ ve Kepez
olayı olmasaydı daha da gözden kaçabileceğine işaret eden Akçakoca,
katrilyonlarca liralık işlem içinde açığa satışın tespitinin pek
mümkün olmadığını belirtti. İMAR BANKASI ‘TUZAK’ NİTELİĞİNDE Engin
Akçakoca, açıklaması sırasında İmar Bankası olayını bir “tuzak”
olarak da niteledi. Akçakoca, şunları söyledi: “Uzan Grubu, İmar
Bankası’ndaki çifte kayıttan BDDK’nın haberinin olmadığını bildiği
için, doğal olarak BDDK’nın bundan önceki 20 bankaya yaptığı gibi
İmar Bankası’nı da Fon’a alacağını zannetti. Böylelikle, Fon’a
alınışının ertesi günü çifte kayıtla karşılaşacak olan Fon’un ve
dolayısıyla hükümetin kendileri ile anlaşma zemini arayacağını
tahmin etmiş olmalıydı. Ancak BDDK Fon’a almak yerine bankanın
tasfiyesine karar verince böyle bir olasılık devre dışı kalmış
oldu. BDDK’yı ve hükümeti çifte kayıt nedeniyle tuzağa düşürmek
isterken kendi kazdıkları kuyuya düşmüş oldular. 20 bankada olduğu
gibi İmar Bankası hisselerini Fon’a almış olsaydık, ertesi gün de
kapıda 8 katrilyon lira para veren mudileri görseydik, o günkü
nakit ihtiyacını karşılamada zorlanacaktı sistem. Daha değişik
sıkıntılara yol açacaktı, faiz, borçlanma gibi. Dolayısıyla o
beklediklerini yapmamış olmakla biz ciddi bir şekilde sistemi
tesadüfen de olsa büyük bir rizikodan kurtardık. O bu tuzağı
kurmuştu bize. Biz 16’ya 1, yani doğrudan tasfiyesini istemek
suretiyle buradan sıyrılmış olduk. Ama netice itibariyle duble
kayıt nedeniyle biz de açığa düştük.” Akçakoca, “BDDK, bilançoya
bakarak kabul ettiği tasarruf mevduatı ile aniden ortaya çıkan
mevduata bakarak arasındaki farkı ödemem diyebilir miydi?”
şeklindeki soru üzerine ise şunları söyledi: “Diyebilirdi belki ama
büyük bir kaos olurdu. Ertesi gün 171 şubenin kapısında 378 bin
mudi senin hiç görmediğin, bilmediğin mevduat cüzdanlarıyla gelip
senden 8 katrilyon lira istiyor 750 trilyon lira yerine. Hepimiz
kalpten giderdik herhalde.” Akçakoca, milyarlarca dolar paranın
kaydının bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, defterlere
ulaşmadan bir şey söylemenin mümkün olmadığını, bilgisayar
kayıtlarının karartıldığını, defterlerin yok edildiğini söyledi.
SONRASI YARGIYA KALDI BDDK Başkanı, uygulanacak prosedüre ilişkin
ise, mudiye ödeme yapıldığında, mudi adına iflas masasına yazılarak
şahsi iflasın istendiğini kaydetti. “Bundan sonrası artık yargının
işi” diyen Akçakoca, ödemeleri yaptıktan sonra iflas masasına
öncelikli alacaklı olarak yazılacaklarını, tedbir koydurdukları
malların mülkiyetinin kendilerine geçmesi için girişimlerde
bulunacaklarını bildirdi. Kıbrıs off-shore kayıtlarının, vergi
anlaşmasından yararlanarak maliye ile birlikte getirme yolunun
düşünülebileceğini aktaran Akçakoca, hakim ortakların çocuklarına
yönelik uygulamalardan Cem Uzan’ın da etkilendiğini kaydetti.
Akçakoca, geçici olarak görevden alınan BDDK Başkan Yardımcısı
Teoman Kerman için de, “Bana göre pırıl pırıl bir bürokrat arkadaş.
Benim sağ kolum” ifadesini kullandı. Başbakanlık müfettişlerinin
talebi üzerine, töhmet altında kalmamak için Kurul tarafından bu
kararın alındığına işaret eden Akçakoca, soruşturma sonunda
herhangi bir işlem yapılmasına gerek bulunmadığı takdirde görevine
iade edileceğini kaydetti. Akçakoca, bir soru üzerine de mudilere
ödemenin bayramdan önce başlayabileceği görüşünü dile getirdi. Cem
Uzan’ın da yaptığı son açıklamaların hatırlamaları üzerine de, “Cem
Uzan gelip bize söylemiyor, hükümete söylüyor” diyen Akçakoca,
mudilere ödeme yaptıktan sonra iflas masası yetkili olacağı için
ödeme için iflas masasına gitmeleri gerektiğini söyledi. Akçakoca,
İmar Bankası’nın hakim ortağının ödeme için şimdi kendilerine
başvurması halinde ne yapılacağına ilişkin soru üzerine ise, “Öyle
bir talep yok. Görüşmüyoruz. (8 katrilyon lira cebimde, geliyorum)
derse, gel paranı öde deriz tabii” dedi.